Bir yarış böyle geçti   İnsanı iliklerine kadar titreten bir soğuk ve herşeye rağmen ilk gün 75, sıralama turlarında 100, yarışta 142 bin seyirci var…   Okay Karacan NTV-MSNBC   Nurburg / 21 Mayıs—  Avrupa Grand Prix’si için Almanya’da Nürburg’dayız… İnsanı iliklerine kadar titreten bir soğuk, gökyüzünde kararsızca dolaşan yoğun ve tedirginlik verici bulut tabakaları… Her şeye rağmen ilk gün 75, sıralama turlarında 100, yarışta 142 bin seyirci var…

			Formula 1’in Avrupa’daki otantik ortamlarından; Köln’e 100, Koblenz’e 60 km. Mesafedeki Nürburg kasabasında (aslında köy demeliyiz) perşembe-pazar arası yaşananlar Ortaçağ Avrupasının feodalitesindeki eğlenceleri andırıyor.        Nürburg kalesi, kasaba meydanı ve pist geçmişi, günümüze bağlayan zincir olmuşlar…        Kasabadaki tüm otel ve pansiyonlar haliyle dolu, azsayıda restaurant’a girmek için uzun uzun beklemek zorundasınız. İtalyan mutfağından, Türk dönercisine kadar geniş bir seçim alanınız var. Kurulan satış standlarının yanısıra seyyar lunapark eğlenceleri gece geç saatlere kadar sürüyor. Havai fişeklerin gölgesinde festival geceleri... Duisburg”an gelen Orhan 5 gün için 3700 mark verip, 50 metrekarelik alanı kiralamış tavuk döneri satıyor. Orhan Ardahanlı bizi görünce çok seviniyor. Tam bir formula hayranı, Mika Hakinen taraftarı olduğunu söylüyor… Sebebini soruyoruz.         “Almanlar” diyor ve ekliyor: “Buradaki Türklerin çoğu Mika Hakinen’i tutar…” Geç saatlere kadar çalıştığı için yarışı NTV’den gece tekrarında izlediğini söylüyor.        Galatasaray’ın kupayı kazanmasıyla duyduğu gurur da gözlerinden okunuyor. Tanesi 8 mark olan dönerli sandviçten 500 adet satarsa kirayı ve yol parasını çıkaracağını hesaplamış, cumartesi satışlarına göre yaptığı hesapla 10 bin mark kazanabileceğini düşünüyor.        Ismarladığımız ikinci sandviçin parasını almıyor, teşekkür edip ayrılıyoruz…        Hollanda’dan gelen Verstapen taraftarlarını her yerde görmek mümkün, ama en hayret verici olay Mercedes’in evinde heryerin Ferrari bayraklarıyla donanmış olması… Bunu Scumacher’in karizması açıklıyor herhalde…        Kasaba insanı, bahçelerini karavan ve çadırlara kiralayarak ek gelir elde ediyor. Çadırcılar soğuktan şikayetçi ama mutlular…        Bu insanlar için banyo bile kiralıyorlar. Yani her şey marka tahvil edilebiliyor.        Herşey Scumacher’i izlemek uğruna, yukarıda anlatılan Hollandalı Verstagenciler aslında orijinal Scumacher taraftarı, pist yolunda ellerindeki b ayraklar Schumiyi şapkaları verstapeni gösteriyor. İki sürücünün ortak özelliğini tutuyorlar belki de.. Agresif ve hızlı…        Yarışın hikayesini biliyorsunuz… Scumacher üçüncü Coultharda bile tur bindirip, Ferrariye burada Avrupa GP’si adı altında ilk birinciliği kazandırıyor.        Bayan Scumacher kürsünün altında eşini çılgınca alkışlıyor. Mick’i doğurduktan sonra fazla ortalıkta görünmeyen Corinna kilo vermiş, eski formunda. Corunna zayıflayıp, padock’ta boy gösterirken Erja Hakinen kilo almaya başlayacak… 3 aylık hamileymiş.!?..        Hanımlar rolleri değiştiriyor. Aradaki 18 puana bakarak beylerde mi değiştiriyor ne?        Hem Almanlar hem İtalyanlar mutlu…        Birlikte dinlenen iki ülke milli marşının ardından Schumacher’in kupasını Almanya Başbakanı Gerhard Scröder ile İtalya eski Başbakanı ve Avrupa Komisyonu Başkanı Romano Prodi birlikte veriyorlar. Patlayan şampanyalardan ıslanmalarına rağmen şikayetçi değiller…        Bu arada komisyon başkanının bu ziyaretini görünce, Avrupa Birliği ile FIA arasındaki buzların erimeye başladığını düşünüyoruz…        Basın toplantısında Scumacher’e Başbakan ile ne konuştuğu soruluyor… Scumi yuvarlak bir şeyler söyleyip geçiştirmek isterken, David Coulthard atılıyor, “Herhalde ülkesine kazandırdıkları için teşekkür etmiştir”.        İşin gerçeği bu sözlerde saklı olsa da, 1 hafta önce Scumacher’in, “Almanya’da yaşayamam, çünkü burada kazandığınızın yüzde 90’ını devlete vermezseniz bir ayağınız hapistedir” sözlerini hatırlıyoruz. Kazanıyor, kazandırıyor, kaptırmıyor… Dönüş yolunda kasabanın boşalışına tanık oluyoruz. Çadırlar toplanmış, karavanlar yollarda, ev sahipleri yüklü hasılatı sayarken, Schuminin bahsettiği hapse düşme korkusu duyuyorlar mı bilemiyoruz. Bildiğimiz bir şey var ki, güneşi görmek, bir pizza için kuyruk beklememek güzel şeymiş.        Şimdi Rotalar, küçük birköyden, küçük bir prensliğe Monaco’ya çevriliyor. Yaşayan feodalizm…        Vergi cenneti Monte Carlo’ya formula 1 pilotlarına konuk olmaya gidiyoruz.

	NTVMSNBC 'ye iyi erisim için • Microsoft Internet Explorer • Windows Media Player   kullanın
	Spor Kapak | Futbol | EURO2000 | World2000 | Basketbol | NBA | Formula1 | Motor Sporları Tenis | Olimpiyat | Diğer | Foto Galeri | Yardım | Araçlar | Arama |Bize Yazın Reklam | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları