Home page
Haber Menüsü


Devlet Bakanı Kemal Derviş
“IMF desteği için 3 yasa şart”
Derviş, AKP’lilere IMF’nin 10 milyar dolar için 3 tasarının yasalaşmasını şart koştuğunu söyledi. Derviş, Kutan’a da bankaların fona devri yerine rehabilite edileceğini söyledi.
Ankara
CNBC-E
    12 Aralık—  AKP Lideri Tayyip Erdoğan ile biraraya gelen Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş, “IMF 10 milyar dolarlık kaynağı serbest bırakmak için ihale, tütün ve borçlanma kanunlarının yasalaşmasını şart koşuyor” dedi. Derviş, daha sonra Saadet Partisi Genel Başkanı Recai Kutan’la da görüştü.  

   
 
       
   
MSNBC News Sezer'den hükümete eleştiri
MSNBC News Derviş, Monako Zirvesi'ne katılacak
MSNBC News Derviş, muhalefete bilgi verecek
MSNBC News Derviş: Daha gidecek çok yolumuz var
MSNBC News Derviş: Belirsizlik dönemi aşılıyor
MSNBC News Tütün yasası komisyondan geçti
MSNBC News Oral: İhale yasası yarın komisyonda
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Ekonomik programa destek çerçevesinde muhalefet partileriyle görüşme kararı alan Derviş, ilk olarak Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ziyaret etti.
       AKP kaynaklarından edinilen bilgilere göre Kemal Derviş görüşmede, “IMF 10 milyar dolarlık ek kaynağı serbest bırakmak için ihale, tütün ve borçlanma kanunlarının yasalaşmasını şart koşuyor” dedi.
       Derviş’in özellikle İhale Yasası’nın gecikmesinin sıkıntı yaratacağını, bu kanunla birlikte yolsuzlukların da önüne geçileceğini söylediği bildirildi.
       Derviş, İhale Kanununun gecikmesinin sıkıntı yaratacağını belirterek, Genel Kurul’daki görüşmeleri sırasında temel kanun kapsamına alınmasını istedi. Devletin banka yönetmemesi gerektiğini vurgulayan Derviş, “Bankacılık sistemi çalışmazsa bütün sistem kilitlenir” uyarısında bulundu.
       
ERDOĞAN’LA GÖRÜŞME
       Derviş, Ak Parti liderinden İhale Yasası için destek istedi. Derviş, İhale Yasası’yla yolsuzlukların daha da azalacağına olan inancını dile getirdi. Derviş, tasarının 125 madde olduğunu hatırlatarak, “Görüşmeler çok uzun sürerse sıkıntı yaratır” dedi.
       Derviş, bu nedenle ihale kanun tasarısının temel kanun olarak alınmasının çok iyi olacağını söyledi.
       
10 MİLYAR DOLARIN 5.5’İ BORCA
       Derviş, görüşmede IMF’den gelecek ek 10 milyar doların Ocak ayında kesinleşeceği, alınan kredinin kısa vadeli ve düşük faizli olacağını söylediği de kaydedildi. Derviş , 10 milyar dolarlık kaynağın 5.5 milyar dolarının borç ödemesinde kullanılacağını da aktardı.
       Derviş’in görüşmede ayrıca, “2002 iyi olacak ama sevinmek için erken. Döviz fiyatları düşüyor. Borsa yükseliyor. Ekonomide bir rahatlama var ama bir rahatlama tam bir rahatlama değil. Yüzde 90 olan borçlanma oranını yüzde 60’lara indiremeden tam rahatlama sağlanamaz. Türkiye’nin en büyük sorunu iç ve dış borç. Toplam borcun Gayrı Safi Milli Hasılayı geçmesi ve dünyadaki en borçlu ülkelerden biri olmamız ekonomi yönetimini ve dış kredi almamızı zorlaştırıyor” dediği öğrenildi.
       Derviş, devletin banka yönetmemesi gerektiği, banka sisteminin tıkanmasının bütün sistemi tıkayacağı yönündeki görüşlerini de AKP’lilere aktardı.
       
