|
Derviş'ten TL'ye müdahale sinyali Dolar, 2 yıl önceki değerine yaklaştı Tunca Toskay: Programın riskini üstleniyoruz Keşçi: Kabuğumuzu kırmalıyız Egeli tekstilci kurdaki düşüşten endişeli Artok: Gerçek kaynaklara yönelinmeli Tekstil ihracatı istihdam yaratıyor Kotanın tekstile etkisi sınırlı olacak 'Tekstil ihracatı 8 milyar dolara çıkabilir' TGSD: Tekstil kotasında Ankara ısrar etmeli |
|||
Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği, 2001 yılı sektörel ve ekonomik değerlendirme raporunu düzenlediği basın toplantısıyla değerlendirdi. Rapora göre, 2001 yılında hazır giyim ve tekstil sektöründe toplam 3 milyon kişilik bir istihdam daralması yaşandı. Dolar iki yıl önceki değerine yaklaştı İhracata yönelik üretimde yüzde 20lik bir artış yaşayan hazır giyim sektörü, krize rağmen yüzde 75 seviyesinde kapasite kullanım oranı gerçekleştirmeyi başardı. Rapora göre Türk hazır giyim sektörü dünyanın 6. büyük, tekstil sektörü ise Avrupa Birliğinin en büyük üreticisi niteliğinde. İYİMSERLİK KAYBOLDU TGSD Başkanı Güngör Keşçi, geçen yıl oluşan iyimser havanın Türk Lirasının aşırı değer kazanmasıyla kaybolduğunu söyledi. Keşçi, Türk Lirasının yüzde 20-22 değer kazanması demek pazarlara sunacağımız fiyatlarda en az yüzde 10 artış yapmak demektir. Bu uluslararası pazarlarda kabul edilemez bir durum. Sentlerle rekabet ettiğiniz bir pazarda dolar fiyatının arttırılması intihar etmektir. bu büyük sıkıntı yaratır dedi. Keşçi, Türkiyenin ihracat vizyonu yok ama umut doluyuz derken, ABDyle bu ay içinde başlatılacak ticaret anlaşması görüşmelerinin çok önemli olduğunu söyledi.
İHRACAT % 0.5 ARTTI Basın toplantısında konuşan TGSD Başkanı Güngör Keşçi, 2001 yılının ilk 6 ayında üretimde yüzde 6 oranında yaşanan düşüşün yılın ikinci yarısında artan iharacat sayesinde yüzde yarımlık bir artışla kapandığını belirtti. Keşçi, Artık silkinmeliyiz. Sanayicilerimiz, ihracatçılarımız hiç vakit kaybetmeden, pazara giriş stratejilerini oluşturmak ve yeni pazarlara girmek zorundalar dedi. Hazır giyimin 2001 ihracat karnesi zayıf Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin dünyanın her tarafındaki pazarlarda daha liberal ve daha entegre bir ticaret ilişkileri ağına doğru yol aldığına dikkat çeken Keşçi, Artık silkinmeliyiz. Sanayicilerimiz, ihracatçılarımız hiç vakit kaybetmeden, pazara giriş stratejilerini oluşturmak ve yeni pazarlara girmek zorundalar diye konuştu.
Artık, fasonculuktan üreticiliğe, üretim organizatörlüğüne, tasarımcılığa, yaratıcılığa geçmemiz gerektiğini anlatan Keşçi, şöyle devam etti: Türk hazır giyim ve tekstil sanayicileri de, diğer sanayi sektörlerimizle beraber yeni dünya ekonomik düzeninde pazara giriş imkanını kaçırmamalı, yeni açılmakta olan pazarların en önemli aktörleri olma yolunda akıllı girişimlerde bulunmalıdır. 2010a geldiğimizde Türkiye, moda dünyanın önde gelen ve yönlendiren ilk 2 ülkesinden birisi olsun. Türk insanı 20 bin dolar milli gelir seviyesine ulaşsın. İhracatımız 300 milyar dolar olsun. 2010 ve sonrasında Türk ürünleri ABD, Avrupa, Rusya, Çin, Hindistan, Afrika, Güney Amerika pazarlarının vazgeçilmez markaları haline gelsin. HAZIR GİYİMDE DARALMA SINIRLI Gazetecilerin soruları da yanıtlayan Keşçi, geçen yıl 1.5 milyonu kayıtlı olmak üzere toplam 3 milyon kişinin çeşitli sektörlerde işsiz kaldığını, ancak kapasitesi yüzde 75lere düşen kendi sektörlerinde aynı oranda bir daralma olmadığını söyledi. İç piyasadaki üretim ve istihdam daralmasını ihracatla aştıklarını anlatan Keşçi, Yüzde 20 civarında bir miktar artışı sağladık. Bu artış eğer fiyatlar aynı seviyede kalsaydı 1.5 milyar dolarlık artışı ifade ediyordu dedi. ABD seyahatini de değerlendiren Keşçi, alınan sonuçlara olumlu baktıklarını ifade ederken, Biz, illa tekstil kotaları kalksın talebi ile gitmedik. Kotalar, yeni ticaret anlaşmasının bir yan ürünü olarak ortaya çıkacak. Özel bir ticaret anlaşması görüşmelerinin başlaması önemliydi. Bu gerçekleşti dedi. İki ülke arasında yatırım, ticaret ve işbirliği alanlarının artmasını, stratejik ve ekonomik partner olunmasını istediklerini vurgulayan Keşçi, Şubatta başlayacak görüşmelerin içinin dolu olması ve Türkiyenin bir paket halinde stratejik yol belirlemesi gerektiğini söyledi. KURLARDA BİR İSTİKRAR OLMALI TGSD Başkan Yardımcısı Umut Oran da konuşmasında, kurdaki düşüşün girdi maliyetlerini artırdığını ve zarar etmelerine yol açtığını söyledi. Türkiyede kurun, enflasyonun altına düşmemesi gerektiğini ifade eden Oran, Kurlarda belli bir istikrar olmalı. Zaten ihracatçının karı düşük. Sektör, yüzde 5-7 kar ile çalışıyor. Enflasyon oranında devalüasyon olmalı. İhracatçının istediği dengeli, eşit bir kur. Enflasyon oranında kur ayarlaması şeklinde konuştu. TGSD Yönetim Kurulu Üyesi Erol Serdar da, ABD ile serbest ticaret anlaşması yapılmasının önemini vurguladı. Serdar, ABD mallarından Türkiyede yüzde 4-8 vergi alınırken, Türk menşeli mallara ortalama yüzde 22 vergi uygulanıyor. ABD ile yapılacak bir serbest ticaret anlaşmasında, Türkiyenin Avrupa Birliği statüsünde ticaretine devam etmesini istiyoruz. Başka hiçbir sistem Türkiyenin lehine değil dedi. | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||