Home page
Haber Menüsü


TÜSİAD Başkanı Tuncay Özilhan
Özilhan: Olumlu rüzgar yakalandı
TÜSİAD Başkanı Özilhan, 2002’ye olumlu bir rüzgarın yakalanmış olarak girildiğini söylerken, bu rüzgardan en iyi şekilde yararlanılmasını istedi. Özilhan, enflasyon için orta vadeye yayılmış dezenflasyon politikasının yerinde olacağını söyledi.
Ankara
AA
    22 Aralık —  Türk Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Tuncay Özilhan, enflasyonu hızla düşürmeye çalışmanın yerine, inandırıcılığı olan ve orta vadeye yayılmış bir “dezenflasyon” (Sert olmayan deflasyonist önlemlerle, enflasyonun sınırlandırılması) politikasının daha anlamlı olacağını söyledi. Özilhan bu arada, sorunların çözüm yolunun, 2002 yılı ilk yarısında, Siyasi Partiler Yasası ve seçim sistemi değişikliklerini gerçekleştirmekten geçtiğini bildirdi.  

   
 
       
   
MSNBC News 'Uluslararası standartlara uyulmalı'
MSNBC News Cem: AB uzlaşma konusu olmalı
MSNBC News TÜSİAD: Siyasi reformlar yapılmalı
MSNBC News Özilhan: Krizden çıkış ışığı yandı
MSNBC News TÜSİAD 'enflasyon muhasebesi' dedi
MSNBC News Derviş: 2002'de hedef istihdam
MSNBC News Derviş: Kriz reform fırsatı verdi
MSNBC News Bakan Derviş: Yeni vergi artışı yok
MSNBC News Derviş: Kaynağın azaltılması sözkonusu değil
 
NTVMSNBC Reklam  
 

 


       Özilhan, Türkiye Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (TÜSİAD) dün Ankara’da Hilton Oteli’nde düzenlenen Yüksek İstişare Konseyi (YİK) toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, yapısal reformlar alanında başarılı bir yıl geçirildiğini ve birçok tasarının yasalaştığını ifade etti.
       
ÖNEMLİ TIKANIKLIKLAR VAR
       Kritik önem taşıyan konularda, İhale Yasası, Türk Telekom’un özelleştirilmesinin kolaylaştırılmasına ilişkin yasa ve kamu bankalarının finansal olarak yeniden yapılandırılmasının tamamlanmasının gösterilebileceğini belirten Özilhan, “Kuşkusuz reform alanlarında, yürütmeyle ilgili önemli tıkanıklıklar bulunmaktadır. Yapısal program hızla ilerliyor gibi görünsede uygulama süreci, ya hiç gerçekleşmemekte ya da çok yavaş gelişmektedir”dedi.
       Özilhan, önemli bir noktanın da, 2001 yılında varlığını sık sık hissettiren hükümet içi koordinasyon esikliği olduğunu savunurken, “Başarılı olabilmek için ekonomi yönetiminin tüm kurumlarıyla tek elde toplanması tartışılmaz bir zorunluluk olarak, ortaya çıkmış bulunmaktadır” diye konuştu.
       
KAMU YÖNETİMİNDE YENİDEN YAPILANDIRMA
       IMF ile ile olan anlaşma ve bununla ilgilendirilecek ekonomi politikalarının yanı sıra birkaç önemli alanda 2002 yılının bir dönüm noktası olacağının anlaşıldığını belirten Özilhan, bunlardan ilkinin “kamu yönetiminin yeniden yapılandırılması” olduğunu, bunun kamuoyuna devletin küçültülmesi olarak yansıdığını, bu tanımın slogan düzeyinde, ihtiyacı ortaya koymakla birlikte kendi başına yetersiz kaldığını kaydetti.
       Özel sektörün iki yıldır aralıksız küçüldüğünü belirten Özilhan, kamu sektörünün şişirilmiş kadrolarının bulunduğu gibi, korunmasının ve kaynakların büyük bölümünün verimsiz bir biçimde sarfetmeye devam etmesinin kabul edilemez olduğunu söyledi.
       
