| | | | Sürücünün 100 dakikayı aşkın bir süre sakinleşebileceği tek bir anı yok. Kondüsyon tabii ki çok önemli. Ama gözler ilk virajda. Mika Hakkinen, bu yıl üçüncü kez Schumacher’in arkasından start aldı. Avrupa Grand Prix’sinde takım arkadaşı ve Schumi’nin arkasından ok gibi fırlayınca, ilk virajı birinci geçmişti.
Almanya Grand Prix’sinde de yine Schumacher’in arkasındaydı. David’in de yardımıyla yine ilk virajda herkesi arkasına kattı. Macaristan bu konuda hat-trick yaptığı bir yer oluverdi. Mika Hakkinen F1’in en az konuşan adamı. O mesajlarını hep resmi basın toplantılarında veriyor. Yine öyle yaptı. Yarış sonrasında, “Ben konuşmuyor, işimi yapıyorum” mesajını aldık. Bir de start ustası olduğunu hınzırca gülüşün ardından vurgulamaya çalıştı.
Sıralama turlarının ardından da, aynı mizahi yaklaşımla pole position’daki Schumi’ye dönüp, ilk virajın sonucunu merak edip etmediğini sormuştu. Açıkcası, burada açıklamalarıyla da yarışıyla da Mika Hakkinen gerçeğine şahit olduk. Bir deha olarak tanıtılan Adrian Newey ve Mika Hakkinen yarış gününe kadar kafa kafaya verip çok ciddi bir iş çıkardılar. Formula 1’de teknoloji gelişimi tek gecelik bir şey.
Avrupa’daki son iki yarış, McLaren’in favori olduğu Belçika ve İtalya pistleri. Bu yıl okyanus ötesi yarışları iyi sonuçlandıran Ferrari, özellikle Belçika’ya çok ciddi çalışarak gelmek zorunda. Bu konudaki ilk mesaj Schumacher’den: “Startta geçilmesem bile Mika beni pit-stoplarda geçecekti. Yeterince hızlı değildik. Bazı gelişimler yapmamız gerekecek.”
Hep birlikte göreceğiz. Belçika, bu sezonun en büyük düellosuna sahne olacak. Macaristan pistine benzer özellikteki Valencia’yı seçen ve orada antrenman yapan McLaren, kanımca burada bunun semeresini gördü. | |
Şans mı?