COŞKUN’UN SÖZLERİ
       Görüşmeye katılan Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali Coşkun da, “halkı rencide eden konuların bulunduğu ve ülkede güven sorunun yaşandığını” Derviş’e iletti.
       Halkın ödediği vergilerin borç faizine gitmesinden rahatsızlık duyduğunu ifade eden Coşkun, imalat çarkının dönmesi gerektiğini, ABD yönetimiyle kotaların kaldırılması için görüşmesini istedi. Kemal Derviş’in ise Coşkun’un bu sözleri üzerine “Haklısınız borç yerine ticaret yapılmış olur. En iyi o” ifadesini kullandığı öğrenildi.
       Erdoğan’ın da görüşme sırasında, siyasi ve ekonomik krizin atlatılabileceği ancak sosyal krizi atlatmanın o kadar da kolay olmadığını ifade ettiğini belirtildi. Türkiye’nin gerçek yüzünün Kızılay, Oran, Bebek, Moda olmadığını, arka sokaklarda halkın sefalet içinde yaşadığını kaydeden Erdoğan, Derviş’e başarı diledi.
       Derviş’in ayrıca, bir şirket için de, halk için de sıkıntının aynı olduğunu ifade ettiği, toplumdan haklı olarak talep geldiği ancak bu taleplerin “olmayan devlet kaynağından istendiğini” dile getirdiği öğrenildi.
       
Derviş-Kutan görüşmesi
       Derviş, Erdoğan’la görüşmesi sonrasında Saadet Partisi Başkanı Recai Kutan’ı ziyaret etti. Derviş, buradaki konuşmasında, ekonominin bir an önce büyümeye kavuşmasını istediklerini söyledi. SP Genel Başkanı Recai Kutan da uygulanmakta olan ekonomik politikalarla Türkiye’nin sıkıntılardan çıkabilecek durumda olmadığı görüşünü savundu.
       Yaklaşık 1 saat süren görüşme sonrası Kutan ve Derviş, gazetecilere açıklamalarda bulundular. Kemal Derviş, yapılan çalışmalar konusunda Kutan’a bilgi verdiğini ve geleceğe yönelik önerilerini almak istediğini söyledi. Dış kaynak konusunda görüşmelerin devam ettiğini hatırlatan Derviş, Kutan’a bu konuda da bilgi verdiğini belirterek, şöyle konuştu:
       “Mümkünse temel amaçta anlaşıp, Türkiye’yi çok zor bir 2001 yılından daha iyi bir 2002 yılına doğru, muhalefet, iktidar, teknisyenler, bürokratlar, vatandaşlar ile birlikte güç günleri arkada bırakmaya çalışalım. Farklı görüşler olabilir, ayrıntıda ve teknik konularda farklı görüşler olabilir.”
       
KUTAN: ÜRETİM YOK
       Kutan, Bakan Derviş’in ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, muhalefet ile iktidar arasında diyalog olmasını arzu ettiklerin, ancak bu iletişimin yeterli düzeyde olmadığını söyledi. Derviş’in 2002 yılında Türkiye’nin daha iyi noktaya gelmesi amacıyla yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdiğini anlatan Kutan, Bakan Derviş’e Türkiye’nin ekonomik bakımdan sıkıntıya girmesinde “55, 56 ve 57. hükümetlerin uyguladığı yanlış ekonomik politikaların önemli rolü olduğu” görüşünü ifade ettiğini söyledi.
       Kutan, “Halen uygulanmakta olan ekonomik politikalarla Türkiye, bu sıkıntılardan çıkabilecek durumda değildir. Çünkü üretim yok, üretim olmayınca yatırım yok, yatırım olmayınca korkunç bir işsizlik dolayısıyla 2002 yılı bütçesi de üretime ve reel sektöre ağırlık veren bir bütçe gibi görülmüyor” dedi.
       
İKİNCİ YARIDA BÜYÜME YAŞANACAK
       Bu arada, Devlet Bakanı Derviş, 2002’nin ikinci yarısından itibaren büyümeye geçileceğini, ancak gerçek büyümenin 2003’te başlayacağını söyledi.
       Elde edilen bilgilere göre, Derviş, bankacılık sektörünü korumak gerektiğini, yabancı bankaların sektörde baskın olması halinde, rekabetin bozulacağını belirtti. Bakan Derviş, bu amaçla yeni bir bankacılık yasasını Meclis’e getireceklerini söyledi.
       
FEDAKARLIK GEREKİYOR
       Pahalı ve kısa vadeli borçları, uzun vadeli borçlarla takas etmek istediklerini ifade eden Derviş, bunun yolunun, IMF ve Dünya Bankası’nın istediklerini yapmaya bağlı olduğunu bildirdi. ABD’nin son döneminde Türkiye’nin stratejik konumundan dolayı destek verdiğini anlatan Derviş’in, “Bunun için içerde de fedakarlık gerekiyor” dediği öğrenildi.
       Derviş’in, görüşme esnasında, siyasete gireceğine ilişkin iddiaların spekülasyon olduğunu savunarak, “Türkiye’ye bilgi sahibi insan olarak davet edildiğini ve geldiğini, kötü durumdan nasıl çıkılacağının mücadelesini verdiğini” kaydetti. Derviş “kendimi teknisyen olarak hissediyorum” dedi.
       Kutan ve parti yöneticileri de hükümeti eleştirerek, “Bu ülkeyi batıranların bedel ödemediğini, sorunların vatandaşa fatura edildiğini” söyledikleri belirtildi.
       Vatandaşın, ekmek derdine düştüğünü, sıkıntıların gün geçtikçe hafiflemek yerine, daha da ağırlaştığını dile getiren SP’lilerin, Derviş’e, “Siz Türkiye’yi iyi tanımıyorsunuz” dedikleri öğrenildi.
       
YÜZDE 3 BÜYÜMEYLE AŞARIZ
       Öte yandan Derviş’in, 2002 yılında yüzde 3’lük büyümenin sağlanması halinde Türkiye’nin güçlükleri aşacağını söylediği öğrenildi.
       IMF’den beklenen 10 milyar dolarlık kaynağın gelmesinin, İhale, Tütün ve Yabancı Sermaye yasalarının çıkmasına bağlı olduğunu vurgulayan Derviş’in, bu konuda SP Genel Başkanı Recai Kutan’dan destek istediği belirtildi.
       Pahalı ve kısa vadeli borçları, uzun vadeli borçlarla takas etmek istediklerini ifade eden Derviş, bunun yolunun, IMF ve Dünya Bankası’nın istediklerini yapmaya bağlı olduğunu bildirdi. ABD’nin son döneminde Türkiye’nin stratejik konumundan dolayı destek verdiğini anlatan Derviş’in, “Bunun için içerde de fedakarlık gerekiyor” dediği öğrenildi.
       Derviş’in, görüşme esnasında, siyasete gireceğine ilişkin iddiaların spekülasyon olduğunu savunarak, “Türkiye’ye bilgi sahibi insan olarak davet edildiğini ve geldiğini, kötü durumdan nasıl çıkılacağının mücadelesini verdiğini” kaydetti. Derviş “kendimi teknisyen olarak hissediyorum” dedi.
       
“Bankalara tedavi”
       Derviş, özel bankaların fona devri yerine, fon kapsamından çıkarılıp rehabilite edilerek güçlendirilmesi gerektiği görüşünü ifade ederek, aksi halde, bankacılık sektörünün yabancı bankaların kontrolüne geçebileceği, bunun da para üzerindeki kontrolü güçleştirebileceği görüşünü dile getirdi.
       Sorunların mutlaka çözülmesi gerektiğini ifade eden Derviş, 2002 yılında yüzde 3’lük büyümenin sağlanması halinde Türkiye’nin güçlükleri aşacağını belirtti. Kutan ve parti yöneticileri de hükümeti eleştirerek, “Bu ülkeyi batıranların bedel ödemediğini, sorunların vatandaşa fatura edildiğini” söyledikleri belirtildi.
       Vatandaşın, ekmek derdine düştüğünü, sıkıntıların gün geçtikçe hafiflemek yerine, daha da ağırlaştığını dile getiren SP’lilerin, Derviş’e, “Siz Türkiye’yi iyi tanımıyorsunuz” dedikleri öğrenildi.
 
       
    TOP5 Bankaların kara tahtaları siliniyor  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları