| | | Zeitta yer alan söyleşide Derviş şunları söylüyor:
Biz yapılacak yardımın etkili olması için gereken bütün ekonomik önlemleri alıyoruz. Yardım edenler bu önlemleri istedikleri gibi kontrol edebilirler. Ama yardımı politik bazı şartlara bağlamak-bu şantajdır. Bununla Türkiyede istenen etkinin tam tersi sağlanır.
Zeit Gazetesinin haberinde daha sonra şöyle deniliyor:
Ülke kamuoyunda çok sevilen Ekonomi Bakanına göre ülke çok derin bir kriz içinde ve halkta bu krizi yaratanlara karşı beklenmedik sertlikte bir tepki var. Demokrasi kusursuz değil, ama yine de işliyor. Sistemin tümüyle çöktüğünü öne sürmek abartılı bir değerlendirme olur. Ancak sistem kendini yenilemeli. Partiler sistemi yeniden yapılanmalı ve siyaset ekonomiden elini çekmeli. Derviş tam olarak şöyle diyor: Siyaset ve ekonomi birbirinden ayrılmalı. Yalnızca siyasetçiler ekonominin günlük işleyişine karışmakla kalmıyorlar, ekonomi de hergün siyasetçiden hergün subvansiyon talep ediyorlar.

Derviş: Umudum merkez sol ittifak

Krize rağmen Derviş, Ecevitin 2004 yılında AB ile tam üyelik müzakerelerine başlama hedefini destekliyor. Eğer yokuşu tırmanırsak bu mümkün diyor.
Bazı konularda, örneğin pazarın entegrasyonunda Biz bugün de Macaristan ve Polonyadan daha iyiyiz diyor. Derviş Türkiyede yeni bir bilinç oluşmasına önem veriyor, Eğer yeniden kendimize güvenirsek, sorunların birden çok küçük olduğunu göreceğiz diyor. Dervişe göre politik reformlar Türkiye kendini güçlü hissedince daha kolay gerçekleşecek. Derviş Türkiyenin bizim bu reformları, Batı istediği için değil, kendimizin yaptığı bir atmosfere ihtiyacı var diyor.
| |