|
![]() ![]() |
![]() |
|||
![]() |
![]() |
|||||||
|
|||||||
![]() |
Bu savunmayı yeni icat etmedik aslında. Necip Türk milleti olarak yüzlerce yıldır, çocukluğumuzdan itibaren pek maharetle kullanırız... Komşunun çocuğunun oyuncağını kırdığımızda babası kapıya dayanırdı. Gözlerimizi yırtık pırtık ayakkabılarımıza sabit diker, en acıklı sesimizle ağlanırdık; Amca valla kırılacağını bilmiyordum. Sonra okula başladık, öğretmen Çıkarın kağıtları yazılı var dediğinde melül melül bakıp, mahsun mahsun mızmızlandık, Öğretmenim valla yazılı olduğunu bilmiyorduk. Büyüdük, askerde çavuşa, trafikte polise, ofiste şefimize hep aynı teraneyi okuduk; valla bilmiyordum. Kimi zaman işe yaramadı, peder bey ensemize tokadı patlattı, kimi zaman işe yaradı öğretmen yutmuş göründü. Ama biz sokaktaki adamdık. Bilmemek hakkımız yoksa bile, bazen mazur görülebilirdi. Çünkü bizim için bilmemek değil öğrenmemek ayıptı. Ama devleti yönetenler için durum farklı. Onlar için öğrenmemek de ayıp, bilmemek de ayıp, hatta ve hatta suç. ÖZOK DA MI BİLMİYORDU? Hukuk adamları bilmediğinde daha da acı oluyor. Bize üniversitede hukuk dersinde ilk öğrettikleri kural değil miydi, yasayı bilmemek mazeret değildir. Hukukçu Cumhurbaşkanımız Anayasa Mahkemesi üyeliğine Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özoku atadığını açıkladığında siyaseten pek de sürpriz olmadı. Sezer ve Özokun dünya görüşlerinin benzer olduğu, bugüne kadar ki icraatlerinden ve açıklamalarından belliydi. Bu açıdan sorun yoktu belki ama Özok ismi biraz fazla kör gözüme parmaktı o kadar. Kısa sürede Özokun CHP üyesi olduğu hatırlandı. Hatta bu partiden adaylıkları vardı. İşin rengi değişti. Bir siyasi parti üyesi Anayasa Mahkemesine üye olamıyordu, olursa Mahkemenin tarafsızlığına gölge düşüyordu. AKPliler tuz kokarsa diye itirazlara başladılar. CUMHURBAŞKANI NEDEN ÖĞRENMEDİ? Ve Özok, düzenlediği basın toplantısıyla görevi kabul edemeyeceğini açıkladı. Bir grup meslektaşım da Özoku fena halde takdir ederek, bu demokratik tavrından dolayı örnek gösterdiler, kutladılar. Ben küçük dilimi yuttum. Moda deyimiyle; nasssı yani?.. Sayın Özok diyor ki, Ben Anayasa Mahkemesi üyeliğine talip oldum. Sayın Cumhurbaşkanı beni seçerken CHPli olduğumu bilmiyordu. Şimdi kendisinin yıpranmaması için görevi kabul etmiyorum. İyi de, güzel de, hadi Cumhurbaşkanı Sezer, Özokun partili olduğunu bilmiyordu, peki Sayın Özok da kendisinin parti üyesi olduğunu unutmuş muydu? Neden bu göreve talip oldu? Kaldı ki, önüne gelen her kararname için atanan kişinin yedi ceddini araştıran Sayın Cumhurbaşkanı, neden Anayasa Mahkemesi gibi son derece kritik bir kuruma atanacak Özok hakkında araştırma yaptırmadı? Neden öğrenmedi, neden bilmedi? Dahası var. Özok CHP üyesi olmasaydı bile, bugüne kadar yaptığı çıkışlarla bir siyasi tavrı olduğunu ortaya koymamış mıydı? Irak krizi sırasında yaptığı, pek çoğunun altına tereddütsüz imza atabileceğim açıklamaları net bir siyasi tavırdı. Bu nedenle bile Cumhurbaşkanının Sayın Özoku Anayasa Mahkemesine atamaması gerekiyordu. BAŞBAKAN BİLMEK ZORUNDA DEĞİL Mİ? Küçük dilimi yutturan bir başka bilmiyordum, bilmiyordu mazeretini şimdi bir de DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit için duyuyorum. Meclis Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu, özelleştirmelerle ilgili çalışmalarının sonucunda önceki hükümetin kimi uygulamalarının devleti zarara uğrattığını saptadı. Önümüzdeki dönemde hukuki süreçte ele alınacağı için çok detaya girmek istemiyorum, kısaca özelleştirmeden aldıkları malların parasını ödemeyen bir takım şirket ve şahıslara ödemelerini geciktirme hakkı tanınmış. Devleti zarara uğratan bu işlemler de, altında Ecevit dahil 14 bakanın imzası bulunan ÖYK kararlarıyla gerçekleşmiş. Komisyon diyor ki, Bu 14 bakan hakkında soruşturma komisyonu kurulmalı ve bu iddialar soruşturulmalı. Doğru bulunursa sorumlu bakanlar Yüce Divanda yargılanmalı. Kararı Meclis verecek. Ama bir kıyamettir kopuyor. -Efendim Sayın Ecevit gibi temiz bir isim nasıl soruşturulur? -Peki kardeşim bu ÖYK kararları yanlış değil mi? -Olabilir ama Sayın Ecevitin bunlardan haberi yoktu... -Nasıl yoktu? -Rahatsızdı, yardımcılarının önüne getirdiği kararları imzalıyordu. -Büyük geçmiş olsun!... Ecevitin siyaset dünyasının en temiz isimlerinden biri olduğuna hiç kuşkum yok. Ama yapılan işlem yanlışsa, Ecevitin de altında bilmeden bile imzası varsa soruşturulur, soruşturulmalıdır. Gerçekten masumsa sonunda zaten aklanır. Aksi halde kimseye laf söylemeye hakkınız olmaz. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırıma, oğlunun Derin Deniz vasıtasıyla yürüttüğü ticari ilişkileri bilmediği gibi bir savunma hakkı doğar. Aynı şekilde Tayyip Erdoğan da Ulaştırma Bakanının ne yaptığını bilmediğini söyleyebilir. İşte bu nedenlerle sokaktaki adam olarak benim bilmeme hakkım kabul edilse bile devlet adamlarının bilmeme hakkı olmadığı mutlak bilinmelidir. Ümit SEZGİN / NTV - CNBC-e Ankara Haber Müdürü | ||||
![]() |
|||
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
|||
![]() |
|||
![]() |
|
![]() |
|||||||||||||||
![]() ![]() ![]() |
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||
![]() |