|
|
18 Şubat Ekonomik krizden ağır darbe alan, üretim ve satışta tarihinin en kötü rakamlarına ulaşan otomotiv sektörü, 2002-2003 döneminde ihracatta hamle bekliyor. İstanbul Sanayi Odasının hazırladığı Otomotiv Sanayii Sektörü Raporuna göre, otomotivde stratejik hedef, 2002/2003 yılında 5 milyar dolar, 2005 yılında 7 milyar dolarlık ihracat düzeyi olarak belirlendi. |
İSOnun raporunda, Türk otomotiv sanayinin, yüksek katma değer yaratan, sürdürülebilir ve gelişmeye açık rekabet gücü olan, doğrudan ve öncelikli olarak gelişmiş pazarlara ihracatı hedefleyen, AR-GE ve teknoloji geliştirme yeteneği olan bir sanayileşme aşamasına ulaştığı vurgulanan raporda, otomotivin, ekonomik gelişmede tekstil ve gıdadan sonra sürükleyici 3 sektör olduğu kaydedildi. Raporda, stratejik hedefler ise şöyle dile getirildi: Otomotiv ana sanayinde otomobil ve hafif ticari araçlarda 2005 yılındaki temel stratejik hedef, bu dönemde gerçekleşecek talep artışında yerli satışların pazar payının ve üretimdeki ihracatın payının artmasıdır. Buna göre yerli satışların iç pazardan yüzde 37 ve ihracatın üretimden yüzde 47 pay alması hedef olarak alınmıştır. Bu durumda üretimin 857 bin ve ihracatın da 407 bin adede ulaşması söz konusudur. Bu hedefler gerçekleştiğinde, yan sanayi ile birlikte otomotiv sanayinin toplam ihracatı 7 milyar dolar düzeyine erişebilecektir. Raporda, Türkiyenin bulunduğu coğrafya nedeniyle uluslararası stratejik önemi ve misyonu olduğuna işaret edilerek, ekonomik ve sosyal açıdan güçlü ve lider bir ülke olabilmesi için rekabetçi bir sanayileşmeye ihtiyacı bulunduğu belirtildi. Sanayileşmenin ise yüksek katma değer yaratan, sürdürülebilir, gelişmeye açık, rekabet gücü olan, gelişmiş pazarlara ihracatı hedefleyen, teknoloji geliştirme yeteneği bulunan bir yapıda olması gerektiğine işaret edilen raporda, Türkiyedeki otomotiv sanayiinin buaşamaya ulaştığı kaydedildi. Raporda, 2001 yılında yüzde 50lik ihracat artışıyla sıralamada ikinci olan ve yarım milyon kişiye istihdam olanağı sağlayan sektörün,güçlü yanları olarak, rekabet gücü potansiyeli, yeterli üretim kapasitesi, güçlü yan sanayii, uluslararası kalite sistem yönetimi uygulanması, uluslararası teknik mevzuata uyum, ihracat deneyimi, teknoloji yatırımı, yabancı ortaklarıyla tam entegrasyon vurgulandı. STRATEJİ EKSİKLİĞİ SEKTÖRÜN ZAYIF TARAFI Raporda otomotiv sektörünün zayıf yönleri ise şöyle sıralandı: Ulusal strateji eksikliği, istikrarsız pazar, aşırı sayıda firma, aşırı ithalat payı, ana-yan sanayii ilişkilerinin yetersizliği, karmaşık satış sistemi ve aşırı yüksek satış vergileri, teknik mevzuat uyumunda örgütlenme eksikliği, işgücünde, krizden kaynaklanan nitelik/nicelik kaybı, yüksek reel faiz ve temel girdi maliyeti, yetersiz yatırım/ihracat teşvikleri. Rapora göre, 2005 yılına kadar 2000 yılında yüzde 23 olan üretimde ihracatın payının yüzde 47ye çıkarılmasının, yüzde 52 olan üretimde ithalatın payının ise yüzde 37ye indirilmesi hedefleniyor. Raporda, daralmış iç pazar nedeniyle yüzde 40 oranında boş kapasite olduğu, kapasiteyi tam kullanmak için iç pazarın en az iki misli büyütülmesi gerektiği bildirildi. EYLEM PLANI Raporda, sanayiinin sektörel hedefleri ve kamudan beklenen düzenlemeler olarak iki ana başlık altında incelenen strateji eylem planında, tüm kamu kurum ve kuruluşlarında yerli malı üretim ürünlerinin kullanılmasınin özendirilmesi, ana ve yan sanayiide ortak insan kaynakları politikalarının tanımlanarak ortak işgücü eğitim programlarının uygulanması gerektiği ve iki sektör arasındaki ilişkinin şeffaflaştırılması gerektiği vurgulandı. Çağdaş yönetim tekniklerinin uygulanması için eğitim faaliyetlerini artarak devam etmesi önerilen raporda, kamudan beklenen düzenlemeler ise şöyle özetlendi: Katma değere ve ihracata öncelik veren temel politikalar; pazardaki arz-talep dengelerini gözeten, çağdaş satış ve kullanma vergi sisteminin kurulması; vergilerin potansiyel talebi canlandıracak düzeye indirilmesi; rekabetçi özgün ürün geliştirme ve üretmeye yönelik yatırım ve ihracatta devlet yardımları sisteminin kurulması; ithalata ancak üretime sağlanan olanakların verilmesi; uluslararası teknik mevzuatın uygulanmasında sistemin kurulması ve aksaksız işletilmesi. KÜÇÜK: REKABET GÜCÜ ARTIRILMALI Raporun açıklandığı basın toplantısında konuşan İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük, otomotiv sektörünün Türk ekonomisi için büyük bir itici güç olduğuna işaret ederek, Sanayinin kamudan beklentisi, sektörün gelişmesi ve stratejik hedeflere ulaşmasının önündeki engelleri ortadan kaldırmasıdır dedi. Küçük, toplantıda yaptığı konuşmada, küreselleşen pazarda rekabet üstünlüğü kazanabilmek için teknoloji üreten ve transfer ettiği teknolojileri özümseyerek geliştirebilen, daha fazla katma değer yaratan bir sanayi profili oluşturmanın esas olduğunu söyledi. Küresel rekabet ortamında var olmanın koşulunun değişimle gelişmelere zamanında ve hızlı uyum sağlamak olduğunu vurgulayan Küçük, geleceğe yön verebilmek için stratejik düşünceye ihtiyaç bulunduğunu kaydetti. Otomotiv sanayinin sağladığı katma değer, yarattığı istihdam ve diğer sanayi kollarında yarattığı ivme ile Türkiyenin öncü sektörlerinin başında geldiğine dikkati çeken Küçük, şunları kaydetti: Sık aralıklarla yaşanan krizler nedeniyle, otomotiv sanayi istikrarsız bir ekonomik ortamda gelişmek zorunda kalmıştır. Ancak tüm olumsuzluklara karşın özellikle 80li yılların başından bu yana yaptığı yoğun atılımlar sonucu otomotiv, rekabetçi bir sektör niteliği kazanmayı başarmıştır. Tüm bu gelişmeler ışığında bakıldığında otomotiv sektörümüzün, ekonomimiz için büyük bir itici güç olduğu açıkça görülmektedir. Ancak ekonomik krizlerle iç pazarın istikrarsız hale gelmesi sektörü olumsuz etkilemiş ve gelişimini ihracata yönelik sanayi stratejileri çerçevesinde sürdürmesine neden olmuştur. İSTİKRAR BELİRLEYİCİ Tanıl Küçük, raporda geleceğe dönük temel stratejinin, otomotiv sektörünün sürdürülebilir bir rekabet gücü ile yeni teknolojiler üreten ve uygulayan bir sektör yapısına kavuşturmak olduğunu vurgularken, bu hedeflerin gerçekleştirilmesinde alım gücü yüksek, istikrarlı bir iç pazar oluşturulmasının, vazgeçilmez koşul olduğunu vurguladı. Küçük, sözlerini şöyle tamamladı: Üretim sıkıntılarının giderilmesi ve makro ekonomik dengelerin yakalanmasıyla istikrarlı, büyüyebilen bir ekonomik ortamın yaratılması ve sürdürülmesi, tüm sektörlerimizde olduğu gibi otomotiv sanayimizin geleceğinde de belirleyici olacaktır. Bu çerçevede sanayinin kamudan beklentisi, sektörün gelişmesinin ve stratejik hedeflere ulaşmasının önündeki engelleri ortadan kaldırmasıdır. Bu stratejilerin hayata geçirilmesi ilgili tüm aktörlerin, sinerji içinde birlikte çalışmasını gerektirmektedir. Gerçekleştirdiğimiz çalışmadan asıl beklentimiz de, bu yönde öncü bir adım olmasıdır. |
||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||