İRLANDA ÖRNEĞİ
       Yatırıma ençok ihtiyaç duyulan bir dönemde, yabancı sermayenin önüne inanılmaz engeller konulmuş durumda olduğunu savunan Özilhan, bürokrasinin azatılması ve vergi sisteminin basitleştirilmesi ve yabancı sermaye izinleri için, İrlanda örneğindeki gibi, müstakil bir kurumun oluşturulmasının şart olduğunu vurguladı.
       Bankacılık sektörünün yeniden yapılandırılmasının doğru bir yönde ilerlediğini ifade eden Özilhan şunları kaydetti:
       
REEL SEKTÖR ÖNLEMLERİ
       “Ekonominin can damarlarını oluşturan bankacılık sektörü yeniden yapılandırılırken, krizlerin yarattığı zaafiyet gözden kaçırılmamalı ve özellikle uluslararası standartların uygulama takvimi, bu hasas yapı gözönüne alınarak belirlenmelidir. Reel sektörün, özellikle tahsil edilemeyen alacaklar yüzünden rahabilitasyon sürecindeki bankacılık sistemi üzerinde, bir baskı oluşturduğu burada unutulmamalıdır. İstanbul yaklaşımı ve aktif yönetim şirketi gibi, sistemi kısmen rahatlacak hem de reel sektörü hiç değilse üretken şirketlerine nefes aldıracak önlemlerin devreye sokulması için, gerekli düzenlemelerin sözden fiiliyata biran önce geçirilmesi gerekiyor.”
       
SİYASİ REFORMLARA HIZ VERİLMELİ
       Özilhan ikinci önemli konunun da, siyasi reformlar olduğunu belirtirken, piyasalarda güven konusunda oluşan mesafali tutumun, nedenlerinden birinin de, siyasi istikrarsızlık korkusu olduğunu kaydetti. Uzun dönemli yatırımcı açısından, Türkiye’nin, siyasi geleceğinin, son derece önemli olduğunu vurgulayan Özilhan, şunları söyledi:
       “Bu sorunları aşmanın yolu, Anayasa değişikliklerinde sağlanan uzlaşma platformunu, siyasi reformlara doğru genişletmek ve 2002 yılının ilk yarısında Siyasal Partiler Yasası ve Seçim Sistemi değişiklikleri gerçekleştirmektir. TÜSİAD’ın, bu konuda yaptırdığı geniş kapsamlı kamuoyu araştırmasının vatandaşın yüzde 80’nin bu değişiklikleri isteğini göstermekte olduğudur. Ayrıca, çeşitli kuruluşlarla ortak bir çalışma ile hangi somut yasa değişikliklerinin gerekli olduğu da belirlenmektedir. Bu çalışmanın da 2002 yılının ilk çeyreğinde tamamlanmasına çalışılmaktadır. Siyasi reformların önemli bir parçası da, Anayasa değişikliklerini uygulama alanına sokacak yasaların hazırlanmasıdır. Eksik kalan bazı parçaların tamamlanmasıyla birlikte, Kopenhang Siyasi Kriterleri’ne uyum sürecimizin 2002 yılının ilk yarısında sonuca erdirilmesi, Türkiye’nin siyasi geleceği açısından önem arzetmektedir.”
       
AB’YE ÜYELİK SÜRECİ
       Türkiye’nin, AB’ye üyelik sürecinde yalnız kalmaması için, 2002 yılında müzakerelerin başlamasını AB’den talep edebilir noktaya gelmek zorunda olduğunu anlatan Özilhan, 2002 yılı içinde müzakerelere başlanmış olsa bile Türkiye’nin önüne, belkide 4-6 yıllık bir tam üyelik süreci konacağını kaydetti.
       Türkiye’nin bu sürecin de dışında kalması ve tam üyeliğin daha da ötelere ertelenmesi halinde, bunun yaratacağı sonuçları düşünmük bile istemediklerini kaydetti.
       
KIBRIS’TAKİ GELİŞMELER OLUMLU YANSIYACAK
       Özilhan, Kıbrıs konusunda da, Türkiye’nin inisiyatifi eline alması ile 2002 yılı içinde bir çözüm perspekifine erişilmesinin, pekçok konuyu olumlu yönde etkileyeceğini ifade etti.
       Özilhan, temaslara yeniden Türk tarafının girişimleriyle başlamasının, umutları artıran bir gelişme olduğunu belirterek, şunları söyledi:
       “Şimdi yapılması gereken bu açılımı sonuca götürmek ve bu büyük sorunu Türkiye’nin, dünya ile gündeminden düşürmektir. Bu AGSP (Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası) örneği, inisiyatifinin elde tutulması ve müzakerelerin ısrarla sürdürülmesi ile en karmaşık sorunlarda bile çözüm perspektifleri oluşturulabildiğini hepimize gösterdi. Kıbrıs’da da, benzeri bir gelişme umudunun içindeyiz.”
       
OLUMLU RÜZGAR YAKALANDI
       2002 yılına olumlu bir rüzgarın yakalanmış olarak girildiğini anlatan Özilhan, bu rüzgardan, en iyi şekilde faydalanmak için “rotanın doğru seçilmesi, tıpki bir yelkenli tekneyi hedefine hızla ulaştırma gereği yanında, farklı alanlarda, farklı görevler üstlenmiş olan herkesin, uyarılarını dikkate alması gerektiğini kaydetti.
       
KIBRIS’TA MÜZAKERELER SÜRMELİ
       Özilhan, YİK toplantısı sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtlarken, Kıbrıs’ta müzakere ortamının devamını istediklerini belirterek, “Biz istiyoruz ki müzakere edelim, tartışalım, konuşalım. Muhakkak karşılıklı konuşunca bir uzlaşma ortamı bulunuyor” dedi.
       Özilhan, toplantının basına kapalı bölümünde seçim kanununun tartışılmadığını açıkladı. Hazırladıkları bir seçim kanununu Başbakana sunup sunmayacaklarının sorulması üzerine, “hayır sunmayacağız” diyen Özilhan, seçim sistemi ile ilgili yaptıkları bir kamuoyu araştırmasını Başbakan’a sunacaklarını kaydetti.
       Özilhan, toplantıda Kamu Bankaları Ortak Yönetim Kurulu Başkanı Vural Akışık’ın kamu bankalarıyla ilgili, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz’ın ise Avrupa Birliği’ne ilişkin 2002 yılında yapılması gerekenleri anlattığını söyledi. “TÜSİAD’ın mesajlarında bir yumuşama var mı?” şeklindeki soruya da Özilhan, şu karşılığı verdi:
       “Bu yumuşama değil, o günün şartlarında söylenmesi gerekenlerin söylenmesi. Hükümette müspet yaklaşım görüyoruz. Ekonomide tünel ucunda ışıklar görmeye başlıyoruz ve bu istikrarın devamını diliyoruz. Dolayısıyla bu bir yumuşama değil. Neticede her iki tarafın da ortaya koyduğu mesele yaklaşımı.”
       Toplantıda Kıbrıs’ın gündeme gelip gelmediğinin sorulması üzerine “Gelmedi” şeklinde cevaplayan Özilhan, şöyle devam etti:
       “Biz müzakere ortamının devamını istiyoruz. AGSP’de (Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası) çok önemli bir adım attık ve neticede o inisiyatifi aldık ve bu iş çözüldü. Biz istiyoruz ki müzakere edelim, tartışalım, konuşalım. Muhakkak karşılıklı konuşunca bir uzlaşma ortamı bulunuyor.” Öğleden sonraki görüşmede “Başbakandan bir talepleri olup olmayacağı” şeklinedeki soruyu da Özilhan, görüşme sırasında 2002 yılına ilişkin görüşlerini aktaracaklarını, reformların devamını isteyeceklerini ve AB ile ilgili görüşlerini sunacaklarını belirtti.
       
ECEVİT DE KABUL ETTİ
       Bu arada, YİK toplantısı sonrasında Tuncay Özilhan başkanlığındaki TÜSİAD heyetini kabul etti. Başbakanlık Merkez Bina’da gerçekleşen kabul, yaklaşık 45 dakika sürdü. Görüşme sonrası, herhangi bir açıklama yapılmadı.
       Tuncay Özilhan başkanlığındaki TÜSİAD heyeti, daha sonra Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli tarafından kabul edildi. Heyetin görüşmesine TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Muharrem Kayhan da katıldı.
       
Sezer kabul etti
       TÜSİAD heyeti, Başbakan Ecevit’e yaptıkları ziyaret sonrasında, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından kabul edildi. Cumhurbaşkanı Sezer’in kabulü sonrası TÜSİAD Başkanı Özilhan yaptığı açıklamada, 2002’de AB’nin TÜSİAD’ın öncelikli hedefi olacağını aktardıklarını söyledi.
       Özilhan, açıklamada, öğleden sonra gerçekleştirdikleri görüşmelerde, 2001 yılının ekonomik açıdan sıkıntılı bir yıl olduğunu ancak bu durumun yanı sıra gerek hükümetin, gerekse Meclis’in çok önemli yapısal reformları gerçekleştirdiğini, makro ekonomik dengeler içinde sene sonuna doğru belirli bir istikrara kavuşturmasından dolayı ümitlerinin ve güvenin oluşmaya başladığını gördüklerini ilettiklerini kaydetti. Tuncay Özilhan, şöyle devam etti:
       “Başbakan Ecevit’in Laeken Zirvesi ve arkasından AB’den gelen müspet yaklaşım tabii ki bizim için önemliydi. Kıbrıs’ta ve Avrupa Güvenlik ve Savunma Kimliği’ndeki anlaşmanın bir noktaya gelmiş olması da Türkiye’nin bu mevzudaki önemli adımlarından biri olmuştu. 2002’de ise beklediğimiz alınmış olan kararların uygulamaya geçilmesi ve ekonomide de reel sektörü bu belirli dengeler oturduktan sonra destekleyecek yapısal çalışmalarla birlikte Sayın Başbakan’ın ABD seyahatinde Türkiye’ye ekonomik katkılar sağlayabilecek anlaşmalar yapılabileceğini söyledik.”
       
KAYHAN: SEÇİM YASASI ÖNERİLERİ AKTARILDI
       TÜSİAD YİK Başkanı Muharrem Kayhan da “Siyasi Partiler ve Seçim Yasası konusunda önerilerinizi hükümet üyelerine ilettiniz mi” şeklindeki soru üzerine “Evet” yanıtını verdi. Kayhan, “Siyasi Partiler Yasası ve Seçim Yasası Konusunda Seçmen Ne Düşünüyor” başlıklı bir uzun süreli anket çalışmalarının bulunduğunu kaydederek, şöyle devam etti:
       “Bugün bunu Sayın Başbakan, Sayın Bahçeli ve Cumhurbaşkanı Sezer’e takdim ettik. 1-2 gün içinde de çok kısa bir zamanda da dağıtacağız. Buradan biz bir seçim sistemi önerisi hazırlamış değiliz. Onunla ilgili çalışmalar yapıyoruz. Ancak seçim sistemi önerisi yok. Bunun içinde vatandaşın yüzde 80’inin mevcut Seçim Yasası ve Siyasi Partiler Yasası’ndan memnun olmadığına ilişkin bir bulgu var. Biz bunun bu yasalarla ilgili çalışmalar yapılması için yeterli bir sebep olduğu inancındayız. Sadece bizim bir talebimiz olduğundan değil seçmenin bir talebi olduğundan. Biz ileriki araştırmalara temel teşkil edecek anket çalışmasını sunduk. Kamuoyuna da bir iki gün içinde sunacağız.”
       Kayhan, “Görüşmelerinizde hükümet temsilcilerinin bir yorumu oldu mu” şeklindeki soruyu da şöyle yanıtladı: “Gelecek sene içinde bu konuların ele alınacağını, hatta IMF ile Stand-By görüşmeleri bittikten sonra Genel Kamu Reformu ile beraber Siyasi Sistemin de reformun bir bacağı olduğunu ve bununla ilgili çalışmalar yapılacağını, bugün 2 Başbakan Yardımcısı ve Sayın Başbakan da teyit ettiler. Bu olumlu bir gelişme.
       Daha önce genelde bunun sırası değil veya ileride bakarız, ekonomik güçlükleri yenelim bakarız derken, toplumda bu tip girişimlerin yarattığı güven ortamının ekonomiye de, dış ilişkilerimize de nasıl tesir ettiğini geçtiğimiz günlerde gördük. Dolayısıyla ben Ankara’dan bu konularda çok umutlu ayrılıyorum.”
       “Cumhurbaşkanı’nın herhangi bir yorumu oldu mu” şeklindeki soru üzerine de Kayhan, Cumhurbaşkanı Sezer’in verilen anket çalışmasını inceleyeceğini söylediğini ve herhangi bir yorum yapmadığını ifade etti.
 
       
    TOP5 Bankaların kara tahtaları siliniyor  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları