|
![]() ![]() |
![]() |
|||
![]() |
![]() |
|||||||
|
|||||||
![]() |
Kemal Derviş, süper bakan ve Türk politikasının yeni yıldızı ile ülkesindeki sistem krizi ve ABye giden uzun yol üzerine bir söyleşi. Zeit- Sayın Bakan, şu anda Türkiyenin en sevilen politikacasısınız, çok kişi sizde geleceğin başbakanını görüyor. Sizin başarınızın sırrı yozlaşmış diye aşağılanan partilerden hiçbirine ait olmamak mı? Derviş: Ben daha gerçek politikacı değilim. Her ne kadar Başbakan Ecevite 70li yıllardan beri danışmanlık yapmış olsam ve şimdi onun hükümetinde yeralmış olsam da-öncelikle Türkiyedeki ekonomik krizin üstesinden gelmek için geri döndüm. Zeit-Birçok Türk sizde daha fazlasını görüyor: Bir kurtarıcı, yeni modern bir Türkiyenin temsilcisi. Bu sizin için bir ikilem değil mi: Siz politik sistemi reforme etmek istiyorsunuz ve aynı zamanda onun bir parçasısınız? Derviş: Bu gerçekten bir ikilem. İnsanlar beni ekonomik krizi belki aşabilecek bir kişi olarak görüyor, çünkü krizle hiç ilgim yok- malum Washingtondaydım. Bu benim şansım. Türkiyede açık konuşmaya karşı bir açlık var. Ve inanıyorum ki benim son haftalarda yaptığım en iyi işlerden birisi bu: Durumu olduğu gibi ortaya koydum. Zeit-Peki durum nasıl? Derviş: Türkiye çok derin bir kriz yaşıyor, ama bu aynı zamanda çok ani geldi. Beklenmiyordu. Bu toplumda krizden sorumlu görülenlere karşı beklenmedik sertlikte bir tepki uyandırdı. Parti sistemi Türkiyede çoktandır parçalanmış durumda. Hiçbir parti yüzde 22yi geçemiyor, bu şimdi tabii daha da düştü. Zeit-Anketlere göre şimdi seçim olsa parlamentodaki partilerin hiçbiri yeniden parlamentoya giremiyormuş. Derviş: Bu yüzden partiler sisteminin reforme edilmesi, yani sosyal demokrat ve liberal partilerin birleşmeleri ve orta sağın birleşmesi kaçınılmaz. Zeit- Siz hangi partiye ya da kampa katılacaksınız? Derviş: Bu soru gelecek haftalar ya da aylarda benim üstüme gelecek. O zaman bunu düşünmem gerekiyor. Zeit-Nasıl? Derviş: Tabii ki Başbakan Ecevite bir bağlılık hissediyorum, bu dostluk ve saygıyla ilgili. Ben liberal bir sosyal demokratım, bu yüzden Ecevitin partisi dünya görüşü olarak da bana en yakın olan. Ama umudum yeni bir orta-sol ittifakta yatıyor. Zeit-Türkiyedeki sistem krizi yalnızca yeni partilerin oluşumu ile çözülür mü? Derviş: Bu sayfayı kapamak birinci iş-diğeri ise: Türkiyede siyaset ve ekonomi birbirinden ayrılmalı. Yalnızca politikacılar ekonominin günlük işleyişine karışmakla kalmıyorlar, ekonomi de politikadan sürekli yeni subvansiyonlar istiyor. Her iki alanın da kendi alan sınırları var, buna karşılıkla saygı gösterilmeli. GENÇ POLİTİKACILAR ÖZLENİYOR Zeit-Türkiye Batılı anlamda demokrasi mi? Derviş: Türk demokrasisi kusursuz değil, ama işliyor. Türkiyedeki politik sistemin tamamen iflas ettiğini söyleyemem. Bu abartma olur. Bizim yenilenmesi gereken bir sistemimiz var, her şeyden önce genç politikacılara duyulan bir açlık var. Çünkü bir çoğu uzun yıllardır orada. Zeit- Türkiye uzun yıllardır AB adaylığı statüsü için mücadel etti. Ama bu statüyü elde edince, şimdi Avrupadan uzaklaşmak için herşeyi yapar gibi görünüyor. Bunun nedenini açıklayabilir misiniz? Derviş: Gerçekten 6 kötü hafta geçirdik. Kriz bizi fena yakaladı ve politik reformları zorlaştırdı. Ama temel ilke değişmedi: Türkiye- muhalefeti dahil- Avrupa ailesinin bir üyesi olmak istiyor. Bu mutlaka 5 ya da 8 yıl içinde ABde olacağımız anlamına gelmiyor, ama Avrupanın parçası olmak istiyoruz-tarihsel olarak bakılınca çok kez zaten böyleydik. Zeit- Siz Alman annesi ve Amerikalı karısı olan bir Türksünüz. Derviş: Ve Türkiyede bu, kimseyi rahatsız etmiyor! Zeit- Seyrek de olsa, şöyle sesler duyuluyor: O başbakan olacak kadar Türk değil. Derviş: Böyle sesler olabilir. Ama çoğunluk onları dinlemiyor bile. Annem Almanyadan, ama ailem, baba tarafından Osmanlı ordusunda hizmet etmiş bir kökene sahip. Türk halkı, benim her zaman Türkiyenin en yüksek menfaatlerini kafamda taşıdığımı-ve bundan taviz vermediğimi görüyor. Zeit- Türkiye kültürel olarak Batıya mı ait? Derviş: Altı yıl önce Ankarada bir ders veriyordum, benim seminerimi dinlemeye gelen iki kız yanyana oturuyordu, birisi türbanlıydı, diğeri ise mini etek giymişti. Çok iyi arkadaştılar-ve böyle de olmalı. Türkiye Ortadoğuya ait olan derinlemesine İslami bir ülkedir ve aynı zamanda Avrupanın ve Batının bir parçasıdır. Gücümüz tam da burada yatıyor. Yeni dünyada global kültür bölgesel kültürden daha güçlü hale gelecek. Ben Amerikada bir ülkenin ne kadar global olabileceğini ve bunda nasıl bir güç kaynağı yattığını gördüm. Türkiye iki kültürel boyutu ile ve aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğunun çok kültürlü geleneği ile aynı şekilde global olma ve bu anlamda çok modern olma şansına sahip. Türkiye bir Avrupa ülkesi olarak İslam dünyasına köprü oluşturabilir, tıpkı İspanyanın Latik Amerikaya köprü oluşturduğu ya da Almanyanın Doğu Avrupa hatta Rusyaya köprü olduğu gibi. Zeit- Bunlar vizyon, AB olguları görmek istiyor: Türkiye şimdiye kadar ne politik ne de ekonomik olarak ABye girecek durumda değil. Derviş: Halk reform istiyor, gençlik istiyor. Ve yeniden düzlüğe çıkarsak her şey çok hızlanabilir. Zeit- Bu ne demek? Başbakan Ecevit 2004 yılını üyelik görüşmelerine başlama tarihi ilan etti. Sizce ikibuçuk yılda gereken bütün reformlar hayatı geçirilebilir mi? Derviş: Eğer yokuşu tırmanırsak mümkün. Bazı alanlarda-örneğin pazar entegrasyonun biz Macaristan ve Polonyadan daha ilerideyiz. Politik sorunlara gelince: Türkiye için kendine güven önemli. Biz yine kendimize güvenmeye başlayınca, problemlerin birden çok küçüldüğünü göreceğiz. Zeit- Brüksel yeni bir özgüven değil, yeni yasalar bekliyor: Kültürel azınlıklar için otonomi, ordunun demokratik rolü, adalet sisteminde Batılı standartlar ve daha birçok yasa. Bunlar ne zaman olacak? Derviş: Bütün bu yasalar, Türkiye kendini yeniden güçlü hissettiği zaman gelecek. Bizim bu reformları kendimizin istediği bir atmosfere ihtiyacımız var-yoksa dış dünya istediği için değil. Biz Türkler yeniden kendimize güvenmeliyiz, kendi istikrarımıza, kendi dilimize, Orta Asya ile olan ilişkilerimize, ekonomimize-bu nedenle de ekonomi ve politika bu anlamda birbirine çok yakın duruyor. BATI ŞANTAJ YAPMAMALI Zeit-Batıdan para gelmeden ekonomi kendi ayakları üzerinde duramayacak. Türkiye finans desteğine politik tavizlerle yanıt vermeye hazır mı? Derviş: Türkiye çok acil olarak ekonomik destek bekliyor, ama eğer Batı bu yardımı politik şartlara bağlamaya kalkarsa bu çok çok büyük bir hata olur. Bu konuda uyarmak istiyorum. Zeit- Ama Berlinde ve diğer AB başkentlerinde bu beklenti var, Türkiyenin en azından bazı konularda iyiniyet göstermesi bekleniyor; örneğin Kıbrıs konusunda veya Avrupa ordusuna karşı Türk blokajının kaldırılması konusunda. Derviş: Bunlar üzerine konuşulabilecek haklı politik sorunlar olabilir-ama bizim ekonomik krizimizin bunlarla bir ilgisi yok. Biz ekonomik yardımın etkili olması için bütün ekonomik şartları yerine getiriyoruz. Parayı verenler bunu istedikleri gibi kontrol edebilirler. Ama politik şartları ekonomik yardıma bağlamak-bu şantajdır. Ayrıca böyle yapılırsa Türkiyede istenenin tam tersi bir etki yaratılabilir. - Die Zeit adına söyleşiyi Jochen Buchsteiner yaptı. Kemal Derviş 23 yıl Dünya Bankasında çalıştı, son olarak başkan yardımcılığında bulundu. Alman bir annenin oğlu ve Amerikalı bir eşi var. Globalleşmiş bir adam (globalized man). London School of Economics ve Princetonda okudu, dört dili ana dili konuşuyor. Mart başında Ecevit, 52 yaşındaki Dervişi ekonomiden sorumlu devlet bakanı olarak kabinesine aldı. O şimdi ülkedeki reformcuların umudu. Die Zeit. Sayı: 18- 26 Nisan 2001 | ||||
![]() |
|
![]() |
|||||||||||||||
![]() ![]() ![]() |
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||
![]() |