Formula 1, İstanbul’da, yüzde 99

Her şey bu kadar olumluyken, neden yüzde 100 değil de, yüzde 99 demeyin; yüzde 1’lik ihtimali de küçümsemeyin çünkü F1’de süreklilik her şeyden önemli; bu nedenle kuralların çok iyi konulması ve daha sonra da o kurallara uyulması gerekiyor.

e. murat yığcı'ya mail.
NTV-MSNBC


25 Kasım— Yazının başlığından da anlayacağınız gibi “2005 yılında Türkiye’de bir ayağı gerçekleştirilecek Formula-1 otomobil yarışları için, Formula 1 Organizasyonu (FAO) Başkanı Bernie Ecclestone, İstanbul’u seçti”. Yani İstanbul, Antalya ve İzmir arasındaki yarıştan İstanbul galip ayrıldı. Bir başka deyişle, Formula 1 eğer Türkiye’de yapılacaksa, İstanbul Grand Prix’si adını alacak.


		Ezeli rekabet nereye koşuyor? Ferrari'nin üstünlüğü ne kadar sürer? e. murat yığcı'nın tüm yazıları e. murat yığcı'nın tüm yazıları - 2 e. murat yığcı'nın tüm yazıları - 3

			BERNİE’NİN İSTANBUL SEVDASI Aslında F1 pisti için yarışa giren şehirlerin hepsinin farklı konularda üstünlüğü bulunmasına karşın, İstanbul, adı ve pistteki aktivitelerin tüm yıla yayılabilmesi için gerekli potansiyele sahip olması nedeniyle bir iki adım önde götürüyordu yarışı. Bu nedenle Türkiye’de Formula 1 yarışlarının düzenlenmesi için yapılacak pistin İstanbul’da inşaa edilmesine karar verilmesi, Formula 1 çevrelerinde sürpriz olarak nitelendirilmedi. (F1’in bir fırsat olarak görülmesi gerektiğini ve artık yeteri kadar dolmuş olan İstanbul dışında bir yerde pist yapılmasının daha iyi olacağını savunmama karşın, ben bile İstanbul GP’sinin diğerlerinden daha kolay pazarlanabilir, ilgi çekebilir olduğunu kabul ediyorum.) FAO Başkanı Ecclestone’un şehir ile ilgili kararını federasyona ilettiğini yazılı bir açıklamayla duyuran Türkiye Otomobil ve Motorsporları Federasyonu’ndan (TOMSFED), daha önce İstanbul, İzmir ve Antalya’da incelemelerde bulunan Ecclestone’un gerekçeli kararını da şöyle açıkladı: “Antalya’nın tanıtımı, otellerinin imkanları beni etkilemiş olsa da, İzmir’in mükemmel çekiciliğine rağmen, ben İstanbul’da karar kıldım. Bu kararımda sadece İstanbul’un dünya çapında bir şehir olması değil, aynı zamanda takımların lojistik ihtiyaçları da etken olmuştur.” EKONOMİ DAMALI BAYRAĞI GÖRECEK Bu satırlarda daha önce de pek çok kez yazmıştık; Formula 1 ülke ekonomisine ciddi katkılar sağlıyor. Yarış dönemlerinde kazanılan turizm gelirlerinin dışında, F1’in ülke ekonomisine ciddi bir katma değer kazandırıyor. Avrupa’nın değişik ülkelerinde yapılan genel istatistikler, 2003 sezonunda 16 yarış üzerinden koşulacak olan Formula 1’in 11 yarışın 2 milyondan fazla canlı seyirci topladığını ve bu 2 milyon kişinin 500 milyon dolar civarında harcama gerçekleştirildiğini gösteriyor (Araştırmalar yarışları bilet alarak tribünden izleyen seyirci sayısının 2 milyon 100 bin olduğunu, seyircinin yüzde 70’inin başka ülkelerden geldiğini gösteriyor; 133’ü canlı olmak üzere 203 ülkede izlenen Formula 1’in TV ile ulaştığı izleyici sayısı ise 1.5 milyar kişinin üstünde). Bu araştırmalarda 3 günlük (artık 4 günlük) yarış hafta sonları nedeniyle işyerlerinin fazla istihdam talebi ise ortalama 1-3 kişi olarak belirlenmiş. Bir seyircinin yarışlar boyunca bilet, konaklama, park, benzin, gıda, eğlence, ulaşım ve turistik harcamalarla ortalama harcadığı para ise 230 dolar. En fazla hareketlik yaşanan sektörler arasında restoran/bar, konaklama, ulaşım-petrol, eczaneler, foto stüdyoları, hediyelik eşya satanlar, gece kulüpleri-diskolar, seyahat acentaları bulunuyor. Kimler mi Formula 1 izliyor? Genellikle orta ve üst yaş grup. Bu grubun gelir ve eğitim seviyesi, futboldan neredeyse 2 kat fazla. Avrupa’da yapılan yarışlarda gruptaki bayan izleyicilerin oranı ise 3’te birlere yaklaşıyor. Grand Prix yarışlarındaki seyirci kitlesinin giderek artması da, her geçen gün daha prestijli firmaları F1’deki reklam ve sponsorluk yarışına sokuyor. DEVLET DESTEĞİ ŞART AMA YETERLİ DEĞİL Formula 1’in Türkiye’de yapılması için devlet desteği şart; çünkü F1 organizasyonu yaptığı anlaşmanın uzun vadeli olmasını istiyor. Devlet, proje için talep edilen 5 bin dönüm araziyi verdikten sonra, yarışların yıllık katılım bedeli olan 13.5 milyon dolarlık tutarı da ödemesi gerekiyor (Bir de pistin 2005’teki takvime yetişeceğine dair, 2004 Eylül ayında bir bankadan alınacak 27 milyon dolarlık teminat mektubu verilmesi gerekiyor). Sonrası ise kurulacak Formula 1 ekibine düşecek. Bu konuda sözü yine F1’in Türkiye’ye gelmesinde çok büyük rolü olan Federasyon Başkanı Mümtaz Tahincioğlu’na veriyoruz: “2003 ve 2004’te çok üst düzey bir takım kurmamız gerekli. Bu takım Uluslararası Motor Sporları Federasyonu (FIA) tarafından da eğitilecek. 2004 yılında yaklaşık 150 kişilik bir ekip profesyonel bir eğitimden geçirilecek. Bu kişilerin Türkiye’den olmasını istiyoruz. Ancak dünya uygulamasında FIA kendi ekibini de birlikte getiriyor ve yerli ekiple birlikte çalışıyorlar.” “İtalya, F1 olduğu hafta, ihracatını arttırmak için şehrin etrafında fuarlar düzenliyor ve bu organizasyonlar da F1 ile birlikte yürüyor. Oteller, ulaşım, restaurantlar, alışveriş merkezleri, tarihi yerler ön plana çıkıyor. Belçika, 10 milyon nüfusuyla Formula 1 sayesinde 10.000 kişilik iş hacmi yaratıyor. Biz, Formula 1’in yaklaşık 20-25 bin kişiye iş imkanı yaratacağını düşünüyoruz.” “F1 ve Dünya Ralli Şampiyonası’nın Türkiye gelmesinin en önemli sebeplerinden biri otomotiv sektörü. Bu organizasyonlar bu sektörün de gelişiminde katkıda bulunacak. Coğrafi konum açısından Türkiye’nin belli avantajları var. Bazı kurallara muhakkak uymak suretiyle her ülke kendi özelliklerini de ortaya koyarak bu organizasyonları ele alıyor. Bu organizasyonu yaparken biz de coğrafi yapımızı, tarihimizi ve yaşama şeklimizi ortaya koymaya çalışacağız.” FORMULA 1, YÜZDE 99 GELECEK Her şey bu kadar olumluyken, neden yüzde 100 değil de, yüzde 99 demeyin; yüzde 1’lik ihtimali de küçümsemeyin (gerçekleştiğinde yüzde 1 en iyi ihtimaldir) çünkü Formula 1 gibi organizasyonlarda süreklilik her şeyden önemli; bu nedenle kuralların çok iyi konulması ve daha sonra da o kurallara uyulması gerekiyor. Türkiye, 2005’te İstanbul GP’sini çok başarılı bir şekilde yapabilir, ama önemli olan 2005’te yapmak değil, daha sonraki yıllarda da bu başarıyı sürdürmektir. Unutmayın, belli kriterler tutturulamadığı takdirde, ülkeler şanslarını kaybedebiliyor ve sırada bekleyen başka şehirler var. Sonuçta Formula 1 takvimi bu yıl 16 yarışa indirildi, Şangay ve Bahreyn ise bizden daha önce takvime girme sözü alan ülkeler... (Burada bir uzun parantez açılabilir. Rusya da bu sözü almıştı ama yanlış adımlar nedeniyle hakkını kaybedecek gibi görünüyor. Şangay, Pekin’in önüne geçerek bir Formula 1 GP’si yapma sözü aldı; ama bu Pekin’in çabalarının sonuçlanmasına neden olmadı, Pekin halen yeni bir pist için çalışmalarını sürdürüyor. Yani Çin, iki GP yapan ülkeler arasında yer alabilmek için kıyasıya bir mücadele vermeye kararlı. 1998’de Zhuhai yarışıyla takvime giren ama sezon öncesinde tesisin imkanları yetersiz bulunduğu için şansını kaybeden 2008 Olimpiyat Oyunları’nın evsahibi Çin, otomotiv firmalarının da iştahını kabartan bir pazar. Bu nedenle 1998’de kaybettikleri şansı, 2004’te bir, daha sonraki yıllarda iki yarış yaparak tekrar yakalamak istiyorlar. Belçika bu yıl takvimden çıkartılmış gibi görünüyor ama her an geri dönebileceği de konuşulanlar arasında. Eğer Belçika Hükümeti 2003 sonuna kadar bir düzenleme yaparak sigara reklamı yasağının 2003 ortasında değil, 2006 sonunda uygulanacağı sözünü verirse, 2003’te Belçika GP’si ile Avrupa GP’sinin yeri değiştirilerek Belçika’nın yarış hakkını koruması sağlanabilir.) BİZ İŞİMİZE BAKALIM Ama şu anda yapılması gereken, önümüzdeki günlerin planlamasını yapmak ve organizasyon anlaşmasını imzaladıktan sonra F1 hakkını kaybeden ülkeleri/şehirleri iyi analiz etmek. Ecclestone’dan OK alındıktan sonra atılacak ilk adım pistin yapımına başlanması. Teknik ön çalışmaların yapılabilmesi için, son olarak Hockenheim pistinin yenilenmesini de üstlenmiş olan Herman Tilke, İstanbul’a gelecek, daha sonra da Kurtköy Tepeören’deki arazinin teknik çalışmaları ve pistin çizimiyle ilgili çalışmalara başlanacak. Bu arada, Bernie Ecclestone’un da, Formula 1’le ilgili sözleşmeyi imzalamak üzere Türkiye’ye gelmesi gerekiyor. Federasyon yazılı açıklamasında, “Ülkemize çok büyük bir fırsat sağlayacak bu organizasyonun, Türk turizmi ve Türk sporuna da büyük faydalar sağlayacağına yürekten inanıyoruz. Bu projenin gerçekleşmesi için destek veren herkese teşekkürlerimizi sunuyor, Formula 1 projesinin milletimize hayırlı olmasını diliyoruz” denildi. Biz de bu dileklere yürekten katılıyor ve ayağımıza kadar gelen fırsatı tepmeyelim diyoruz. İstanbul GP’sinde buluşmak üzere…



		12 Dev Adam'dan 12 Dev Çocuk çıkar mı? Yarı final, Türkiye ve Dünya Kupası... F1, bizler ve diğerleri Türkiye' ve Formula 1 Kaybetmeyi öğrenmek

NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
• Microsoft Internet Explorer
• Windows Media Player kullanın