Home page
Haber Menüsü


3 Şubat haftasının kitapları
Bu hafta kitap tanıtım sayfalarımızın konuğu 6 seçkin kitabevinden 8 kitap. ‘Kaşık ve Kepçe’, dış yardımlar sorunsalını irdeliyor. ‘Siyaset Felsefesi Sözlüğü’ ise çok ayrıntılı ve özenli hazırlanmış bir başvuru kaynağı.
NTV-MSNBC
    3 Şubat 2004 —  “Düşmanımızla karşı karşıyız ve o, biziz.”(ABD’li Soğuk Savaş karşıtı karikatür karakteri Pogo’nun sözleri)  

   
 
NTVMSNBC Reklam  
 

 


       
KAŞIK VE KEPÇE
       Dış Yardım Hakkında Bilmek İstediğiniz Her Şey
       David Sogge
       “Bu önemli kitap, Üçüncü Dünya ile bağışçı ülkeler arasında eşit ilişkiler üzerine temellendirilmiş çok farklı bir küreselleşme öneriyor.”
       (Samir Amin)
       
       “‘Kaşık ve Kepçe’, bugünkü ‘piyasa köktenciliği’ reddedilene kadar daha fazla yardım için yapılan çağrıların ahmaklıktan başka bir şey olmadığı gerçeğine dair en ufak bir şüphe bırakmıyor.”
       (Doug Hellinger, The Development Group for Alternative Policies / Alternatif Politikaları Geliştirme Grubu)
       
       Bir geleceğimizin olması ancak başka bir dünya düzeni ile olası. Çitlembik Yayınları, böylesi bir düzenin nasıl oluşturabileceğinin ipuçlarını veren bu kitap dizisine, hem dünyanın bugün geldiği noktayı değişik açılardan görebilmek, hem de gerçekçi alternatifler üretebilmek isteyen herkesin ilgiyle okuyacağı kitaplarla başlıyor.
       Elli yıldır varlığını sürdüren ‘Dış Yardım’, bugün ahlaki ve mali olarak hepimizi ilgilendiren küresel bir meseleye dönüşmüştür. Her yıl milyarlarca dolar, dış yardım için harcanıyor. Binlerce insan, yardım endüstrisine hizmet ediyor. Buna rağmen dış yardım hakkındaki tartışmalar ilk günden bu yana devam ediyor.
       Günümüzde küresel bir mesele haline gelen dış yardımın yolu her ne kadar iyi niyet taşları ile örülü olsa da, bu yardım gösterisinin çevrelediği hem mali hem de ahlaki açıdan zorlu sorunlar hatırı sayılır birer tartışma konusudur.
       Merhametin ta kendisi gibi sunulan dış yardım çoğu zaman yardım etmekten çok zarar vermekte, alıcılardan çok verenlerin yararına olmaktadır.
       Başka bir deyişle, dış yardım çözümden çok sorunun bir parçasıdır! Peki, böyle olmaması için ne yapmak gerekir? Yardımın gerçekten yardım olduğu bir sistem yaratmamız mümkün müdür?
       Elinizdeki kitap, bu sorulara cevap arayışındaki David Sogge’in önemli bir çalışması. ‘Kaşık ve Kepçe’ adlı kitabıyla Sogge, var olan yardım endüstrisinin ayrıntılı bir eleştirisini yapmakla kalmayıp tavsiyelerde bulunarak endüstrinin yeniden yapılandırılmasi için ayrıntılı bir harita çizmekte.
       Bir araştırma/inceleme kitabı olan ‘Kaşık ve Kepçe’nin gücüne 28 sayfalık ‘dipnotlar’ ve 8 sayfalık ‘dizin’i büyük katkı sağlamakta.
       Dış yardımla ilgili pek çok meseleyi mercek altına yatıran David Sogge, ‘Kaşık ve Kepçe’nin, dış yardımla ilgili meseleleri anlama çabasındakiler için bir giriş kitabı olduğunu vurgulamakta. Yazar, yardım konusuna yaklaşımını, ABD’li Soğuk Savaş karşıtı karikatür karakteri Pogo’nun sözleriyle özetliyor: “Düşmanımızla karşı karşıyız ve o, biziz.”
       
       Çitlembik Yayınları, 240 sf.
       Çev. Murat Sağlam
       Dizi: Küresel Meseleler -5
       Tür: Araştırma/İnceleme
       


       
OĞULLAR VE RENCİDE RUHLAR
       Alper Canıgüz
       
       Alper Canıgüz, ‘Tatlı Rüyalar’dan bilinen sürükleyici diliyle, 5 yaşında bir çocuğun içine düştüğü bir hikayeyi anlatıyor. Yaşının avantajıyla her yere girip çıkan, hem filozof hem fırlama bir oğlan…
       Hikayeyi ve ‘karakteri’ çevreleyen semt hayatı ve mahalle atmosferi de bizzat karakter kazanıyor, anlatıda…
       Polisiye, fantastik ve mizahi edebiyatın tadlarını ustaca kaynaştıran özgün, iddialı bir kitap.
       
       “Beş yaş insanın en olgun çağıdır; sonra çürüme başlar. Ben Alper Kamu, birkaç ay once beş yaşına bastım. Doğum günüm yaklaşırken vaktimin büyük kısmı pencerenin önünde, dışardaki insanları izleyerek geçiriyordum. Hızlanarak, yavaşlayarak, türlü sesler çıkararak ve bir yerlere bakarak yaşayıp gidiyorlardı. Bir gün onlardan biri haline geleceğimi düşünmek beni hasta ediyordu. Ne yazık ki bundan kaçış yoktu. Zaman acımasızdı ve ben hızla yaşlanıyordum. Hayatımdaki tek iyi şey artık anaokuluna gitmek zorunda olmayışımdı. Zarardan kâr. Uzun süre annem ile babama anaokulunun bana göre bir yer olmadığını anlatmaya çalışmıştım aslında. Bütün rasyonel dayanaklarıyla. Hiçbir işe yaramamıştı maalesef. İllâki uykumda kan ter içinde tepinmek, servis minibüsü kapıya geldiğinde küçük çaplı bir sinir krizi geçirmek gibi yöntemlere başvurmam gerekecekti derdimi anlamaları için. Kepazelik. İnsanı kendinden utandırıyorlardı.”
       
       Alper Canıgüz, Dârüşşafaka Lisesi ve Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nü bitirdi. Erkek Japon bıldırcınlarının cinsel hayatı konusunda otorite. İlk romanı ‘Tatlı Rüyalar / Psiko-Absürd Romantik Komedi’ İletişim Yayınları tarafından 2000’de yayımlanmıştır.
       
       İletişim Yayınları,204 sayfa
       Dizi: Çağdaş Türkçe Edebiyat- 134
       


       
TANRI’DAN ÇOK UZAK
       Ana Castillo
       
       Ana Castillo’nun Türkçe’de yayınlanan ilk romanı ‘Tanrı’dan Çok Uzak’ın başlığı, Meksika Diktatörü Porfirio Diaz’ın ülke iç savaştayken söylediği iddia edilen söze bir göndermedir: “Zavallı Meksika, Tanrı’dan çok uzak, Birleşik Devletler’e çok yakın!”
       
