Home page
Haber Menüsü


Yazara e-posta göndermek için tıklayınız.
 
Erdoğan da, Baykal da sonuca razı
 
Türkiye’de liderlerin karşılıklı oturup konuşamadıkları, tartışamadıkları bir seçimi geride bırakmak üzereydik. Neyse ki Uğur Dündar iyi iş başardı ve iddialı iki partinin liderini karşımıza çıkardı.
 
Ankara
NTV-MSNBC
 
26 Ekim—  Türkiye merakla bu karşılaşmayı bekledi. AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın tartışmaları belki de pek çok şeyi değiştirecekti. Ancak, daha işin başında görüldü ki, her iki lider de durumlarına razı. Erdoğan’ın, anketlere göre birinci parti olması nedeniyle, bu tutumu son derece doğal ve doğru. Oysa anketlerde ikinci görünen ve AKP’nin de epey gerisinde olduğu belirtilen CHP’nin liderinin her şeyi ortaya koyması beklenirdi.

   
 
       
    TOP5 Ergenekon’da 16 kişi daha gözaltında  
NTVMSNBC Reklam  
 

  Baykal az farkla da olsa bu tartışma programından önde çıktı görünüyor. CHP lideri; Türkiye’ye, ekonomiye, hukuka; eğitimden gençliğe, bilişimden sosyal güvenliğe kadar projeler konusunda Erdoğan’dan daha ilerideydi.
       Özellikle ekonomi konusunda neredeyse Erdoğan’a ders verecek duruma geldi. Erdoğan ise Baykal’ı İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ndeki uygulamalara çekerek başarılı sonuç elde etti. Daha işin başında, “Buraya belediyeyi değil, Türkiye’yi tartışmaya geldik. Orayı siz Nurettin Sözen’le tartışırsınız” diyerek bu kuyudan çıkma şansına sahip olan Baykal, aksine tutum alarak, Erdoğan’ı çok sevindirdi.
       
İYİ HAZIRLANMAMIŞLARDI
       Her iki lider de programa iyi çalışmamıştı. Örneğin, ben her iki liderin de, “Meydanlarda ne diyor?” düşüncesiyle, birbirlerinin mitinglerini izlettirdiklerini hiç sanmıyorum. Oysa izletselerdi tartışma daha canlı da olabilirdi.
       Erdoğan, önünde pek çok dosya ile masaya oturdu. Baykal’ın önünde de bir miktar evrak... Erdoğan’ın dosyalarından çıka çıkan İş Bankası’nın verdiği bir kredi çıktı; onda da Baykal saldırıyı gayet güzel savuşturdu ve kendini haklı çıkardı. Baykal’ın evrakı arasından ise İstanbul Belediyesi’nde bir ihale çıktı; ama onu da Erdoğan gayet güzel savuşturdu. Çünkü ihale onun döneminde yapılmamıştı. Burada da Baykal haksız çıktı.
       
ERDOĞAN’IN ZAYIF KARNI
       Erdoğan, Baykal’ın ticaretle uğraşmadığını söyleyerek, kendisinin çocukluktan başlayarak ticaret içinde ne kadar yer aldığını, son derece duygusal ifadelerle anlattı.
       Allah’tan da böyle yaptı; biz de her iki liderin geçmişte simit sattığını öğrendik.
       Bu arada sanıyorum dün geceden sonra, varlıklı, varlıksız pek çok ana baba artık çocuklarına “ilerde büyük adam olurlar” diye simit sattıracaktır!
       Bunu başaramayanlar çocuklarına bir yerde işçilik de ayarlayacaktır, herhalde.
       Bu simit işinde Erdoğan, Baykal’a iyi koz verdi.
       Baykal, bu vesile ile Erdoğan’a, çocuklarının bursu nedeniyle sıkı tokat attı. Erdoğan ise bu konuda birkaç cümlelik savunma yapmakla yetindi.
       Hele, “Ben 12 Eylül sonrası o kadar sıkıntıya düştüğüm halde, çocuklarımı ele güne muhtaç olmadan okuttum” dediğinde Erdoğan’ın ne düşündüğünü çok merak ettim. Mutlaka, “Ben nasıl bu lafı ettim?” diye düşünmüştür, herhalde. Baykal, Erdoğan’a ince eleştirilerde bulundu; ama o kadar detaylara daldı ki, bu eleştiriler fark edil mi, edilmedi mi pek anlayamadım.
       
ÖZGÜRLÜKLERDE ÇELİŞKİLİ TUTUM
       Belki Erdoğan da, Baykal’ın detaylarda kaybolma, uzun konuşarak sıkma huyunu bildiği için kısa konuşmayı tercih etti. Ancak bana daha çok, söyleyecek lafı yok gibi geldi...
       Din tartışmasının başlangıcında da Erdoğan küçük bir gol atacak gibiydi. Hani, Baykal’ın Hz. Muhammed’e dayandırarak anlattığı hikayede devreye girerek, Hz. Ömer’e ait olduğunu söylediği an. Baykal, o an tokat yemiş gibi oldu; ama hikayeyi sonuna kadar, Hz. Muhammed’e dayandırarak anlatınca puanı kaptı. Çünkü Erdoğan, öykünün sonuna gelindiğinde, “Bunu bilmiyordum. Bu başka, doğrudur” diye düzeltme yaptı. Tabi düzeltme yapmanın da şık davranış olduğunu belirtmeli.
Erdoğan-Baykal kozlarını paylaştı
Baykal, CHP’nin din karşısındaki tutumu konusunda da iyi açıklama getirdi.
       Gerçekten de CHP bu konuda karşı saldırıya maruz kalmış bir partiydi ve açıklaması oldukça iyiydi.
       Erdoğan, İstanbul’a göç edenlere vize konmasında ısrar ederek, özgürlük anlayışı konusunda bazı tereddütler yaratırken, siyasi yasaklar konusunda sonuna kadar mücadele kararlılığı gösterdiğini ortaya koyarak puan topladı.
       Baykal ise 12 Eylül yasaklarını sineye çektiğini ifade ederken, “Neden mücadele etmedin?” sorusunu da kafalara getirdi. Erdoğan’a konan siyasi yasakların mantığı olmadığını söylerken de iyiydi; ama Erdoğan’ın çekilmesini önerirken çelişki içindeydi.
       Erdoğan, belediyeci arkadaşları ile ilgili savunmada bulunurken, Baykal’a, “Sizin hakkınızda da böyle dosyalar çıkarılabilir. Biz de böyle iddialarda bulunuruz, siz de zor durumda kalırsınız” diyerek tehditkar bir havada konuştu.
       
FARKLI BİR MECLİS’E DOĞRU
       Baykal, bunu daha sert ifadelerle karşılayabilecekken, “Bugüne kadar pek çok iddia ortaya atıldı; ama hiçbiri savcıları harekete geçiremedi” diyerek yumuşak bir savunma ile yetindi.
       Erdoğan’ın Anadolu turu konusundaki çıkışı da Baykal’ın işine geldi. Erdoğan’ın mitingine gidenler bilir. Her mitingde, kampanyayı Hakkari’den başlattığını söylüyor. Bunu da yaptıkları araştırmaya dayandırıyor. AKP’nin araştırmasına göre; bu ile bugüne kadar, Özal dışında hiçbir lider gitmemişti. Bu nedenle de Erdoğan’ın kampanyası Hakkari’den başlatılmıştı. Oysa Baykal oraya gitmişti.


       Son bir nokta da, Erdoğan, miting meydanlarında türban konusuna hiç değinmediğini söyledi. Sanıyorum bununla, “Türban öncelikli sorunumuz” diye bir ifade kullanmadığını açıklamaya çalıştı. Yoksa, Erdoğan, en azından benim izlediğim 4-5 mitingde türban konusunda mutlaka bir şeyler söyledi.
       İki liderin bu tartışması için pek çok şey söylenebilir; ancak her iki liderin de hukuk, temel hak ve özgürlükler, dokunulmazlıklar, kavga etmeme, ortamı yumuşatma, Avrupa Birliği, yolsuzluklarla mücadele, siyasetçi-işadamı ilişkileri başta olmak üzere birçok konuda hemfikir olması Türkiye açısından umut verici görülmeli.
       Dileriz bu kez, bu konularda, farklı bir Meclis’le karşılaşırız.
       
 
       
   
MSNBC News AKP'ye programlı seçim
MSNBC News Erdoğan'ın vaadleri
MSNBC News AKP ve Erdoğan'ın söylemi
MSNBC News Erteleme belirsizlik demek
MSNBC News Erteleme isteyenler moral topluyor
MSNBC News 1 Ekim kritik gün
MSNBC News Bu iş ağız tadıyla olmayacak
MSNBC News YSK demokrasi sürprizi yapsa
MSNBC News AKP'nin başına gelenler
MSNBC News Karmaşaya rağmen seçim
MSNBC News Sezer sessiz ama derinden
MSNBC News Şuracıkta 50 gün kaldı
MSNBC News Yine doğrusunu yapıyorlar!
MSNBC News Sorumluluğu üstlenmeme
 
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları