|
Derviş: Mutlaka yüzde 3 büyümeliyiz Derviş: Krizi aştığımızı söyleyebiliriz Gökçe: Krizden çıkmak için iyi şeyler yapılıyor Kriz İMKB'nin yerini sarsmadı Kriz, yatırımların üçte birini yuttu Kriz 1.5 milyon kişiyi işinden etti 'Krizden çıkış yolsuzluğun önlenmesinde' Derviş: Krizlerin aşılmasında büyük mesafe alındı Nahum: Ekonomi krizden çıkıyor S&P: Kriz, hükümeti banka reformuna ikna etti TOBB: Kamuda yeniden yapılanma olmazsa yeni krizler yaşanabilir Kriz üretimdeki çalışanı kötü vurdu Son 50 yılın rekor küçülmesi: %11.8 Kerem Alkin: GSMH'yı müteahhit ve işçiler vurdu |
|||
19 Şubat 2001 tarihindeki Milli Güvenlik Kurulu toplantısında, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve Başbakan Bülent Ecevit arasında yolsuzluklar hakkındaki kavgası, 2000 yılında Uluslararası Para Fonundan alınan 7.5 milyar dolarlık destekle sürdürülen ekonomik önlemler paketinin rafa kalkmasına neden oldu. Zaten kırılgan bir durumdaki Türkiye ekonomisinde taşlar yerinden oynadı. Analistlerin, görkemli bir ekonomik intihar hareketi olarak nitelendirdiği kriz, ince bir Anayasa cildinin savrulmasıyla ateşlendi. BORSA DÜŞTÜ, DOLAR 1 MİLYONU AŞTI Milli Güvenlik Kurulundaki olay piyasalardaki satış eğilimlerini hızlandırırken, dolar yükselişe, borsa düşüşe geçti. Olaylı toplantı sabahı 680 bin lira civarında seyreden dolar kuru birkaç gün içinde 1 milyon lira sınırını aştı. Borsadaki hisse senetleri de yine birkaç gün içinde ortalama yüzde 18 değer kaybetti. Bankalar bir günde Merkez Bankasından 4.6 milyar dolar döviz çekti. Durmak bilmeyen döviz talebi ve katlanılması çok zor olan Türk Lirası faizleri, mevcut kur rejiminin zorunlu olarak terk edilmesini getirdi. Böylesine ani bir çıkıştan sonra yeni kur rejimi için hükümetin önünde iki alternatif bulunuyordu; dalgalı kur veya para kurulu. Bürokratların ve siyasilerin para kuruluna öteden beri karşı olması ve geçiş için gerekli şartları tam anlamıyla yerine getirilemez olması, Türk Lirasının gerçek değerini bulmak üzere serbest dalgalanmayı bırakılmasını tek seçenek olarak öne çıkarttı. 23 Şubatta liranın dalgalanmaya bırakılmasıyla birlikte para birimi hızla geriledi. İlerleyen haftalarda doların yükselişi sürecek, işsizlik hızla artacak, şirketler kapanacak, birçok işyerinde çalışanlar maaş alamayacak ve Türkiye Cumhuriyet tarihinin en ağır ekonomik krizlerinden birini yaşamaya başlayacaktı. Gündelik ilişkilerden suç istatistiklerine, eğlence mekanlarından tribünlere, lüks mağazalardan işporta tezgahlarına, sinema salonlarından mezar taşlarına, hayatın içindeki her şeyin krizden etkileneceği günler başladı. O günden bugüne etkisi biraz hafiflemekle birlikte krizin etkileri devam ediyor. PLASTİK TERLİKLER DÖNDÜ Kriz süreci, satınalma gücünün zayıflaması yanında; başta dargelirliler olmak üzere, tüm insanların tüketim alışkanlıklarını değiştirdi. Üretimi durma, pazarı yok olma aşamasına gelen eski tip lastik ayakkabıların ve plastik terliklerin satışı arttı. Ayakkabı ve soba tamircilerinin işleri de açıldı. Terzilere yeni siparişler azalırken, terzilerin tadilat ve tamirat işleri önemli oranda arttı. Buna rağmen İstanbul Terziler Odasına kayıtlı 5 bin üyeden 1500ü işyerlerini kapattı. İşportada da fiyat düşerken, işportacıların sayısı arttı. Ne alırsan 500 bin lira tezgahları ne alırsan 400 bin lira ve ne alırsan 350 bin lira tezgahlarına dönüştü. Krizden lüks mağazalar da etkilenirken, lüks ve büyük mağazaların satışları durma noktasına geldi. Üst gelir grubuna seslenen mağazaların cirolarında yüzde 30la yüzde 50 arasında değişen oranlarda düşüş oldu. | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||