Yerel seçim referandumla birleşirse?...

Yazara e-mail göndermek için fotoğrafa tıklayınız.

Eylül ayı AKP için “Kritik tercihler dönemi” olarak geçecek. Irak’a asker gönderme verilecek zor kararlardan sadece biri. Orman arazileri için referandum kararı bir risk, referandumu yerel seçimle birleştirmek ise siyaseten risklerin en büyüğü.

Ankara
NTV-MSNBC


20 Ağustos 2003 — AKP yönetiminin yerel seçimle referandumu birleştirme kararı aldığı yönündeki haberler, gerçeği yansıtmıyor. AKP içinde kafası çalışanlar hâlâ harıl harıl “Bu iş ne getirir ne götürür?” sorusuna cevap arıyor.


		Ergenekon’da 16 kişi daha gözaltında • Gölcük’te kaza: 6 asker şehit oldu • Erdoğan ile Başbuğ her hafta görüşecek • Baykal’dan kuvvetler ayrılığı uyarısı • Dink cinayetindeki suistimaller bu kitapta

			Irak’a asker gönderme konusunda AKP yönetiminin kararını verdiği anlaşılıyor. Sualnameye gelen olumlu cevaplarla iyice rahatlayan hükümetin, tezkere konusunda tereddüt etmeyeceği görülüyor. Dışişleri Bakanı Gül’ün Bağdat’taki BM binasına yapılan saldırının Türk askerinin Irak’a gönderilmesini etkilemeyeceğini söylemesi bu kararlılığın en iyi göstergesi. Bundan sonrası tezkerenin zamanlamasının planlanması olacak. AKP için asıl kritik karar orman niteliğini kaybetmiş arazilerin satışına yönelik Anayasa değişikliği konusunda takınılacak tavır. Cumhurbaşkanının ikinci vetosundan sonra Başbakan Erdoğan ısrarcı olacaklarını, değişikliği Meclis’ten aynen geçireceklerini açıkca söyledi. İş biraz da inada binmiş durumda. Ancak aynı inadı Sezer’den beklememek için sebep yok. Çok büyük ihtimal ki Anayasa değişikliği aynen önüne gelirse Cumhurbaşkanı referanduma götürme hakkını kullanmakta tereddüt etmeyecek. Pekii bu referandumda AKP için zaferin bir garantisi var mı? Biliyoruz ki pek çok AKP kurmayı Başbakan Erdoğan’a “Kesin kazanırız, çantada keklik” mesajları veriyor. Ancak, zafere kesin gözüyle bakmayanların sayısı da hiç az değil. İki tereddütleri var; “Bir, bu değişikliğin gerekli olduğunu ve doğruyu yaptığımızı kamuoyuna galiba yeteri kadar anlatamadık.” Ayrıca Anayasayı değiştirdikten sonra çıkarılacak yasalar konusunda da henüz yeteri kadar hazırlık yapılmadığı ortada. Yani bundan sonra da kamuoyuna haklılıklarını anlatmakta da zorlanacaklar. “İki, böyle bir referandumda karşımızda ciddi bir blok oluşacak. Yalnız muhalefet partileri değil, pek çok sivil toplum örgütü, artı Cumhurbaşkanı karşımızda yeralacak.” YÖK yasasındaki değişiklik girişimleri nedeniyle üniversite camiasının, yaşanan son gerginlikler nedeniyle askerlerin bir kısmının ve AB karşıtlarının bu referandumu AKP ile mücadele için bir fırsat olarak kullanacağını da biz ekleyebiliriz. İşte bu tereddütler nedeniyle “Referandumu kazanırız ama garantisi yok diyen” çok sayıda Akpartili var. REFERANDUMU YEREL SEÇİMLE BİRLEŞTİRMEK RİSKLİ Referandumu garanti görmeyenler yerel seçimle birleştirme fikrine de şüpheyle bakıyorlar. Gerekçeleri açık; “Yerel seçimlerde iktidarlar, hele güçlü tek parti iktidarları son derece şanslıdır. Ancak referandum konusunda derdimizi iyi anlatamazsak, doğacak olumsuz hava yerel seçimler konusunda da bize zarar verebilir”. Yani “referandumu kazanalım derken, yerel seçimde de istediğimiz başarıyı yakalayamıyabiliriz” diyorlar. Ancak aksini düşünenler çoğunlukta. Yerel seçim propaganda döneminde yakalanacak rüzgarın referandumda farklı bir zafer getireceğine inanıyorlar... Henüz bir karar verilmiş değil. AKP kurmayları bir süre daha kafa yorup, son sözü Tayyip erdoğan’a bırakacaklar. Bir yol daha var ama ne yazık ki ondan kimse söz etmiyor. Cumhurbaşkanı’nın uyarısı, sivil toplum örgütlerinin ve muhalefetin itirazları doğrultusunda Anayasa değişikliğini düzeltmek. Orman niteliğini kaybetmiş arazilerin satışına izin veren Anayasa değişikliğini kısa bir süre askıya alıp, bu arada kafalarda pek çok tereddüte yol açan ilgili yasal düzenlemelerin taslaklarını hazırlayıp muhalefetle uzlaşma sağlamak, ardından da anayasa ve yasa değişikliklerini muhalefetle birlikte eş zamanlı olarak Meclis gündemine taşımak... Doğru çözüm bu... Çünkü muhalefet de, sivil toplum örgütleri de orman niteliğini kaybetmiş arazileri tarif eden 2-B sorununun çözülmesi gerektiği konusunda görüş birliğine varmış durumda. Bundan sonra önemli olan doğru çözümün bulunması... Bu araziler nasıl belirlenecek, kime, nasıl satılacak ya da verilecek, bundan sonra ormanların niteliğini kaybetmemesi için neler yapılacak, bu sorulara muhalefetle ve sivil örgütleriyle birlikte cevap bulunursa, referanduma kalmadan sorun çözülecek. Ancak iş bu kadar inada binmişken doğruyu bulmak pek de mümkün görünmüyor. Ümit Sezgin / NTV - CNBC-e Ankara Haber Müdürü



		Zirveden çıkan oydaşma mı, oynaşma mı? Öğrenmemek kadar bilmemek de suçtur Son tahlilde 'Buna da şükür' Amerika'da 'derin devlet' mi var? Bosna'yı kalbimizle değil aklımızla sevelim Avrupalı Müslüman; Bosna Yolsuzluk Komisyonu araştırabildi mi?

	NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u

	Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz? hayır 1 - 2 - 3 - 4 - 5 - 6 - 7 kesinlikle

NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
• Microsoft Internet Explorer
• Windows Media Player kullanın