Home page
Haber Menüsü


e-posta göndermek için resme tıklayın.
 
TV’de bir film seyrettim
 
ABD Başkanlarından Johnson, Türkiye’de İsmet Paşa’ya yazdığı mektubu ile tanınır.
 
Ankara
NTV-MSNBC
 
9 Ocak—  1 Temmuz 1964’de Kıbrıs’ta Türklere karşı kıyım başladığında, Başbakan İsmet İnönü adaya müdahale etmek istediğinde, Johnson ünlü mektubunda özetle “ABD ve NATO’nun size verdiği silahlarla, adaya müdahalenize karşıyım, engellerim” demiş; İsmet Paşa da cesur çıkışını yapmış, “Yeni bir dünya kurulur, biz de orada yerimizi alırız” demiştir. Bu söz üzerine Paşa ABD’ye davet edilmiş ve ileri yaşına rağmen İnönü Washington’a gitmiştir. Paşa, oradayken Demirel CHP-AP koalisyonunu bozmuş ve Başbakan İnönü’yü ABD’de çok zor duruma düşürmüştür.

   
 
       
    TOP5 Ergenekon’da 16 kişi daha gözaltında  
NTVMSNBC Reklam  
 

 
        Politika ve kamu yaşamıyla yakın ilgilisi olanlar Johnson’u bu olay başta, diğer olumsuzlukları ile ilgili olarak iyi bilirler! Johnson, Kennedy’nin ölümü sonrası başkanlığı üstlenmiş, 1964 seçimleriyle de 1968’e kadar başkan olarak kalmıştır. 1968’den sonra gelen başkanların öyle veya böyle bugün, ABD’de ve dünyada bir nedenle de olsa isimlerinden söz edilir ve tanınırlar. Oysa o nerede ise hiç anımsanmaz, ya da başarısız ve kötü tanınır. Çünkü ABD tarihinin en acı olayı olan Vietnam Savaşını tırmandıran ve modern tarihin en acımasız ve kanlı savaşı olarak ABD’nin ve insanlığın utanç belgesi haline gelmesine neden olan başkan olarak tarihe geçmiştir.
       Dün akşam televizyonda Johnson’un yaşamının son dönemini konu alan bir film seyrettim. Kanal değiştirirken önüme geldi, geçmek isterken durakladım ve hızla ilgimi çekmeye devam etti ve sonuna kadar izledim. Herhalde doğruyu ve bilmediğim Başkan Johnson’u anlatıyordu. Bildiklerimi değiştirecek kadar etkilendim. İsterim ki bugünkü politik liderlerimiz, en tepede olanlar seyretmiş olsunlar. Bu sıcak gündemimizde alınacak çok dersler var.
        1968’de ABD’de Nixon başkan olduğunda ben orada eğitim yapıyordum. Seçimlerle çok yakından ilgilenmiştim. Birinci sorun ve konu yukarıda sözünü ettiğim Vietnam Savaşı idi.
        ABD her gün ciddi sayıda yitirdiği genç askerlerinin cenaze törenlerinin başında içine düştüğü çıkmazdan nasıl kurtulacağını tartışıyordu. Nixon’un savaşı bitirme vaadi ile geldiği Beyaz Saray’da, giden Başkanı (Johnson’u) ağır şekilde suçlayarak göreve başladı. Yeni Başkan yenilgiyi kabullenerek savaşı sona erdirmeye mecbur oldu. Sonuçta, 58.193 ölü ve 153.363 yaralı ABD’linin ve yaklaşık asker-sivil 1,5 milyon Vietnamlının yaşamına mal olan savaş, ABD tarihinin en kanlı sayfalarından biri oldu.
        Dün akşam filmdeki, savaşın tırmandırıldığı günlerde, Beyaz Saray’da yaşananlarla Başkan Johnson’u okuyuculara yansıtmak istiyorum
        Başkan Johnson Demokrat Partili. Bilindiği gibi Demokratlar, Cumhuriyetçilere oranla daha ilerici, barışçı ve insan hakları konusunda hem iddialı hem de cesaretliler. O nedenlerle özellikle güney eyaletlerdeki zenci düşmanlığının önlenmesi ve hakların genişletilmesi için Başkan Kennedy gibi Başkan Johnson da çok önemli kararlar almış ve yasalar çıkartmış bir başkan.
        Bugünkü Başkan Bush gibi Johnson da Teksaslıdır ve kovboy şapkası ile özdeştir. Ancak petrol zengini Bush’dan sınıfsal olarak farklıdır. Bir anlamda kasabalı Teksaslıdır. O nedenle bizim Çoban Sülü benzeri, fakir, ezilmiş kesimlerin sevdiği ve o niteliği ile politika da yükselmiş halk adamı bir politikacıdır. Kennedy’nin başkanlık seçimlerinde bu niteliği ve oy gücü dolayısıyla başkan yardımcılığını tartışmasız elde etmiş bir politikacıdır.
        Ancak başkan olduktan sonra, iyi eğitilmiş, zengin ve sosyal statüsü yüksek, hatta İrlanda kökenli olmanın mağrurluğunu kişiliğinde yansıtan Kennedy’lerin tersine Washington’daki gerçek ve zinde güçler karşısında zayıf ve cesaretsizdir.
        O tarihte, savunmanın başında olan McNamara gibi (bilgisayarın henüz moda olmadığı dönem) üstün zekalı ve bilgisayar kafalı isimlerle çalışıyor. Genelkurmay’da bugün hala ABD’de isminden hayranlıkla ve takdirle söz edilen generaller var. İşte bu kadro, Başkanı “daha çok asker, daha çok silah ve daha çok para” diye tam bir baskı altına almışlar. Savaş kuzeye doğru hızla tırmandırılıyor. Kitle imha silahları ve yoğun B2 bombardıman uçakları ile Vietnam yeşillikleri, kızıla dönüyor. Bugün-yarın kesin sonuç derken, ABD gittikçe batağa saplanıyor. O günlerde Başkan Johnson’un iliklerine kadar eriyip, tükendiğini görüyoruz bu filmde. Sevgili eşi yalvarıyor; gel bırakıp gidelim Teksas’a, ovalarımıza dönelim diye. Başkanın sevdiği, saydığı politikacı arkadaşları günlerce, “Durdur bu gidişi, bunun sonu yok, hemen çıkalım bu bataklıktan” diye onu ikna ediyorlar. O da kabul ediyor. Sonra, sabah savaş masasındaki belirttiğim isimlerin parlak söylevleri ve şahin tavırları karşısında tekrar acze düşüyor... Bu böyle haftalarca, aylarca tekrar tekrar yaşanıyor.
       Sonunda Johnson bitiyor. ABD de yığınlarca insan ölüsünü savaş alanında bırakıp Vietnam’dan kaçıyor.
       
 
       
   
MSNBC News 'Birincil sorun gelir dağılımı'
MSNBC News Bu savaş önlenmeli
MSNBC News Kötümserim
MSNBC News Kimse ders almıyor
MSNBC News Yapısal değişimin acıklı yanı
MSNBC News Bu yıl seçim olmayacağını görecekler
MSNBC News Parti sayısı elliye yaklaşıyor!
MSNBC News Küreselleşme karşısında sosyal demokrasi
 
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları