 |
|
|||||
 |   |  |  | |||||||||||||||||||||||
| ||||||||||||||||||||||||||
  |
 Ergenekon’da 16 kişi daha gözaltında |
|||
|
|||
 |
|||||||
|
|||||||
|
|||||||
| “Zirveden oydaşma mı çıktı, oynaşma mı?” Üç gündür Ankara bunu tartışıyor. Cumhurbaşkanı Sezer uluslararası meşruiyet talebinden vazgeçti mi, yoksa ısrarcı mı? Sezer’in zirvedeki tavrı, basına netice itibariyle doğru ama detayları eksik yansıyınca bu tartışmalar kaçınılmaz oldu. İşin özü şu; Zirve’de Sezer olası risklerden söz etti ama uluslararası meşruiyet gerekliliği hiç de öyle uzun uzun ele alınmadı, tartışılmadı. Bir kaç sebebi var... Bir kere bu kez Sezer’in karşısında kararlı bir hükümet ve kararlı bir asker grubu vardı. Ayrıca askerle hükümetin görüş birliği de net biçimde ortaya kondu. Yine toplantıya katılan herkes de biliyordu ki, asker göndermeyi uluslararası meşruiyet şartına bağlamak demek, “asker göndermeyelim” demekle eş anlamlı olacaktı. Cumhurbaşkanı Sezer dahil toplantıdaki hiç kimse için de “asker göndermeyelim” demek mümkün değil. Çünkü bu kez bir ülkeyi işgale gidilmiyor. Bu kez ortadaki bir karmaşayı, hem de uzun sürerse Türkiye’yi ciddi biçimde tehdit edecek bir karmaşayı çözmeye gidilecek. Ve belki de en önemlisi PKK-KADEK’le mücadelenin yolunun Irak’tan ve ABD ile işbirliğinden geçtiği de çok açıkça anlaşıldı. Üstelik bu kez Türkiye’de 60 bin ABD askerinin konuşlanması gibi, başta Abdullah Gül, Bülent Arınç, Abdüllatif Şener gibi isimlerin tüylerini diken diken eden riskler yok. ULUSLARARASI MEŞRUİYET MECLİS’TEN Bütün bunlardan öte uluslararası meşruiyeti neyin sağlayacağı da müphem. Sezer ve onun gibi düşünenler “BM kararı” diyor. Ama ABD’nin harekat sırasında kendisine destek vermeyen BM’yi bundan sonra işin içine ne kadar sokacağı şüpheli. Yani BM kararında ısrar etmek “asker göndermeyelim” demekle eş değer. Aslında çözüm yolu zirvede bulunmuş durumda. Anayasa’nın ilgili maddesi bu konularda Meclis’in kararını yeterli görüyor. Yani Meclis asker göndermeye “evet” derse, aynı zamanda bu harekatın uluslararası meşruiyeti olduğuna da karar vermiş olacak. Cumhurbaşkanı Sezer’in de Meclis’in bu kararını veto yetkisi yok. Yani Meclis “asker göndermek meşrudur” diyorsa, meşrudur... Aksini iddia etmek hukuki değil sadece siyasi yorumdur. AKP’LİLER SÖZ DİNLEYECEK İşte bu ahval ve şerait içinde, AKP’li milletvekillerinin de havası 1 Mart öncesinden hayli farklı. En soğuk yaklaşanlardan Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener bile “Hükümet bir karar alırsa buna mutlak uyulur” diyor. Üstelik bu kez “ama” diyerek eklemeler yapmıyor. Meclis Başkanı Bülent Arınç sessizliğini koruyor, grup başkanvekili Eyüp Fatsa’nın uyarısı ise anlam taşımıyor. Fatsa “Türk askerinin Kuzey Irak’ta da bulunmasını öngörmeyen hiç bir tezkere bu Meclis’ten geçmez” diyor. Ama zaten Türk askerlerinin Bağdat civarına nakli sırasında açılacak koridor ve bu koridorun güvenliğini sağlayacak Türk askerleri çoktan Fatsa’nın sözünü ettiği şartı yerine getirmiş durumda. Uzatmaya gerek yok. Bu kez AKP yönetimi asker gönderme gereği konusunda son derece kendinden emin ve kararlı. Milletvekilleri de bu kararlılığın gereğini yapıp, tezkereyi Meclis’ten geçireceklerdir. Tabii ABD, Türk askerini istemekten vazgeçmezse... ABD basınında yeralan kimi haberler Türkiye’den asker talep edilmeyeceği yönünde... Ümit Sezgin / NTV - CNBC-e Ankara Haber Müdürü | ||||
| |
|||
 |
|
 |
|||||||||||||||
   |
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||
 | |||||||||||||||||
Öğrenmemek kadar bilmemek de suçtur