|
21 Aralık Devlet Bakanı Kemal Derviş, ekonomik tedbirlerin dar gelirliler üzerinde yarattığı yükü hafifletebilmek için 2002de temel hedefin ekonomik büyüme ve istihdam olduğunu söyledi. Derviş, ekonomideki iyileşmenin sonuçlarını geniş toplum kesimlerinin 2002de göreceğini de belirtti. Derviş, dün NTVnin Yakın Plan programında Oğuz Hakseverin sorularını yanıtladı. |
IMF: Türkiye iyi yolda ilerliyor Derviş: Kriz reform fırsatı verdi Öztrak: Niyet mektubu Ocak'ta tamam Özilhan: Krizden çıkış ışığı yandı IMF: 2002'de büyüme % 4.1, enflasyon 46.4 Derviş: Yeni vergi artışı yok Derviş: Kaynağın azaltılması sözkonusu değil Derviş: IMF desteği için 3 yasa şart Arjantin Devlet Başkanı istifa etti Levent Gürses: Türkiye ile Arjantin benziyor mu? ANALİZ: Arjantin dalgalı kura direnince, çıkış bulamadı Cavallo dönemi bitti, yeni aday Kiguel |
|||
Oğuz Haksever: Crans Montana Forumunun dünya zirvesine katıldınız Monte Carloda ve çok ciddi katılımlar vardı. Ne dersiniz? Hem sizin temaslarınızı, hem de oradan Türkiyeye bakışı bize anlatır mısınız? Kemal Derviş: Tabi bu yıl sonunda herkes 2001 yılını değerlendiriyor. 2002ye doğru bakıyor. Biz de son haftaların da ışığında Türkiyedeki artık iyileşmenin somut işaretlerini aldığımızı ve 2002 yılına daha güçlü girdiğimizi anlattık. Bir panel şeklindeydi. Benimle birlikte Sayın Bülent Eczacıbaşı, Sayın Ferit Şahenk, Sayın Mithat Balkan vardı. Güzel bir panel oldu, çok da ilgi gördü. Derviş: Türkiye ile Arjantin kıyaslanamaz Oğuz Haksever: Acaba, oradan Türkiyenin içinde bulunduğu koşullara ilişkin herhangi bir izlenim aldınız Sayın Bakan? Kemal Derviş: Bir kaç haftadır izlediğimiz gibi, yabancı yatırımcılar, dünyadaki finans ve ekonomi basını Türkiyedeki iyileşmenin farkına vardı. Tabi bu iyileşme çok hızlı gerçekleşmedi. Yani, zor bir yıl geçtiğimizi hepimiz biliyoruz. Ve ileriye dönük de umutluyuz. Onlar da bu umudu bizimle paylaşıyor. Fakat önümüzde daha çok zor işler var. Henüz bunalımı tam manasıyla yenemedik. Onu da anlatıyoruz. Her ne kadar borsada, döviz piyasalarında, finans dünyasında iyileşme varsa da, bu reel ekonomiye, büyümeye, istihdama tam olarak yansımadı daha. Yansımaya yeni yeni başlıyor. Dolayısıyla sabırla ve inatla bu programı sürdürmemiz gerekiyor. Bu konuda sanıyorum hem Türkiyedeki ekonomi yönetimi hem de dünyada Türkiyeyi izleyen ve Türkiyeyi diğer ülkelerle kıyaslayan basın ve uzmanlar aynı fikirdeler. Oğuz Haksever: Burada Arjantin meselesi çok konuşuluyor. Görüntüler de gerçekten çarpıcı ve üzücü. Ne dersiniz? Bu konudaki görüşünüzü alabilir miyiz? Türkiye, nasıl işler yaptı da, bu tür koşullara düşmedi? Tabi sokaklardan bahsetmiyorum, ekonomik açıdan yapılanlardan bahsediyorum. Kemal Derviş: Yılbaşında Şubat, Mart aylarında bütün ekonomik ve finansal göstergeler maalesef Türkiye ile Arjantini aynı kefeye koyuyordu. Biz, farklı bir program uyguladık. Hem dalgalı, serbest kura geçtik. Arjantin, dolarla birebir bağlantısını sürdürdü bütün yıl, biliyorsunuz. Ve tabi bu Arjantinin rekabet gücünü çok kırdı, çok sınırladı. Diğer taraftan gerçekten hükümetin, meclisin kararlı tutumu ve toplumun da sağduyusu, bu çok önemli, Türk toplumu sağduyulu bir toplum. Halkımız sağduyulu bir halk. Zor şartlara rağmen maliye politikasındaki hedeflerimizi tutturduk. Bir kere bile olsun bu hedeflerimizden şaşmadık, 2001 yılında. Bu da uluslararası mali çevrelerde, uluslarda, takdir yarattı, destek yarattı. Maalesef, Arjantin, aynı şeyi yapamadı. Çok üzülerek... Kendilerine iyi şeylerin olmasını diliyorum 2002 yılında. Fakat maliye politikasındaki hedeflerini tutturamadılar. Ve bu da tabi desteğin yokolmasına neden oldu, IMF desteğinin... Dolayısıyla hem kur politikasında, hem makro ekonomik dengelerde, toplumun desteği sayesinde, kamuoyunun temeldeki desteği sayesinde, yani tabi ki bazı tartışmalar oldu, gayet normal. Fakat temelde Türkiye, bu hedefleri tutturabildi. Ve sanıyorum bugün bunun neticesini almaya başladık. Ama tekrarlıyorum. İşin daha çok başlangıcındayız. Daha reel ekonomiye, özellikle dar gelirli vatandaşlarımıza bu iyileşme yansımadı. Bunun yansıması için programın daha devam etmesi, yapısal yenilemenin devam etmesi gerekiyor. 2001 yılında inşallah bu yansıması hep birlikte yaşayacağız. Oğuz Haksever: Sayın Bakan, son olarak dar gelirliye yansımamasından bahsettiniz. Bu yeni dönemde, 2002 yılında ve daha da ötesinde, yeni acı ilaçların olmayacağı anlamını çıkarabilir miyiz bu sözlerden? Kemal Derviş: Dargelirliye, ekonomik iyileşmenin yansıması için herşeyden önce büyüme ve yeni istihdam gerekli. Yani en önemli sorun Türkiye için, en önemli hedef 2002 yılında istihdam. İstihdamı artırabilirsek, o zaman ekonomideki iyileşmenin meyvasını, neticesini çok daha geniş toplum kesimi de görecek. Sanıyorum bütün ekonomik politikanın amacı, hepimizin amacı, bütün hükümetteki çalışan bakanların, bürokratların, sanıyorum Meclisteki arkadaşların amacı gerçekten bu iyileşmeyi, istihdama ve büyümeye dönüştürmek ve bu şekilde geniş halk kitlesine daha iyi bir 2002 yılını mümkün kılmaktır. | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||