|
12 Aralık AKP Lideri Tayyip Erdoğan ile biraraya gelen Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş, IMF 10 milyar dolarlık kaynağı serbest bırakmak için ihale, tütün ve borçlanma kanunlarının yasalaşmasını şart koşuyor dedi. Derviş, daha sonra Saadet Partisi Genel Başkanı Recai Kutanla da görüştü. |
Sezer'den hükümete eleştiri Derviş, Monako Zirvesi'ne katılacak Derviş, muhalefete bilgi verecek Derviş: Daha gidecek çok yolumuz var Derviş: Belirsizlik dönemi aşılıyor Tütün yasası komisyondan geçti Oral: İhale yasası yarın komisyonda |
|||
Ekonomik programa destek çerçevesinde muhalefet partileriyle görüşme kararı alan Derviş, ilk olarak Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğanı ziyaret etti. AKP kaynaklarından edinilen bilgilere göre Kemal Derviş görüşmede, IMF 10 milyar dolarlık ek kaynağı serbest bırakmak için ihale, tütün ve borçlanma kanunlarının yasalaşmasını şart koşuyor dedi. Dervişin özellikle İhale Yasasının gecikmesinin sıkıntı yaratacağını, bu kanunla birlikte yolsuzlukların da önüne geçileceğini söylediği bildirildi. Derviş, İhale Kanununun gecikmesinin sıkıntı yaratacağını belirterek, Genel Kuruldaki görüşmeleri sırasında temel kanun kapsamına alınmasını istedi. Devletin banka yönetmemesi gerektiğini vurgulayan Derviş, Bankacılık sistemi çalışmazsa bütün sistem kilitlenir uyarısında bulundu. ERDOĞANLA GÖRÜŞME Derviş, Ak Parti liderinden İhale Yasası için destek istedi. Derviş, İhale Yasasıyla yolsuzlukların daha da azalacağına olan inancını dile getirdi. Derviş, tasarının 125 madde olduğunu hatırlatarak, Görüşmeler çok uzun sürerse sıkıntı yaratır dedi. Derviş, bu nedenle ihale kanun tasarısının temel kanun olarak alınmasının çok iyi olacağını söyledi. 10 MİLYAR DOLARIN 5.5İ BORCA Derviş, görüşmede IMFden gelecek ek 10 milyar doların Ocak ayında kesinleşeceği, alınan kredinin kısa vadeli ve düşük faizli olacağını söylediği de kaydedildi. Derviş , 10 milyar dolarlık kaynağın 5.5 milyar dolarının borç ödemesinde kullanılacağını da aktardı. Dervişin görüşmede ayrıca, 2002 iyi olacak ama sevinmek için erken. Döviz fiyatları düşüyor. Borsa yükseliyor. Ekonomide bir rahatlama var ama bir rahatlama tam bir rahatlama değil. Yüzde 90 olan borçlanma oranını yüzde 60lara indiremeden tam rahatlama sağlanamaz. Türkiyenin en büyük sorunu iç ve dış borç. Toplam borcun Gayrı Safi Milli Hasılayı geçmesi ve dünyadaki en borçlu ülkelerden biri olmamız ekonomi yönetimini ve dış kredi almamızı zorlaştırıyor dediği öğrenildi. Derviş, devletin banka yönetmemesi gerektiği, banka sisteminin tıkanmasının bütün sistemi tıkayacağı yönündeki görüşlerini de AKPlilere aktardı. COŞKUNUN SÖZLERİ Görüşmeye katılan Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali Coşkun da, halkı rencide eden konuların bulunduğu ve ülkede güven sorunun yaşandığını Dervişe iletti. Halkın ödediği vergilerin borç faizine gitmesinden rahatsızlık duyduğunu ifade eden Coşkun, imalat çarkının dönmesi gerektiğini, ABD yönetimiyle kotaların kaldırılması için görüşmesini istedi. Kemal Dervişin ise Coşkunun bu sözleri üzerine Haklısınız borç yerine ticaret yapılmış olur. En iyi o ifadesini kullandığı öğrenildi. Erdoğanın da görüşme sırasında, siyasi ve ekonomik krizin atlatılabileceği ancak sosyal krizi atlatmanın o kadar da kolay olmadığını ifade ettiğini belirtildi. Türkiyenin gerçek yüzünün Kızılay, Oran, Bebek, Moda olmadığını, arka sokaklarda halkın sefalet içinde yaşadığını kaydeden Erdoğan, Dervişe başarı diledi. Dervişin ayrıca, bir şirket için de, halk için de sıkıntının aynı olduğunu ifade ettiği, toplumdan haklı olarak talep geldiği ancak bu taleplerin olmayan devlet kaynağından istendiğini dile getirdiği öğrenildi. Derviş-Kutan görüşmesi Derviş, Erdoğanla görüşmesi sonrasında Saadet Partisi Başkanı Recai Kutanı ziyaret etti. Derviş, buradaki konuşmasında, ekonominin bir an önce büyümeye kavuşmasını istediklerini söyledi. SP Genel Başkanı Recai Kutan da uygulanmakta olan ekonomik politikalarla Türkiyenin sıkıntılardan çıkabilecek durumda olmadığı görüşünü savundu. Yaklaşık 1 saat süren görüşme sonrası Kutan ve Derviş, gazetecilere açıklamalarda bulundular. Kemal Derviş, yapılan çalışmalar konusunda Kutana bilgi verdiğini ve geleceğe yönelik önerilerini almak istediğini söyledi. Dış kaynak konusunda görüşmelerin devam ettiğini hatırlatan Derviş, Kutana bu konuda da bilgi verdiğini belirterek, şöyle konuştu: Mümkünse temel amaçta anlaşıp, Türkiyeyi çok zor bir 2001 yılından daha iyi bir 2002 yılına doğru, muhalefet, iktidar, teknisyenler, bürokratlar, vatandaşlar ile birlikte güç günleri arkada bırakmaya çalışalım. Farklı görüşler olabilir, ayrıntıda ve teknik konularda farklı görüşler olabilir. KUTAN: ÜRETİM YOK Kutan, Bakan Dervişin ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, muhalefet ile iktidar arasında diyalog olmasını arzu ettiklerin, ancak bu iletişimin yeterli düzeyde olmadığını söyledi. Dervişin 2002 yılında Türkiyenin daha iyi noktaya gelmesi amacıyla yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdiğini anlatan Kutan, Bakan Dervişe Türkiyenin ekonomik bakımdan sıkıntıya girmesinde 55, 56 ve 57. hükümetlerin uyguladığı yanlış ekonomik politikaların önemli rolü olduğu görüşünü ifade ettiğini söyledi. Kutan, Halen uygulanmakta olan ekonomik politikalarla Türkiye, bu sıkıntılardan çıkabilecek durumda değildir. Çünkü üretim yok, üretim olmayınca yatırım yok, yatırım olmayınca korkunç bir işsizlik dolayısıyla 2002 yılı bütçesi de üretime ve reel sektöre ağırlık veren bir bütçe gibi görülmüyor dedi. İKİNCİ YARIDA BÜYÜME YAŞANACAK Bu arada, Devlet Bakanı Derviş, 2002nin ikinci yarısından itibaren büyümeye geçileceğini, ancak gerçek büyümenin 2003te başlayacağını söyledi. Elde edilen bilgilere göre, Derviş, bankacılık sektörünü korumak gerektiğini, yabancı bankaların sektörde baskın olması halinde, rekabetin bozulacağını belirtti. Bakan Derviş, bu amaçla yeni bir bankacılık yasasını Meclise getireceklerini söyledi. FEDAKARLIK GEREKİYOR Pahalı ve kısa vadeli borçları, uzun vadeli borçlarla takas etmek istediklerini ifade eden Derviş, bunun yolunun, IMF ve Dünya Bankasının istediklerini yapmaya bağlı olduğunu bildirdi. ABDnin son döneminde Türkiyenin stratejik konumundan dolayı destek verdiğini anlatan Dervişin, Bunun için içerde de fedakarlık gerekiyor dediği öğrenildi. Dervişin, görüşme esnasında, siyasete gireceğine ilişkin iddiaların spekülasyon olduğunu savunarak, Türkiyeye bilgi sahibi insan olarak davet edildiğini ve geldiğini, kötü durumdan nasıl çıkılacağının mücadelesini verdiğini kaydetti. Derviş kendimi teknisyen olarak hissediyorum dedi. Kutan ve parti yöneticileri de hükümeti eleştirerek, Bu ülkeyi batıranların bedel ödemediğini, sorunların vatandaşa fatura edildiğini söyledikleri belirtildi. Vatandaşın, ekmek derdine düştüğünü, sıkıntıların gün geçtikçe hafiflemek yerine, daha da ağırlaştığını dile getiren SPlilerin, Dervişe, Siz Türkiyeyi iyi tanımıyorsunuz dedikleri öğrenildi. YÜZDE 3 BÜYÜMEYLE AŞARIZ Öte yandan Dervişin, 2002 yılında yüzde 3lük büyümenin sağlanması halinde Türkiyenin güçlükleri aşacağını söylediği öğrenildi. IMFden beklenen 10 milyar dolarlık kaynağın gelmesinin, İhale, Tütün ve Yabancı Sermaye yasalarının çıkmasına bağlı olduğunu vurgulayan Dervişin, bu konuda SP Genel Başkanı Recai Kutandan destek istediği belirtildi. Pahalı ve kısa vadeli borçları, uzun vadeli borçlarla takas etmek istediklerini ifade eden Derviş, bunun yolunun, IMF ve Dünya Bankasının istediklerini yapmaya bağlı olduğunu bildirdi. ABDnin son döneminde Türkiyenin stratejik konumundan dolayı destek verdiğini anlatan Dervişin, Bunun için içerde de fedakarlık gerekiyor dediği öğrenildi. Dervişin, görüşme esnasında, siyasete gireceğine ilişkin iddiaların spekülasyon olduğunu savunarak, Türkiyeye bilgi sahibi insan olarak davet edildiğini ve geldiğini, kötü durumdan nasıl çıkılacağının mücadelesini verdiğini kaydetti. Derviş kendimi teknisyen olarak hissediyorum dedi. Bankalara tedavi Derviş, özel bankaların fona devri yerine, fon kapsamından çıkarılıp rehabilite edilerek güçlendirilmesi gerektiği görüşünü ifade ederek, aksi halde, bankacılık sektörünün yabancı bankaların kontrolüne geçebileceği, bunun da para üzerindeki kontrolü güçleştirebileceği görüşünü dile getirdi. Sorunların mutlaka çözülmesi gerektiğini ifade eden Derviş, 2002 yılında yüzde 3lük büyümenin sağlanması halinde Türkiyenin güçlükleri aşacağını belirtti. Kutan ve parti yöneticileri de hükümeti eleştirerek, Bu ülkeyi batıranların bedel ödemediğini, sorunların vatandaşa fatura edildiğini söyledikleri belirtildi. Vatandaşın, ekmek derdine düştüğünü, sıkıntıların gün geçtikçe hafiflemek yerine, daha da ağırlaştığını dile getiren SPlilerin, Dervişe, Siz Türkiyeyi iyi tanımıyorsunuz dedikleri öğrenildi. | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||