| | | 1999 başında CART Şampiyonu Alex Zanardiyi takıma getiren Frank Williams şimdide kendi kontratı altında bulunan ve CART yarışlarında geçen yılın şampiyonu olarak kelimenin tam anlamıyla pişen Kolombiyalıyı yarıştırmaya hazırlanıyor.
Montoyayı kaptıran takımın patronu Chip Ganassi ise söylentilere göre gözünü yine Avrupaya çevirmiş durumda..
Belçikada muhtemelen F3000 şampiyonluğunu ilan etmeye hazırlanan Bruno Junqueirayı takıma getirmeyi planlıyor.. Tabii ki bir çok diğer isimde listede yeralıyor. Ancak, son zamanlarda iki takım arasındaki ilişki gözönüne alınırsa Brezilyalıyı Amerika macerası bekliyor diyebiliriz..
Geniş bir pilot portföyü bulunan Williams takımı sezon başında Olivier Panis ile de ilgilenmiş ancak Panis tercihini McLaren takımının test pilotluğundan yana kullanmıştı.
Hafta içinde BAR ile anlaşan Panis aslında yılın en iyi performansını gerçekleştiren pilot denilebilir. McLaren takımının test sürüşlerinde sürekli olarak iyi işler yaptı. Mika Hakinen ve David Coulthard için sağladığı faydaların ışığında yeniden doğuşunu kutluyor. Panis 2001in ilk yarışı olan Avustralya Grand Prixsini iple çektiğini vurgularken, sezon sonuna kadar McLaren için çalışacağını ve takımda başta Ron Denis olmak üzere herkese teşekkür ettiğini vurguluyor..
Zaman zaman Paddockta karşılaştığımız Panisin yüzündeki mahsun ve aç ifadenin Lequipe gazetesine yansıyan son fotoda yerini mutluluğa bıraktığını gördüm. Bazen gazetecilik ile F1 sürücülüğünü kana karışan bu virüs nedeniyle aynı görüyorum.
Bu arada kariyeri boyunca hep mavi renkler için yarışan Panis gelecek yıl bu geleneği bozmayacak.BAR takımı üçüncü yılında üçcüncü değişikliğini yapıyor. İlk yıl British American Tobacco ve 555in renkleri otomobilin her iki yanında yeralmıştı. Bu yıl ise Beyaz BARın ana rengi ve anlaşma gereği gelecek yıl 555 ve maviyi BAR-Hondanın sırtında göreceğiz.
Belçika Grand Prixsi öncesinde McLaren, Ferrari çekişmesi F1e damgasını vurmaya devam ediyor. Sürücüler ne kadar iyi olsada F1de teknolojinin gerçek bir belirleyici olduğuna şahit oluyoruz. Aslında istatistiklerin dili böyle, 98 yılının ilk yarışından bu yana 44 GPnin kazananları, Hakinen (16), Schumacher (13), Coulthard (6), İrvine (4), Barrichello (1), yani 40 yarışı Ferrari ve Mercedes kazanırken, Frentzen 2 kez, Hill 1 ve Herbert 1 kez birinci oldular. Son ikisini ekstrem bir başarı olarak görüyoruz.
Sonuçta,F1de McLaren ve Ferrarinin başarısını diğerleri rüyasında bile göremeyecek durumda..
Yukarıdaki yorum bu yıl Jaguar adına yarışan eski Ferrarici İrvinea ait.. Geçen yıl son yarışa kadar şampiyonluk kovalayan İrvine bu yıl ortalarda yok. Barrichello ise kariyerinin ilk birinciliğini ve en yüksek puan seviyesini yakaladı.. Yine de parantez açıp Schumacher ve Hakkinenin çok ayrı olduğunu söylemek lazım. Yılın 13ncü yarışı öncesi transferler gündemin ilk maddesi gibi görünsede, Belçika Grand Prixsinin sonucu herşeyeyden önemli. 6.968 km ile en uzun pist, eau rouge ile en tehlikeli viraj özelliklerine sahip SPA 1985ten bu yana hep ustaların kazandığı bir arena olmuş. Bu dönemde 5 kez Senna , 4 kez Schumacher, 3 defa Hill kazandı. Geçen yılki David Coulthardın birinciliği ve 1986da Mansel öve 19877de Prostun zaferlerini de eklersek bu hafta sonu da sürpriz olmayacak diyebiliriz. McLaren ve Ferraride birisi ama hangisi..
Burada kiç kazanamayan Hakinen rahat Schumacher tedirgin bir hafta geçirdi. Yağmur ihtimali üzerinde durulmakla birlikte, ilk viraj ve Eau Rouge dengelerini de bir kenara not edelim.
Birçok detayı www.spa-Francorchamps.be adresinde bulabilirsiniz.. Pazar günü 14.50de ntvdeki canlı yayında yarışı ve NTVMSNBCde yarış sonu yorum ve haberleri bulabileceğinizi hatırlatalım.
| |