|
Türkiyenin önemi, Avrupa Birliği ve ABD tarafından sadece savaşlar ve krizler çıktığı zaman hatırlanmamalı diyen Keşçi, Türkiye bu stratejik önemini, sadece kendi kendine söyleyen bir sağırlar diyalogu şeklinden çıkarmalı, her zaman geçerli olduğunu uluslararası platformda anlatmalı diye konuştu. Dünya barışı açısından, Türkiyenin bulunduğu bölgede politik ve ekonomik olarak sürekli güçlü bir yapıya sahip olmasının önemini vurgulayan Keşçi, AB ve ABDnin, Türkiyenin bir an önce ekonomik açıdan güçlü hale getirilmesi için önemli ölçüde destekte bulunması gerektiğini belirtti. Keşçi, ABDnin, AB üyesi ülkelere tanıdığı kotasız ve düşük gümrük vergili ticaret statüsünü, Türk tekstil ve hazır giyim ihraç ürünlerine de uygulanmasını istedi. ANKARADA LOBİ YAPMAK ZOR TGSDnin bu konuda yaptığı girişimlerin meyvesini verdiğini ifade eden Keşçi, Avrupa Birliği Ticaret Bakan Pascal Lamyin ABDden Türk mallarına kota uygulanmaması konusunda resmen talepte bulunduğunu ve AB üyesi ve aday toplam 27 ülkenin tekstil ve hazır giyim sanayicilerinin de Türkiyeye, ABDnin kota uygulamaması için destek verdiklerini içeren deklarasyonu ABye sunduklarını bildirdi. 11 Eylül olaylarının ardından, birkaç gün içinde Ürdün Kralının ABDye giderek Kongrede beklemekte olan Serbest Ticaret Anlaşmasını onaylattığını, ABDnin, Pakistanna ambargo koyduğu nükleer araştırma konusunda bile izin verdiğine dikkat çeken Keşçi, şöyle devam etti: Türkiye neden bekliyor? Yöneticilerimiz, Türkiyeyi ekonomik olarak ayağa kaldıracak, dünyanın en büyük pazarıyla bütünleştirecek, ülkemize milyarlarca dolarlık ihracat, milyonlarca insana aş ve iş imkanı yaratacak, sosyal barış getirecek bu ticari gelişmeyi sağlamak üzere daha fazla beklemeyiniz. Bu kadar önemli konuda, daha fazla vakit kaybetmeden, çekingenliğimizi kırarak, hem Başkanlar seviyesinde, hem Başbakan girişimi, hem Dış Ticaret Bakanları ve Dışişleri Bakanları seviyesinde resmen ABDden, AB üyesi ülke mallarına uygulanmayan kotaların Türk mallarına da uygulanmamasını, bir an önce bu çifte standardın durdurulmasını ve adil ticarete geçilmesini talep etmeliyiz. Keşçi, bir gazetecinin AB ve ABDde lobi yaptınız. Neden bu işi, Ankarada siyasetçiler ve bürokratlar anlamıyor? sorusunu yanıtlarken, Ankarada lobi yapmanın daha zor olduğunu, çünkü Türkiyedeki ekonomik ve politik istikrarsızlıktan dolayı yöneticilerin karar vermek ve imza atmaktan korkar hale geldiğini kaydetti. Keşçi, şöyle dedi: AB ve ABDye anlattığımız şeyler, Ankaraya anlattıklarımızdan farklı şeyler değil. Lamye bir kere anlattık neden Türkiyeye AB statüsü uygulanması gerektiğini. 15 gün sonra görüşlerimizi benimseyerek ABDden resmen talepte bulundu. ABD Büyükelçisine de bir kere anlattık ve Bakanlarımıza bir hafta sonra (serbest ticaret anlaşmasına) başlayayım diye kendisi teklifte bulundu. Ama, aradan 9 ay geçti... TÜRKİYE GÖZÜNÜ AÇSIN TGSD Başkan Yardımcısı Umut Oran da konuşmasında, Türkiyenin yönetim özürlü olduğunu ve bu nedenle fırsatları değerlendiremediğini öne sürdü. ABD ile gümrüksüz ve kotasız bir ticaret istediklerini vurgulayan Oran, bu konunun ne Devlet Bakanı Kemal Dervişin, ne de Dışişleri Bakanı İsmail Cemin gündeminde olmadığını ileri sürerek, şunları kaydetti: Türkiye, bir Ürdün, Pakistan kadar bile olamadı. Türkiye, bugün kapı kapı dolaşıp para dileniyor, borcu borçla ertelemeye çalışıyor. Oysa, Irak amborgosu ve Körfez Savaşını koz olarak kullanıp ABDden çok şey isteyebilir. Biz, devletin gözünü açmasını istiyoruz. Ne maddi teşvik, ne af istiyoruz. Bir Avrupalı, bir Amerikalının gördüğü fırsatları, ülkemizi yönetenlerin de görmesini istiyoruz. 9 AYDA TEKSTİL İHRACATI YÜZDE 10.5 ARTTI Bu arada, TGSDnin hazırladığı dokuz aylık sektörel değerlendirme raporuna göre, Ocak-Eylül döneminde hazır giyim ihracatı geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 0.7 oranında gerileyerek 5 milyar 667 milyon 676 bin dolar düzeyinde gerçekleşti. Tekstil ihracatı ise yüzde 10.5 oranında artışla 2 milyar 140 milyon 676 bin dolara ulaştı. Türkiyenin toplam ihracatı içinde, hazır giyim ve tekstil ihracatının payı da yüzde 34 oldu. Ocak-Temmuz dönemi verilere bakıldığında, hazır giyim ve tekstil ihracatında, en önemli müşterilerimiz arasında Almanya, ABD, İtalya ve İngiltere yer alıyor. Türk ekonomisinin lokomotifi olan hazır giyimde, yüksek maliyetler ve ihracatın önündeki engellerin yanı sıra yaşanan kriz nedeniyle 2001 yılında hem ihracat performansının düştüğüne, hem de uluslararası piyasalarda rekabet avantajını kaybetme noktasına geldiğine dikkat çekilen raporda, Şubat krizi sonrasında hazır giyim ihracatının sürekli düşüş gösterdiğine işaret edildi. GÜMRÜK BİRLİĞİ İHRACATA YARADI Gümrük Birliği öncesi ve sonrasında Türk hazır giyim sanayinin durumuna değinilirken de, 1991-1995 yılları arasında Türkiye hazır giyim ihracatının toplam 22 milyar 62 milyon dolar iken, GB anlaşmasından sonra bunun yüzde 64 oranında artarak 1996-2000 yılları arasında toplam 36 milyar 138 milyon dolara yükseldiği bildirildi. Raporda, Sadece hazır giyim sektörü sayesinde Türkiye bu dönemi yaklaşık 14 milyar dolar daha fazla döviz kazancı ile tamamlamıştır denildi. ABD ile hazır giyim ve tekstil ticaretinin önemini de vurgulanan raporda, Türkiyenin, ABDnin tekstil ve hazır giyim ithalatı içindeki payının yüzde 1.6 civarında olduğu, 2001 yılı ilk yedi ayında 782 milyon 338 bin dolarlık hazır giyim ihracatı ve 128 milyon 396 bin dolarlık tekstil ihracatı yapıldığı belirtildi. Raporda, ABDye gerçekleştirilen ihracatın uygulanan kota nedeni ile potansiyelinin çok altında kaldığına işaret edilerek, Amerikan sanayinin büyüklüğü göz önüne alınırsa, Amerika ve Türkiye arasındaki gümrüksüz ve kotasız bir ticaret anlaşması, ABDdeki sanayicilerin de menfaatlerine zarar vermeyecektir denildi. | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||