|
25 Ocak Türkiye Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Tuncay Özilhan, krizden çıkışın en önemli koşullarından birinin de kamu yönetiminin yeniden yapılanması olduğunu vurguladı. Özilhan, TÜSİADın Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, Türkiyenin kamu yönetiminin, yalnızca savurganlık, kadro şişkinliği ve irrasyonel örgütlenme açısından değil, yetersiz denetim, başını alıp giden yolsuzluklar ve siyasete kaynak yaratma operasyonları yüzünden de dibi delik bir torbadan farksız hale geldiğini öne sürdü. |
Derviş: İyimserliğin kalıcı olması için kararlılık şart Derviş: Krizlerin aşılmasında büyük mesafe alındı TÜSİAD'dan banka tasarısına destek TÜSİAD: 2002'de Türkiye'ye yeni fırsat çıkacak TÜSİAD: Siyasi reformlar yapılmalı TÜSİAD: 1 milyar dolarlık fon gerekli Özilhan: Büyüme sürecine geçilmeli Özilhan: Siyaset çözüm üretmeli Özilhan: Olumlu rüzgar yakalandı |
|||
Türkiyenin rasyonel, verimli ve şeffaf bir kamu idaresine gereksinimi olduğu, iyi yönetişim ilkelerinin kamuda egemen kılınmasının zorunluluğunun artık ikili dış temaslarının da ana konularından biri haline geldiğine dikkat çeken Özilhan, şöyle devam etti: Yardım, hibe, kredi ya da ekonomik işbirliği... Biçimi ne olursa olsun, hiç kimse dibi delik torbaya arpa koymak istememektedir. Ne yazık ki, Türkiyenin kamu yönetimi, yalnızca savurganlık, kadro şişkinliği ve irrasyonel örgütlenme açısından değil, yetersiz denetim, başını alıp gitmiş yolsuzluklar ve siyasete kaynak yaratma operasyonları yüzünden de dibi delik bir torbadan farksız hale gelmiştir. ETKİN DEVLET PLANI YERİNDE BİR GİRİŞİM Bu konuda Etkin Devlet Eylem Planı çerçevesinde bazı hazırlıkların yapıldığını basından memnuniyet içinde izlediklerini ifade eden Özilhan, memurlara etik yasası, seçimle işbaşına gelenlerin mal beyanının kamuya açık olması, siyasi partilere yapılan bağışların açıklanması, kara para tanımının yolsuzluk fiilini içerecek şekilde genişletilmesi, yolsuzluklar için özel mahkemeler gibi konuları kapsamına alan Bakanlar Kuruluna sunulan yasa tasarısının kamu reformu için iyi bir başlangıç noktası olduğu görüşünü dile getirdi. Özilhan, çerçevesi ayrı olmakla birlikte özelleştirmelerin tamamlanmasının bu sürecin ayrılmaz bir parçası olduğunun da akıllardan çıkarılmamasını istedi. TÜSİAD ekonomiden iyimser ZİHNİYET DEVRİMİNE İHTİYAÇ VAR TÜSİAD Başkanı Özilhan Tuncay Özilhan, Türkiyenin bir zihniyet devrimine ihtiyacı bulunduğunu söyledi. Özilhan, Siyasetçi de, memur, işçi, köylü, esnaf ve özel sektör de, sivil toplum örgütleri ve vatandaş da değişmek zorunda. Sadece talep etme, her şeyi devletten isteme, oturup ekmeğinin eline verilmesini bekleme devri bitti. Şimdi katkıda bulunma zamanı dedi. Özilhan, ülkede yaşanan gelişmelerden söz ederken, İhale Yasasının onaylanmış olmasının olumlu bir gelişme olduğuna işaret ederek, yeni dönemde önemli ihalelerin internet ve televizyon üzerinden canlı olarak yayınlanmasına özen gösterilmesinin, bu alandaki kaygıları gidermede önemli bir adım olacağını vurguladı. SİYASİ REFORMLARA HIZ VERİLMELİ Özilhan, 2002 yılında çözülmesi gereken bir temel sorun da siyasal sistemimizi daha demokratik, daha saygın, kendini yenileyebilen ve istikrarlı bir yapıya kavuşturmaktır dedi. Tuncay Özilhan, devamla şunları söyledi: |
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
“Mini demokrasi paketi, öz olarak düşünce özgürlüğünün sınırlarını daha da daraltan, adeta Anayasa değişikliklerinin etkisini sıfırlamaya çalışan bir yapı taşıyor.”
TUNCAY ÖZILHAN TÜSİAD Başkanı |
Bunun birinci ayağı, dokunulmazlıkların sınırlandırılması, siyasal partiler yasası ile seçim sisteminin değiştirilmesidir. Koalisyon liderleri, bu aşamada seçim ihtimalini düşünmenin doğru olmadığını belirtiyorlar. Bu konuda kendileriyle hemfikiriz. Ama tam bu aşamada, yani seçim henüz ufukta yokken, Türkiyenin acil ihtiyacı ve halkın yüzde 80inin talebi olan bu değişikliklerin de yapılması gerekir. Siyasi reformların önemli bir parçası da Anayasa değişikliklerini uygulama alanına sokacak yasaların hazırlanmasıdır. Hükümet geçen hafta, Anayasaya uyum amacıyla, düşünce özgürlüğünü yakından ilgilendiren bir yasa tasarısını Meclise gönderdi. Bu (mini paket), ne yazık ki, bazı teknik düzenlemeler bir yana bırakılırsa, öz olarak düşünce özgürlüğünün sınırlarını daha da daraltan, adeta Anayasa değişikliklerinin etkisini sıfırlamaya çalışan bir yapı taşıyor. Bu anlayış, (Daha Demokratik Bir Türkiye) isteyen Türk halkının taleplerini de dünya kamuoyunun beklentilerini de karşılamamaktadır. Tuncay Özilhan, 2002 yılının, Türkiyenin kriz bakış açısından sıyrılarak, orta vadeli bir gelişme stratejisi perspektifinden dünyaya bakmaya başlaması için son derece önemli bir yıl olduğuna dikkat çekerek, sıralanan bu düzenlemelerin yapılmasının, ekonomide ve siyasette köklü bir değişim sürecinin başlatılması, orta vadede sürdürülebilir bir gelişme çizgisinin yakalanabilmesi için vazgeçilmez önemde olduğunu kaydetti. MEHTER TAKIMI GİBİYİZ TÜSİAD Başkanı Tuncay Özilhan, sözlerini şöyle sürdürdü: Yıllardır büyüyen sorunlarımızı çözmek için her adım atışımızda, dış dünya ile her temasımızda, bizlerin meselelere çok farklı biçimde, çağın ve günün ihtiyaçlarının gerisinde kalmış bir bakış açısıyla yaklaştığımızı görüyoruz. Bu farklı bakış açısı bizi, koşar adım ilerlememiz gerekirken, zaman zaman, Mehter takımı gibi, (iki ileri bir geri) temposuyla yürümeye sevk ediyor. Türkiyede yıllardır gerekli olan ekonomik, siyasal ve sosyal reformlar ancak yumurta kapıya geldiğinde alelacele, topluma mal edemeden, isteksizce ayak sürüyerek devreye sokulmaya çalışılıyor. Bu konularda inisiyatif zamanında ele alınmadığı için (IMF sıkıştırıyor) ya da (Avrupa dayatıyor) diye şikayet ediliyor. Türk halkının yıllardır karşılanmayan ihtiyaçları ve talepleri ise nedense yok sayılıyor. Bir tarafta gelişme kaydedilirken, diğer tarafta eskiye dönüşün zemini hazırlanıyor. Artık bu anlayışı sürdürmeye, bunca zaman, enerji ve kaynak kaybına tahammül kalmadığını belirten Özilhan, Türkiyenin bir zihniyet devrimine ihtiyacı bulunduğunu söyledi. Tuncay Özilhan, şunları kaydetti: Siyasetçi de, memur, işçi, köylü, esnaf ve özel sektör de değişmek zorunda. Türkiyeyi Mehter temposundan çıkarmanın zamanı çoktan geldi ve geçiyor artık. Sivil toplum örgütleri ve vatandaş da değişmek zorunda. Sadece talep etme, her şeyi devletten isteme, oturup ekmeğinin eline verilmesini bekleme devri bitti. Şimdi katkıda bulunma zamanı. Düşünme, çözüm üretme, görüşlerinin arkasında durma, mücadele etme yani tam anlamıyla demokratik bir katılım yaratma zamanı. Bu zihniyet değişikliğini elbirliğiyle geçiştirmek zorundayız. Hepimiz kafalarımızı değiştirmek için çaba sarf edelim ki, yarın kimse kalkıp bize (Ne yapalım, böyle başa böyle tıraş) diyemesin.
2002 TÜRKİYE İÇİN AVRUPA YILI 2002, Türkiye için Avrupa yılı olacaktır diyen Özilhan, Böyle olmak zorundadır. Çünkü, olayların gelişimi Türkiyeyi 2002 yılı içinde AB ile müzakereleri başlatma noktasına getirmiştir. Korkarız ki, bu gerçekleşmezse AB üyeliği uzun bir süre daha ertelenecektir diye konuştu. AB ile müzakereleri başlatmak noktasına taşıyacak süreci bir takvime bağlamamızın ve gelişmelerden iç ve dış kamuoyunu haberdar etmemezin büyük önem taşıdığını vurgulayan Özilhan, şöyle dedi: Yalnız AB konusunda değil, 2002 yılında dış politikanın her alanında inisiyatifi ele alan bir yaklaşım içinde olmak, başta Kıbrıs olmak üzere ülkemizin kaderini bağlayan konularda da ulusal çıkarlarımız doğrultusunda çözümler üretmek zorundayız. TÜSİAD Başkanı Özilhan, 2002 yılının her şeyden önce orta vadeli bir gelişme stratejisinin yol göstericiliği altında, ekonomide sürdürülebilir büyümeye geçiş için gerekli adımların hızla atıldığı bir yıl olması gerektiğini kaydetti. HAZİRANDAN SONRA CANLANMA OLACAK Özilhan, gazetecilerin sorularını yanıtlarken de, özel sektör de üzerine düşeni yaptığı takdirde haziran ayından sonra ekonominin turizm ve diğer etkenleriyle çalışmaya başlayacağına inandığını söyledi. Özilhan, bir numaralı hedeflerinin Avrupa Birliği olduğunu belirterek, bu çerçevede de müzakerelerin başlamasını ve Kopenhag kriterlerinin yerine getirilmesini istediklerini vurguladı. Özilhan, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezerin Bankacılık Yasasını veto edip etmeyeceğine ilişkin görüşünü açıklarken de, Neticede müspet çıkacağı inancındayım diye konuştu. KAYHAN: BU SINAVI VERMEK ZORUNDAYIZ |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
TÜSİAD YİK Başkanı Muharrem Kayhan | TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Muharrem Kayhan, Türkiyenin aynı anda birden fazla konuyla uğraşmaktan kaçınmasının mümkün olmadığını söyledi. Kayhan, Krizle mücadele edeceğiz. Ekonomiyi yeniden büyüme sürecine sokacağız. Bu tam anlamıyla Türkün ateşle imtihanıdır. Bu sınavı vermek zorundayız diye konuştu. | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
“Hükümet, yıllardır ülkeyi kemiren popülizm tuzaklarına düşmeden krizden çıkışı kesinleştirmek zorunda.”
MUHARREM KAYHAN TÜSİAD YİK Başkanı |
Kayhan, Türkiyenin kendi coğrafyasında kapalı kalmayı haketmeyen bir ülke olduğunu vurguladı. Türkiyenin özlediği varoluş biçiminin uluslararası politikalarda meydana gelen değişimlere bağlı olarak önem kazanan ya da kaybeden bir ülke olmak değildir diyen Kayhan, (Yurtta sulh, cihanda sulh) şiarını benimsemiş bir ülkenin çocukları ilelebet çevresindeki ateş çemberinin yarattığı politik-stratejik dengesizlikler üzerinde cambazlık yaparak ekmeğini kazanmayı benimseyemez. Bu ip cambazlığından kurtulmamızın tek yolu, gelişmiş ülkeler arasında yerimizi almaktır dedi. Ekonominin kendi ayakları üzerinde duracak hale getirdikten sonra verimlilik ve rekabet gücü silahını elimizden hiç düşürmeden dünya piyasalarında at koşturur hale gelinmesi gerektiğini belirten Kayhan, Aynı anda birden fazla konuyla uğraşmaktan kaçınmamız mümkün değil. Krizle mücadele edeceğiz. Ekonomiyi yeniden büyüme sürecine sokacağız. Sosyal dengeleri koruyacağız. Siyaseti yeniden yapılandıracağız. ABye tam üyelik sürecini hızlandıracağız. Bu tam anlamıyla Türkün ateşle imtihanıdır. Bu sınavı vermek zorundayız. Türkiye yapılacakları biliyor. İnsanımızdan kuşku duymadan, cesaret, kararlılık ve özgüvenle çalışmak bizi bu sınavdan alnımızın akıyla çıkarır dedi. KRİZDEN ÇIKIŞ KESİNLEŞMELİ Kayhan, 2002de hükümet mevcut olumlu ortamdan yararlanarak sektörel bazda ayrıntılara inen, kararlı ve kalıcı adımlar atarak, yıllardır ülkeyi kemiren popülizm tuzaklarına düşmeden krizden çıkışı kesinleştirmek zorunda dedi. Türkiye 2002ye umutlarla girdi diyen Kayhan, bu umutların iki kaynağı olduğunu, 11 Eylül sonrasında Türkiyeye sağlanması öngörülen önemli miktarda ek kaynağın bazı ekonomik göstergelere yaptığı doping etkisinin bunlardan ilkini, Başbakan Ecevitin ve beraberindeki heyetin ABD ziyaretinin Türkiyenin ABD ile olan ilişkilerinde yeni bir evreyi başlatacağı beklentisinin, gezi sonrasında tüm gözlemciler tarafından teyit edilmesinin ise ikinci büyük umut kaynağını oluşturduğunu söyledi. 2002nin Türkiyenin pekçok alanda ön alması gereken bir yıl olduğunu vurgulayan Kayhan, 2002de hükümet mevcut olumlu ortamdan yararlanarak sektörel bazda ayrıntılara inen, kararlı ve kalıcı adımlar atarak, yıllardır ülkeyi kemiren popülizm tuzaklarına düşmeden krizden çıkışı kesinleştirmek zorunda dedi. Bunu yaparken kriz sonrasını da düşünüyor olmak gerektiğini ifade eden Kayhan, ekonomide yeniden büyüme dönemine geçilmesinin artık kendileri için yeterli olmadığını, Türkiyenin kalkınma konusunda da ne istediğini bilen, belirli bir strateji dahilinde hareket eden, alternatif senaryolar geliştirmiş bir anlayışla kriz sonrasına bakması gerektiğini söyledi.
ÖZTRAK VE SERDENGEÇTİDEN PANEL Bu arada, Hazine Müstaşarı Faik Öztrak ve Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti, TÜSİAD üyelerine 2002 yılı ekonomik programını anlattılar. TÜSİAD Başkan Yardımcısı Aldo Kaslowski, Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçtinin, yerli-yabancı banka ayrımı olmadığını söylediğini bildirdi. Kaslowski, Bankacılık Yasasına ilişkin sorular üzerine de, Bu uygulama şeffaf olduğu sürece, açık olduğu sürece ben inanıyorum ki hataları da düzelir ve düzelmesi de gerekir. Yani pişman etmeyelim dürüst çalışanı... Açık olması lazım. Kim alacak? Bunların bilinmesi lazım. İyi çalışan, dürüst çalışan banka da var. Bu problemleri olmayan banka da var. O ne diyor? O ne diyecek? Bütün bunlar çok önemli diye konuştu. TÜSİAD eski Başkanı Erkut Yücaoğlu da, Öztrak ve Serdengeçtinin farklı birşey açıklamadığını belirtirken, Dalgalı kura devam, zaman içinde bir enflasyon hedeflemesini gidileceğini söylüyorlar. Yapısal reformların devam edeceğini, makro hedeflere dikkat edileceğini ve yüzde 3-4 gibi bir büyüme beklediklerini ifade ettiler dedi. Yücaoğlu, Kurda bir istikrar görüyoruz. Eğer enflasyonda da düşme devam edecekse, o zaman tabii olarak bu dalgalanmanın da daha sınırlı bir dalgalanma olması mümkün diye düşünüyoruz dedi. ARAŞTIRMA YELPAZESİ GENİŞ Öte yandan, TÜSİAD bu yıl kayıtdışı ekonomiden savunma sanayine, eğitimden teknolojiye kadar birçok alanda araştırma yapacak. TÜSİAD Genel Sekreteri Haluk Tükelin Genel Kurulda verdiği bilgiye göre, derneğin bütçesi ve örgüt gücün her yıl 15-20 rapor ve 50 yayın üretmesine imkan veriyor. Ekonomik ve Mali İşler Komisyonu bünyesinde, Türkiyede enflasyonla mücadele ve orta vadede yeni bir dezenflasyon stratejisi, Türkiyedeki yapısal dönüşüm hükümet sorunları, Tüketici Güven Endeksi oluşturulması, Türkiyedeki kayıtdışı ekonomi ve yaşlanan nüfusla ilgili araştırmalar yapılacak. Sanayi İşleri Komisyonu, 4 araştırma gerçekleştirecek. Bunlar, rekabet politikaları, Trans Avrupa ulaşım ağı, dünyadaki savunma sistemi ve Türkiyenin bu sistem içindeki yeri ile çeşitli sektörlerin rekabet güçlerinin karşılaştırılması olarak belirlendi. Sosyal İşler Komisyonu da, sosyal güvenlik sorunu, işgücü piyasalarının işleyişi, orta dereceli okullara kitap çalışması ve gıda sektörüyle ilgili bir anket çalışması yapacak. Bilgi Toplumu ve Yeni Teknolojiler Komisyonu, bilişim ve teknolojiyle ilgili 2 çalışma öngörürken, Dışişleri Komisyonu, bu yıl ABD ve Türkiye arasındaki ilişkileri inceleyecek. Parlamento İşleri Komisyonu da, düzenleyici kurulların hesap verebilirliği konusunda bir çalışma yapacak. Genel Sekreter Tükel, TOBB ve TİSKle de ortak bir çalışma içerisinde olduklarını bildirdi. KÖLÜK HAYSİYET DİVANINA GÖNDERİLECEK Bu arada, TÜSİAD Başkanı Özilhan, cinayet suçundan kardeşiyle birlikte gözlem altına alınan TÜSİAD üyesi Cemal Kölükün suçlu olması halinde üyelikten çıkarılması için Haysiyet Divanına gönderileceğini açıkladı. Özilhan, üyeyle ilgili herhangi bir problem yaşanması halinde Yönetim Kurulu ve Haysiyet Divanı gibi birtakım mekanizmaların çalıştığını belirterek, Cemal Kölükün TÜSİAD üyesi olup olmadığını bilmediğini, baktıktan sonra Yönetim Kurulunun gerekli kararı vereceğini vurguladı. Tuncay Özilhan, şöyle dedi: Bu konu bana göre bir adi vaka hadisesidir. Tabii ki inceleyeceğiz. Üyemiz ise de Yönetim Kurulu olarak Haysiyet Divanı olarak gerekli adımları atacağız. Eğer ispatlandıysa, hakikaten suçluysa Haysiyet Divanına göndereceğiz.
|
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||