| | | | Olanlar gerçekten şaşırtıcı. Bazen şans insana ummadığı süprizler yaşatabiliyor. Ya da şöyle diyelim. Eskilerin ifade ettiği gibi herşeyde bir hayır vardır. Avusturya’daki yarışın ilk virajında Schumi ve Fisichella arkadan aldıkları darbelerle yarış dışı kalmışlardı. Bu kez ikisi çarpışarak yine ilk virajda yarış dışı kaldılar. Aslında ikisi için de start aldıkları noktalar, piyangodan çıkmıştı. Schumacher yağmurlu havada son tur hakkını kullanıp ikinci sırada yer aldı. Fisichella ise pistin boş olduğu bir anda iyi bir derece ile 3.lüğü yakaladı.
Aynı şekilde Fisichella’nın da etkisiyle Jenson Button, şanssızlığıyla Rubens Barrichello çok gerilere düşmüştü. Ve talihsizliğe bakın ki, Button formasyon turuna da katılamayınca son sıradan başladı yarışa. Buraya kadar herşey, öndekiler için olumlu, arkadakiler için kabustu. Yarış neticelendiğinde 18 ve 22. sıradan gelenler, kariyerlerinde bir ilke imza atmışlardı.
Evet, şansı açıklamak için bunları okumak yeterli. David Coulthard, Schumacher’in önünü kapatınca Mika Hakkinen için kolaylaşan yarış, bir fanatiğin piste dalmasıyla şekil değiştirdi. Bu da bi şanstı. Böylesine uzun bir pistte üç tur güvenlik aracı önde gidince zekasını kullananlar şanslarını kendileri yarattı. Hochenheim’da Çarşamba gününden itibaren yerel saatle 15 - 15:10 arası düzenli olarak yağmur bastırıyordu. Yağmurun Pazar günü de indirmesi şans eseri değildi. Rubens Barrichello, yağmur ustası takım arkadaşı Schumacher’i kıskandıracak bir cesaret sahibi olmalı ki, son dokuz turda ıslak zeminde kuru hava lastikleri ile yarıştı. Hakkinen’in pite girip lastik değiştirmesi, yanlış bir karar değildi. Böyle güçlü bir otomobilin kontrolünü sağlamak, kolay bir iş olamazdı. Bu cümleler Hakkinen’in ağzından döküldü.
Şimdi Barrichello, böylesine bir rakibe karşı, böyle bir pistte kazanmayı başardıysa, ben şansa inanmam. Şansı insanın kendisi yaratır, diyen Schumacher’e anlamlı bir mesaj gönderdi aslında.
Brezilya’dan bu yana, yaşadığı sıradışı şanssızlıklara rağmen Barrichello bitirmesini biliyor. Bu yarışta artık o da var.
Çok özel bir hafta sonu geride kaldı. Barrichello, Senna’ya ithaf ettiği bu başarıyı, aldığı on puanla Schumacher’in şans hanesine yazdırdı. Öyle ki, üç yarıştır finiş göremeyen Schumi hala lider.
Hep şans şans dedik. Unutmadan Barichello’nun kuru lastiklerle ısrar ettiği turların ardından, bardaktan boşanırcasına yağan yağmur, bir şans değildi. Çalışan, herşeyden önemlisi dürüst olan, her zaman ihtiyacı olan yardımı alır. Yani Barrichello, şansı kendisi yarattı. Ayrton Senna’dan sonra F1’de Brezilya bayrağı yine dalgalanıyordu.
Olağanüstü bir seyirci atmosferi olan bu pistin Münih Olimpiyat Stadı’ndan farkı yoktu başlangıçta. Schumacher’in zaferini bekleyenler, üç yüz metre sonra büyük bir sessizliğe gömdüler stadyumu. Sessizliği bozan bir avuç Brezilyalı, yarış sonunda stadyumda da şov yapmanın kendilerine yakıştığını haykırıyorlardı.
Motor üreticileri, her sektörden sponsorları, sürücüleri ve teknik adamlarıyla F1’in başrolündeki Almanlar, bu hafta sonu eve yine misafir aldılar. Şans işte!.. | |
Mika Hakkinen'in gizemi
