Formula 1’de değişen bir şey var

Yazara mail atmak için resmin üzerine tıklayın.

FIA, ilk etapta istediği tepkiyi aldı. Formula 1’i üç gün konuşulur bir hale getirmenin yanı sıra, sıralamada küçük takımların da yer almasını sağlayarak önemli bir iş başardı.

e. murat yığcı'ya mail.
NTV-MSNBC


10 Mart— 2003 sezonu, Avustralya’da muhteşem bir yarışla start aldı. Takımların yeni kurallara adapte olmaya çalıştığı, seyircinin büyük ilgi gösterdiği, sonuçlarıyla olduğu kadar yarış sırasında yaşanan olaylarıyla da konuşulacak olan yarışın ardından 3 noktaya rahatlıkla parmak basabiliriz...


		Ezeli rekabet nereye koşuyor? Ferrari'nin üstünlüğü ne kadar sürer? e. murat yığcı'nın tüm yazıları e. murat yığcı'nın tüm yazıları - 2 e. murat yığcı'nın tüm yazıları - 3

			1) Bu yıl şampiyonluk için yapılan yarış kadar, diğer sıralamalar için verilecek savaş da pistte heyecanla izlenecek. Yeni kurallarla pilotların sıralama turlarında en fazla dikkat edeceği nokta, hata yapmamak olacak. Tek turunuz var, hata yapmamak ve bunu en iyi şekilde kullanmak zorundasınız. Spin atmanız, kazanın eşiğinden dönmeniz, yarışa son sırada başlamanıza neden olabilir. Mesela McLaren’in Finlandiyalı pilotu Kimi Raikkonen, sezonun ilk GP’sinde ilk günkü sıralamalarda en iyi ikinci dereceyi yaptıktan sonra, ikinci gün çok da gerilerde kalmamak için otomobilini biraz sert sürünce küçük bir hata yaptı, ilk iki sırayı alabilecekken, pol pozisyonda 15. sıraya razı olmak zorunda kaldı. Ya da tam tersi bir sonuçla, ilk gün 10 sıraya razı olan Juan Pablo Montoya, otomobili bazılarına göre kullanılamaz hale getirmesine karşın, yapılan değişiklikler sonrasında yarışta 3. sırada başlama hakkını kazandı. Ama yarışın start pozisyonu da (M.Schumacher/Ferrari, Barrichello/Ferrari, Montoya/BMW-Williams, Frentzen/Sauber-Petronas, Panis/Toyota, Villeneuve/BAR-Honda, Heidfeld/Sauber-Petronas, Button/BAR-Honda) sizi yanıltmasın, çünkü Cumartesi günkü zamanlar, yarış zamanlarından çok farklı olabilir; yeni kurallar, sıralama turlarıyla yarış arasında otomobile benzin aktarımını engelliyor. Bazı küçük takımlar, strateji olarak, çıkış sırasında iyi bir yer elde edebilmek için otomobile daha az benzin koyarak (daha hafif ve nispeten hızlı bir otomobile sahip olmak için), sıralama turlarında rakiplerine oranla daha avantajlı olmayı belirleyebilir, sponsorlarını biraz daha memnun etme yoluna gidebilirler. 2) Formula 1, yeni kurallarıyla biraz daha izlenebilir, sonucu biraz daha zor tahmin edilebilir bir spor olma yolunda ilerleyecek. Bir kaç kural değişikliğinin her şeyi bir anda düzeltmesini beklemek zaten hayalcilik olurdu. Ama görünen o ki, Avustralya’daki gibi bir kaç yarış daha seyredebilirsek, 2003 sezonu, iyi sezonlar arasında yerini alacak. Sıralama turları formatındaki değişiklik, yarışın pol pozisyon sıralamasındaki farklılığı yaratıyor. Bu da yarışın ilk turlarının bir hayli zorlu geçmesini sağlıyor. Geçişlerin daha fazla olması, tabii ki yarışı daha izlenilir bir hale getiriyor. Tabii ki kural değişikliklerinin işe yarayıp yaramadığını görmek için bir kaç yarış daha beklemek gerekecek. Ama bana göre FIA, ilk etapta istediği tepkiyi aldı. Formula 1’i üç gün konuşulur bir hale getirmenin yanı sıra, sıralamada küçük takımların da yer almasını sağlayarak önemli bir iş başardı. Büyük ihtimalle, yapılacak bir iki ufak değişiklikle kuralları daha da uygulanabilir ve sporsorlar açısından daha da tatmin edici hale getirmeye çalışacaklar. 3) Ferrari, bu yıl da diğer takımların yenmek zorunda kalacağı takım olacak. Pol pozisyonda ilk iki sırayı alan Ferrarilerin, yarışta sadece bir dördüncülükle yetinmesi sizi sevindirmesin; çünkü Kırmızılılar bir sonraki yarışta bu kadar büyük stratejik hatalar yapmayabilir. Tamam, Ferrari’nin geçen yıl kaldığı yerden devam etmesi F1’in tadı kaçacaktır ama son yılların en iyi takımının bir günde sıralamanın ortalarına düşmesini beklemek hayalcilik ve haksızlık olur. Her ne kadar yeni kurallar F1 pistlerine heyecanı, sürprizi, insan faktörünü geri getirecek de olsa, Ferrari bu yıl da zirvenin en önemli adayı olacak. Tamam, hem takımlar, hem de pilotlar şampiyonasını geçen yıl olduğu kadar kolay kazanamayabilirler; ama diğer takımlardan önde oldukları da bir gerçek. Çünkü matematik, her zaman matematiktir. Rakamlara ve gerçeklere bir göz atalım: Sezona aynı otomobille başladılar; sadece geçen yılın değil, belki de tüm zamanların en iyi otomobili olduğu söylenen F2002, Avrupa yarışlarına kadar pistte yarışacak. Bu nedenle diğerleri, F2003’ün yarışlara adaptasyonunun beklendiği gibi kusursuz olmamasını dileyerek, Avrupa yarışlarına kadar aradaki farkın çok açılmaması için mücadele edecekler. Sezona aynı pilotlarla başladılar. Michael Schumacher takımın bir numaralı pilotu. Tüm zamanların en iyi pilotlarından biri ve Ferrari efsanesinin 2000’li yıllarda geri dönmesinde büyük katkısı var. Ferrari takımı da her zamanki gibi, Alman pilota tam destek veriyor. Barrichello ise yine aynı Barrichello. Hızı ve istikrarıyla olduğu kadar, takım oyuncusu olmayı kabul ettiğini/edeceğini her fırsatta gösteren kişiliğiyle de ön plana çıkıyor. Takımın yönetim kadrosu ve teknik ekibi de aynı. Yani bu takım geçen yıl tüm rekorları altüst eden ve Formula 1 yönetimini F1’i yeniden şekillendirmek zorunda bırakan takım... Aynen Michael Schumacher’in dediği gibi, “İyi bir takım, her zaman iyi bir takımdır.”



		12 Dev Adam'dan 12 Dev Çocuk çıkar mı? Yarı final, Türkiye ve Dünya Kupası... F1, bizler ve diğerleri Türkiye' ve Formula 1 Kaybetmeyi öğrenmek

NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
• Microsoft Internet Explorer
• Windows Media Player kullanın