|
|
Yazarlık patladı, peki ya okuyuculuk? Onu yazmazsam olmaz... Sarı-lacivertliler erdi muradına... |
|||
Diğer yöneticiler de görev aldıkları kulüpleri kendilerine vitrin yaparlarken, şahsi reklamları ve bu maçı alacağız prensipleri (!) uğruna harcadıkları zamanın bir kısmını artık centilmenliğe ve daha seviyeli bir futbol seyircisi oluşturmaya harcayabilir, buna kafa yorabilirler pekala. Büyüklerimizin anlattığı ve şimdilerde birer masalmış gibi gelen o eski maçların centilmenlik içinde geçen ortamlarına yöneticiler hiç mi özlem duymazlar? Bir politikacı edasıyla stada arz-ı endam eden ve kitleleri selamlayan bir yönetici için tribünlerin çığrından çıkmak üzere olduğu anlarda taraftarlara birkaç yatıştırıcı söz söylemek çok mu zor mesela? Aynı mikrofonlar ve hoparlörlerden, rakibe atılan bir gol sonrasında bangır bangır amigo nidaları yükselebiliyor ve bu abest olmuyor da, tribünlerin galeyana gelmeye başladığı dakikalarda taraftarın küfürlü tezahüratını bastıracak tonda bir şeyler, örneğin kulüp marşını falan çaldırtmak niye abest gelsin ki? Fanatizmin ve küfürün çığrından çıktığı şu günlerde kulüp yönetiminde üst düzeyde görev aldıktan yıllar sonra benim yöneticilik zamanımda küfür edilmez, olay çıkmazdı diyebilmek bir 3 büyükler yöneticisi için şampiyonluktan daha güç, daha övünülesi bir şeydir aslında. Diğerlerinin de şampiyon olacağı yok nasıl olsa! Medyamız da Cansunun bu hareketine, Fenerbahçe koyuna denizden ulaştı gibilerinden detaylandırmalarla neredeyse barış harekatı niteliği katıyor ama ligler başladıktan sonra da rotasını rating uğruna değiştirmemeli, centilmenlik, dostluk ve sportmenlikten yana dümen tutmaya devam etmeli ki bu hareketin anlamı olsun. Oysa, çok değil, Süppper(!) Ligin 6. haftası geldiğinde, Fenerbahçe kafilesi yine bir yüzyılın derbisi ! için Mecidiyeköye doğru yola çıktığında matbaalarda ve stüdyolarda hangi türden savaş tam-tamlarının cilalanıyor olacağını maalesef şimdiden (hem de aynı baş köşelerde) görür gibi oluyoruz. Yangına körükle gidersek, ratingimiz de onca olur demeden durabilirse medyamız, atılan bu centilmenlik tohumları onun suyuyla da yeşerebilir belki. En basitinden, işte futbol sahalarımızda görmek istemediğimiz görüntüler yorumu ve fakat bu görüntülerin defalarca ekrana gelmesi çelişkisinden kurtarabilecek mi kendisini? Yani hem görmek istemediğimiz görüntüler hem de atılan yumrukların ve biplenen küfürlerin reality show havasında tekrar tekrar gözler önüne serilmesi konusundaki ilkelliğini aşabilecek mi? Yoksa, çok vahim trafik kazalarından sonra bile cesetleri, kanlar içinde yatan insanları ekrana getirmemeye özen gösteren batılı medyanın bu yüzden daha az izlendiği mi düşünülüyor? Cansunun ziyaretinin her bakımdan ve her kesimden iade-i ziyaretleri de beraberinde getirmesini umuyoruz. | ||||
Bu-ra-sı Tür-ki-ye
bur-da in-saf yok ! Waldir Pereira Didi... Bir derbinin ardından |
|||
|
|||||||
Spor Kapak | Futbol | EURO2000 | World2000 | Basketbol | NBA | Formula1 | Motor Sporları Tenis | Olimpiyat | Diğer | Foto Galeri | Yardım | Araçlar | Arama |Bize Yazın Reklam | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||