| | | MHP’li Bayındırlık eski
Bakanı Koray Aydın hakkında soruşturma komisyonu kurulmuş olmasına MHP’li milletvekilleri bu şekilde yanıt verdiler.Oysa o oylamada da en az “Evet” oyu kullan yine DSP’lilerdi.
Koalisyonun küçük ortağı ANAP yine tam katılım sağlamadı (18 milletvekili) ve bir miktar fire de verdi.
Meclis’in yapısının türban konusunda taraflı olduğu ortaya çıktı. Soruşturma önergesinin asıl amacı imam hatip liselerindeki türban sorunuydu. Bakan bu gerekçe ile suçlandı ve en çok da bazı kız öğrencilerin ellerine kelepçe takılması konuşuldu. Aslında bu gerekçeye bakarak İçişleri Bakanı hakkında da bir soruşturma komisyonu kurulması gerekmez mi?
Muhalefet, koalisyonun en zayıf noktasını yakaladı. Bu soruşturmayı başkaları izleyebilir.
MHP Lideri Devlet Bahçeli arkadaşlarını, aleyhte oy kullandırmak için ikna edemedi. Yani gizli oylamalarda MHP gibi disiplinli bir partinin bile milletvekilleri üzerinde denetim sağlayamadığı ortaya çıktı (Bence bu çok güzel de bir uygulama. Herkes vicdanı ile baş başa). Ama Bahçeli’nin, “Biz ortaklarımızı arkadan hançerlemeyiz, sözü biraz havada kalmaya başladı.
Koalisyon hükümeti bir şansı daha kaçırdı. MHP ile ANAP arasındaki gerginlik, hem Bahçeli’nin Bakanlar Kurulunda yaptığı yeniden yapılanma ile ilgili çıkışı, hem de ANAP’lı bakanların afet kararnamesini imzalaması ile önemli ölçüde giderilmiş gibi.Bu oylama farklı sonuçlansaydı, ortaklar arasındaki güven yeniden pekişecekti.
Soruşturmanın gerekçesinde ifade edilen kadrolaşma konusu doğru değil. Milli Eğitim Bakanlığı görev alanım gereği ilgi alanımın dışında. Bakanla ilişkim de bu nedenle oldukça sınırlı. Ancak, diğer milletvekillerinden iyi bildiğim için yazıyorum, bu bakan, neredeyse hiçbir siyasi atama gerçekleştirmeyen ve bu nedenle de başta Rahşan Ecevit olmak üzere DSP’ lilerin de şimşeklerini üzerine çeken bir isim. Bu politikanın doğru olmadığını (siyasiler dışında) söyleyen var mı, bilemiyorum; ama ilginçtir ki Milli Eğitim Bakanlığı daha çok MHP’li kadrolaşma nedeniyle sık sık gündeme gelmiş ve bu bakanın da bu kadrolaşmayı kıramadığı ileri sürülmüştü. Şimdi bu bakanla ilgili kadrolaşma iddiasında bulunmak pek de gerçekçi değildi. Bostancıoğlu ile ilgili bu iddiada bulunanlar bütün bakanları bir gün bile geçirmeden Yüce Divan’a göndermeli.
Bakanlarla ilgili soruşturma konuları gerçekten çok önemli. Bu nedenle gizli oyla yapılması da son derece isabetli. Ama milletvekillerinin siyasi değerlendirmelerden uzak kalması da o kadar önemli bir konu. Eğer siyasi değerlendirmelerden uzak davranılmazsa, koalisyonlu hükümetleri bekleyen büyük bir tehlike var demektir; haklı haksız pek çok soruşturma komisyonu kurulabilir.
YÜCE DİVAN ZOR
Bostancıoğlu ile ilgili komisyon önümüzdeki günlerde kurulacak iki veya dört aylık bir sürede sonuca ulaşılması mümkün. Ardından komisyon raporunu Meclis ‘e sunacak ve oylama yapılacak. Bakan’ın Yüce Divan’a sevk edilmesi için 276 oy gerekecek. Bu oya ulaşılması bence mümkün değil. Ama keşke bakan Yüce Divan’a gitse de bir siyasi kararın mahkemede nasıl bir sonuca bağlanacağını görebilsek. Bu önergeyi verenler de çok iyi biliyor ki, türban konusunda bakanın yaptığı uygulama devletin politikası ve Anayasa Mahkemesi’nin de bu konudaki tavrı belli. Önergenin kabulünün hiç mi olumlu yanı yok; bence var. Bir kere türban sorunun enine boyuna bu komisyonda tartışılması son derece yerinde olacaktır. Konu Türkiye’nin gündeminin ön sıralarına bir kez daha taşınacak ve bir sonuca varılacak. Benim pek umudumu yok; ama, belki de bu vesile ile bu sorunu ortadan kaldıracak bir çözüm bulunur.
KÜRŞAT TÜZMEN | |
|
Dış Ticaret Müsteşarı Kürşat Tüzmen, hiç tanımadığım, çalışmalarını hem gazeteci arkadaşlarımdan hem de basından izlediğim bir bürokrat. Bence çok başarılı bir bürokrat. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, “Bana 30 tane Kürşat Tüzmen verin, Türkiye’yi ayağa kaldırayım” dediği bir bürokrat. Özellikle Türkiye’nin sınır komşuları ile ticaretini geliştirmesi için önemli adımlar atan bir bürokrat. Ancak ismi o kadar öne çıktı ki, bazı siyasiler bundan rahatsız oldu. Oysa o kadar çok bürokrat var ki, hiçbir şey yapmadığı için adı da pek duyulmaz. Yerlerinde oturur, ülkeye hiçbir şey kazandırmak koltuğunu da korur; kimseyi de rahatsız etmez. Şimdi bunu niye yazdık? Kürşat Tüzmen görevinden alınmak isteniyor. İlk adımı Eximbank Yönetim Kurulu başkanlığından kaydırılması ile atıldı bile. Bakalım Kürşat Tüzmen’i bu ülke koruyabilecek mi?
| |