       ‘Tanrı’dan Çok Uzak’, kadınların hem fiziksel hem de ruhani sabrına adanmış bir ilahi. Meksikalı-Amerikalı feminist yazar Castillo, kitabında gözlerden uzak, sakin New Mexico’nun Tome kasabasında yaşayan bir annenin ve onun farklı karakterlere ve kadere sahip dört kızının çevresinde gelişen olayları dokunaklı, mucizelerle dolu olmasına karşın, bir o kadar da gerçekçi bir dille anlatmakta.
       Kocası tarafından terk edilen ve ‘alışılmışın dışındaki kızlarını’ büyütmeye çalışan ve çözümü ‘Tome’un Belediye Başkanı’ olmakta bulan, gerçekçi ve bilge Sofi; üç yaşında ölen ve kendi cenaze töreninde canlandığında artık insan kokusuna ve temasına tahammül edemeyen La Loca; başarılı bir televizyon spikeri olduğu halde, onu sömüren sevgilisi ile aşk hayatında başarılı olamayan ve Körfez Savaşı’nda kaybolan Esperanza; bar kuşu, önüne gelenle cinsel ilişki yaşayan, ancak sakat bırakılarak ölüme terk edilmesine rağmen bir mucizeyle normale döndüğünde erkeklerden uzaklaşarak bir sağaltıcı olan Caridad; hayatının her anında dizginleri elinden bırakmamasına rağmen nişanlısı tarafından terk edildikten sonra aylarca bağıran, sonra da televizyondaki insanlar gibi yaşamak uğruna kanser olan Fe, ‘Tanrı’dan Çok Uzak’ın kahramanlarıdır.
       Ana Castillo, ‘Tanrı’dan Çok Uzak’ta örneğine az rastlanır bir mizah anlayışıyla keskin bir toplumsal eleştiri sunmakta, ancak bunu yaparken bir edebiyatçı olduğunu asla unutmuyor. Hikayeciliği, içinde biçimlendiği kültürlerden beslendiği kadar, Boccaccio ve Cervantes’e kadar uzanır. Alabildiğine yerel ögeler kullanılmış olmasına karşın roman, dünyanın dört bir yanından ‘insan’a ulaşmayı başarır.
       Kitabın sonunda ise 7 sayfalık İspanyolca/ Türkçe bir sözlük(çük) var.
       
       Çitlembik Yayınları, 248 sf.
       Çeviren: Pınar Güncan
       


       
KAÇIŞ
       Bir Siyasi Firarinin Not Defteri
       Şefik Asan
       
       ‘Kaçış: Bir Siyasi Firarinin Not Defteri’, 12 Eylül dönemini oldukça farklı, pek bilinmeyen bir açıdan ele alıyor. Roman, askeri darbenin insanların gündelik hayatlarında yarattığı tahribatı ilginç bir ‘kaçma süreci’ ile sergilemekte.
       Romanın kahramanı, İngilizce öğretmeni olan Şadi Erikçi. “Şadi Erikçi idealist bir insan” diyor Şefik Asan. “Sosyalizme inanmış... Hayatı boyunca hareket içinde görev almış... Aynı zamanda bir yazar; kitaplarından biri olan ‘Barış Kışkırtıcısı’ndan dolayı kovuşturmaya uğruyor. ‘Kaçış’ta Şadi Erikçi’nin tutukluluk kararının kesinleşmesi ile başlayan kaçaklık süresine tanık oluyoruz. Romanda bir kaçağın psikolojisi anlatıldığı bir kurguya Şadi’nin sevgilileri ile yaşadığı maceralar da eşlik ediyor.”
       12 Eylül dönemine bir tür tanıklık eden roman, aşkı ve erotizmi, olayların gelişimi içinde, cesurca işliyor. İronik ve rahat bir üslupla yazılan ‘Kaçış: Bir Siyasi Firarinin Not Defteri’, 12 Eylül’ün karanlık ve acı yüzünü de açıkça dile getiriyor.
       Şadi Erikçi, yıllar önce barış üzerine yazdığı bir kitap nedeniyle 8 yıl hapse mahkum olur. Şadi, teslim olmayı reddeder. Bir kaçaktır artık. Evi olmayan, yarını belirsiz bir adam. İstanbul’dan, Ankara’ya, Edirne’den Bodrum’a, oradan Karadeniz’in yaylalarına uzanan ve üç yıl sürecek soluk soluğa bir kaçış serüvenidir başlayan... Ne yalnızlığın, ne kalabalığın ne de aşkların sonu gelecektir...
       ‘Kaçış: Bir Siyasi Firarinin Not Defteri’, 1941’de Trabzon’da doğan yazarın ilk romanı. Yazar, bir dönem Trabzon Halkevi Başkanlığı da yaptı, aynı yıllarda Barış Davası kapsamında yargılandı. Çeşitli gazete ve dergilere fikir yazıları kaleme alan Asan, aynı zamanda folklor sanatıyla da ilgileniyor. Şimdilerde, uzun yaşamının birikimlerini romana dönüştürmekle uğraşıyor.
       
       Gendaş Kültür Yayınları, 352 sf.
       Dizi: Türk Edebiyatı - 75
       Tür: Roman
       


       
SİYASET FELSEFESİ SÖZLÜĞÜ
       Yay. Haz.: Philippe Raynaud- Stéphane Rials
       
       Bu sözlük, ‘Otorite’ kavramından ‘Hoşgörü’ye, Makyavel’den Fransız Devrimi’ne, Hobbes’dan ‘Ütopya’ya, Çin’den İslam’a, Yahudilik’ten ‘Reform’a, Antik Roma’dan ‘Anarşizm’e, Cicero’dan ‘Yararcılık’a, ‘Hikmet-i Hükümet’ten ‘Egemenlik’e, Platon’dan Hegel’e, Rousseau’dan Marx’a 140 makaleden oluşan geniş bir yelpaze içinde, siyaset felsefesinin belli başlı kavram ve düşünürlerini siyasal ve düşünsel boyutlarıyla inceliyor.
       ‘Siyaset Felsefesi Sözlüğü’, siyaset felsefesinin siyaset ve düşün dünyalarıyla kurduğu özel ilişki nedeniyle, siyasal kavramların, düşünürlerin ve eserlerin alfabetik sunumu yerine, bunların etrafında oluşan geleneksel ve güncel tartışmalara ışık tutmayı amaçlıyor.
       ‘Doğa ve Tarih’, ‘Egemenlik’, ‘Güç’, ‘Özgürlük ve Özerklik’, ‘Cemaat ve Cemaatçilik’, ‘Evrensellik ve Görelilik’ gibi kavramların günümüz ‘siyasal düşünü’nde işgal ettikleri başat yeri uzun bir ‘siyasal düşün’ geleneği içine yerleştirerek sunuyor.
       Bu sözlüğü oluşturan yazıların ışığında, bilimsel disiplinler ve ideolojiler arasındaki bazı yapay ayrımları aşmak ve insanların kendi siyasal örgütlenme ve eylemlerini anlamlandırma çabalarını tüm derinliği içinde kavramak mümkün olacaktır.
       
       İletişim Yayınları, 1024 sf.
       Dizi: Sözlük -4
       Çev.: İsmail Yerguz- Necmettin Kamil Sevil
       Emel Ergun- Hüsnü Dilli
       


       
ALATURKA SATIŞ STRATEJİLERİ
       Özlem Seller
       
       Satış teknikleri ile ilgili, yerli akademisyenlerin ve yabancı yazarların yazdığı yüzden fazla kitabı okuduğu halde, hâlâ istediklerini bulamamış bir kişinin, eksikliğini duyduğu şey ne olabilir?
       “Alaturka satış stratejileri!”
       Alaturka satış, Türkiye’de geçerli olan ‘yerel satış yaklaşımları’nı ve bu ülkenin geleneksel alışveriş kültürünü ifade ediyor.
       Alaturka satış, Türkler için, Türklere göre, ‘Türk İşi’ yapılan satıştır.
       Alaturka satış başlığı altında; Türklere satış yapmak, Türkiye’de satıcı olmak, Türklerin satın alma kararının oluşum sürecini anlamak, geleneksel ve modern satış yaklaşımlarını doğru kullanmak gibi konular inceleniyor.
       Satıcıların ve alıcıların alışveriş sırasında yaptıkları ‘oyunlar’ı öğrenirken hem gülecek hem öğreneceksiniz.
       Yazar cevabı çok merak edilen bir soruyu da yanıtlıyor: Türk’ün ‘milli mizacı’ ile satın alma davranışı arasında nasıl bir ilişki vardır?
       ‘Türk Usulü Satış’ın mekanizmasını anlamak ve Türkiye şartlarında başarılı satışlar yapmak isteyenler için bir başvuru kaynağı.
       
       Alfa Yayınları, 168 sf.
       Dizi: Kişisel Gelişim - 35
       Tür: Edebiyat dışı
       


       
HARİKA İNSANLAR
       Onları Bulmanın ve Yaşamınıza Çekmenin Yolları
       Lillian Glass
       
       ‘Tootsie’ filmi için ‘kadın sesi’ni geliştirmesi gereken Dustin Hoffman’dan, Oscar törenlerinde ilk defa topluluk karşısında konuşma yapacak olan işitme özürlü Marlee Matlin’e, boğaz ameliyatından sonra kendine özgü sesini yitirmekten korkan Sean Connery’den, bir film için aksanlı konuşmayı öğrenmek isteyen Oscarlı oyuncu Nicholas Cage’e, İspanyol aksanını düzeltmek isteyen dünyaca ünlü şarkıcı Julio Iglesias’a danışmanlık yapan iletişimin ‘First Lady’si Lillian Glass bu kitapta, iletişim becerilerinizi nasıl geliştireceğinizi, rüyalarınızı gerçekleştirmek için ‘harika insanları’ yaşamınıza nasıl çekeceğinizi, zirveye giden yolda onlardan nasıl yardım alacağınızı ve onları yaşamınızda nasıl tutabileceğinizi anlatıyor.
       “İnsan kurallara sığmaz!”
       
       Kuraldışı Yayıncılık, 204 sf.
       Çeviren: Ayşegül Böğrün Pazı
       Tür: Edebiyat dışı
       


       
CUMA MEKTUPLARI-10
       İsmet Özel
       
       “Söz hakkımın dayanağını şairliğimde bulduğumu hassaten belirtmem gerekir. Türkiye’yi takatsiz bırakan hastalıkların başında, konuşanların sadece konuşturulanlar oluşu geliyor.” (İsmet Özel)
       
       İsmet Özel’in ‘Cuma Mektupları’nın 10. kitabı Şûle Yayınları’ndan çıktı. Bu kitapla, Özel’in Kasım 1988’de Milli Gazete’de başlayıp Mayıs 2003’te haftalık Gerçek Hayat Dergisi’nde son verdiği mektupları kendi bütünlüğüne ulaşmış oldu.
       İsmet Özel okurları, ‘neden Cuma ve neden mektup?’ sorusunun, gerçekten peşinde iseler, sanırız bu son kitapla cevabı kendilerince bulabilme imkanına her zamankinden biraz daha yakın hissedecekler kendilerini; zira kitapta Milli Gazete’de yayınlandıktan sonra çok tartışılan ‘Bir Zamanlar Bir İsmet Özel Vardı ya da Türklük Deklerasyonu’ adlı yazısı ve ‘Cuma Mektupları Boyunca Türkiye’de ve Dünya’da Neler Oldu?’ sorusunun muzipçe peşine düşen Celal Fedai’nin hazırladığı bir öznel zamandizin de bulunuyor.
       Kendisi, her ne kadar ‘Yalnızlık bir müslüman için hissedilir olmaktan uzaktır’ dese de İsmet Özel, düş ve düşünce dünyamızın kopkoyu yalnızlarından. Onun yalnızlığına ad koymak yerine, onun yalnızlığının ne Robinson’unki, ne de ondan sonra gelen Batılı düş ve düşünce yalnızlarınınki gibi olmadığını kısadan söyleyip, anlamak derdinde olanları Waldo’sunu okumaya davet etmekle doğrusunu yapmış oluruz. İsmet Özel yaşam, şiir, düzyazı serüveniyle Robinson olmadığını durmadan önümüze koydu ve artık düzyazı yazmayacağını söylüyor.
       
       Şûle Yayınları, 158 sf
       Dizi: İsmet Özel-24
       Tür: Açık mektup
       
 
       
    MSNBC News 27 Ocak haftasının kitapları
MSNBC News 20 Ocak haftasının kitapları
MSNBC News 13 Ocak haftasının kitapları
MSNBC News 6 Ocak haftasının kitapları
MSNBC News 30 Aralık haftasının kitapları
MSNBC News 23 Aralık haftasının kitapları
MSNBC News 16 Aralık haftasının kitapları
TOP5 38. Rotterdam Film Festivali başladı
 
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları