|
Güncelleme: 15:02 TS 6 Ara., 2000
|
| |
| AA |
Okur yorumları 3
|
|
|
|
|
|
Bence devlet böyle bi af çıkaracağına, yasalarda değişiklik yapıp bunun üzerinden haraket etmelidir. Mesala düşünce yasasıyla ilgili. Bu yasayı değiştirdikten sonra, bu yüzden ceza alan insanların mağduriyetlerini ortadan kaldırmalıdır. Eğer aftan sonra da insanları öldürenleri kader kurbanı görmiyeceklerse şimdi görmelerinin bir anlamı yok. Yargı Sisteminin bozukluğu sonucunda cezaevlerine düşen insanlar af edilmemeli, özgürlüklerine kavuşturulup özür dilenmelidir. Mesala DGM den yargilanan ve bir pankart asma suçundan 12 yıl ceza yiyen insanlar.. DGM, Adı üstünde Devlet Güvenlik Mahkemeleri.. Devletin Çıkarı için çalışan mahkemeler. Biz Artık Hukuk Devleti olduğumuz söylüyoruz. Hukuk Devletinde Devleti koruyan değil, Bireyi ve birey haklarını koruyan mahkemeler vardır...
Eğer bu devlet demokratik bir ülke istiyorsa öncelikle DGM leri kaldırmalıdır. İnsan öldürenlere kader kurbanı, haksızlığa karşı çıkan insanlara da terorist diyen bir düşüncenin hiç bir hareketi gerçek anlamda bu ülkenin çıkarlarına uygun olamaz.
İyi Çalışmalar.
Günlerdir şu “AF” meselesiyle ilgili hangi köşe yazarı veya hangi gazete bir kamuoyu oluşturup, siyasiler üzerinde baskı oluşturmaya girişecek diye bekliyorum.
Bu af yasası çıkarsa ülkemiz için hiç de iyi olmayacağı inancındayım. Toplum kirli ellerden, adaletsizlikten, suçlunun yeterince ceza
görmediğinden yakınıyor, her vesile ile temiz eller özlemini dile getiriyor.
Siyasiler ise kirli elleri, hırsızı, katili, sapığı, dolandırıcıyı, trafik canavarını, içerden çıkartmaya uğraşıyor. Çocuklarımızın geleceği için çok olumsuz bir gelişme.
Bizler çocuklarımıza hırsızın, caninin, sapığın, haram yiyenin kötülüğünü anlatırken, birileri bu sıfatları sanki hoşgörmemizi istiyor.
Benim hiç bir yakınım içerde değil, bana veya yakınlarıma karşı suç işlemiş biri de yok içerde. Bu nedenle bu kaygılarım şahsi değil, tamamen ülkenin geleceği ile ilgilidir.
Bu konuya NTVMSNBC olarak siz el atın, bir kampanya başlatın. Halkın nabzını tutun, görüşlerini yansıtın. Mini bir referandum yapılmış olsun. Siyasiler üzerinde ciddi bir baskı unsuru oluşturalım.
Milletvekilleri bu milletin sesi olmak için oradalar. Bakalım vekili oldukları millet onlara bu vekaleti veriyor mu?
Nihat PULAK
Devlet tarafından ortaya atılan bir yasanın devamının getirilmesi o devletin istikrar ve kararlık politikası ile doğru orantılı olduğu belirsizliklere artık halkın tahammülü olmadığı görüşündeyim.
Af bence uygulanacaksa çok ağır suçlardan hükümlülük giymiş olanlarda değişiklik gerektirmeden yapılması ve genel anlamda bir af olması soru işaretlerine ve kuşku yer bırakılmadan temiz bir biçimde uygulanması gerektiğine inanıyorum.
Levent Sane
Benim görüşüme göre banka batiranlar, rüşvet alanlar, yolsuzluk yapanlar, adam öldürme, tecavüz gibi adi suçlardan içerde olanlar, affedilip, hadi siz çıkın dışarı, biz sizi affettik, bir daha yaparsiniz bir daha affederiz.
Demek, bu insanlari affedip, mağdurları daha da mağdur durumda bırakmak çok ama çok yanlış olur. Düşünce suçlularında ise bence ceza indirimine gidilebilir. Teşekkürler..
Kaan Ozdoker
Suç ve Ceza adaletin iki bacağıdır, birini keser yok ederseniz ortada adalet diye birşey kalmaz. Ceza verilirken bir yanlışlık yapılmamışsa, cezanın affi diye bir şey olamaz. Zaten kendi adaletini kendi yerine getirmeye çalışan halkımız, gördüğü bir
haksızlık karşısında adalete bir daha nasıl güvenecek. Eğer gerçekleşirse bu aftan sonra ceza alan ve hapise giren herkesin içinde bir af beklentisi her zaman olacak ve gerçekleşmediği sürece daha kötü bunalımlara gireceklerdir.
Yapılacak en iyi şey hapistekileri dışarı çıkartmaktansa, hapise girme nedenlerini ortadan kaldıracak ortamları yaratmaktır, bataklığı kurutmadan başvurulacak her çözüm yeni çözümsüzlükler yaratacaktır.
Atilla Sener
Öncelikle bir şeyin altı çizilmeli. Korunmaya ihtiyacı olan kimdir, halk mı devlet mi? Bu soruya zihinler genel insani, ahlaki ve medeni değerler penceresinden bakarak cevap bulabilirse belki bir yere varmış oluruz.
Ben şahsım adına affa karşı olduğmu peşinen belirtmeliyim. Bana veya bir yakınıma karşı işlenmiş bir suç ve dolayısıyla bir suçlu varsa affeden ancak ben olabilirim, ne devlet ne de başkası benim adına bu tasarrufta bulunamaz, buna kesinlikle kimsenin hakkı olamaz. Affı ancak aciz yönetimler veya kendi adalet mekanizmasından şüpheye düşmüş sistemler çıkarabilirler.
Eğer bir af çıkacaksa öncelikle bu devlet aleyhine işlenmiş suçlar için çıkmalıdır, insan hakları ve demokratlık adına -bu olgulara saygı duyduğunu ve bunları uyguladığını iddia eden bir devlet düzeninden bahsediyoruz- korunması gereken eğer insansa, o zaman insan korunmalıdır ve adil hükümlerin hasatı olan cezalar tek kalemde affedilmemelidir.
Dikkat edin biz zorlamalarla türemiş bu ucube af modelini Avrupa Birliğine girmemizin eşiğindeyken çıkaracağız, kimsecikler kusura bakmasın ama çok gülünç. Devlet eğer affedilecek suçlar arıyorsa bence kendisiyle ilgili suçları affetsin.
Tuhaftır bizimkisi ise tam tersi, 94 yılında yaptığı bir konuşma yüzünden başbakanlık yapmış birisini affetmeyeceksiniz, yazarları şiddete başvurmamış oldukları halde her yana dilediğiniz gibi çekebileceğiniz, mantıktan hayli uzak bir maddeden hareketle yazdıkları ve söyledikleri yüzünden hem de devletin veya ulusun bekası ve bütünlüğü adına içeri alacaksınız, ama şahıslar aleyhinde işlenmiş gerek ciddi gerekse adi suçları affedeceksiniz, bankaların içini boşaltan, devletin ve dolayısyla halkın cebine elini arsızca atan ve devlete kene gibi yapışıp kan emen tek hücreli amip kılıklıları da affetmeyi tartışacaksınız.
Böylesi bir af kabul edilemez, şık olmaz, adil olmaz, insani olmaz.
Kimin kime güveni kalır? İnsanlar isyan etmezler mi? Bunu hangi sağlıklı ruh hali kabul edebilir? Böyle bir af Türkiye halkının devletine zaten az olan güvenini zedeleyecektir. O dedi, bu dedi diye af çıkmaz, yanan yüreklere tuz basılmaz.
Daha insan yüzlü ve adil bir hayata olan özlemimin gerçekleşeceği günlerin yakın olması ümidiyle, esenlikler dilerim.
Fatih Bulaç
Bu konuda simdiye kadar yayinlanan okur mektuplari acik bir sekilde, kamunun af tasarisini desteklemedigini gosteriyor. Af tartismasi TR’de tartismalarin nasil basladigi ve nasil gelistigi konusunda tipik bir ornek. Rahsan Ecevit’in duygusal bir sekilde gundeme getirdigi konu, hukumetin urkek tutumu, ve samimiyetsiz politikacilarin sorumsuz yaklasimlari ile garip bir hal aldi.
Butun bu tartismalarda suca madur kalanlardan fazla soz edilmemesi oldukca garip. Kim, kimi affediyor? Kisacasi konu olmayan bir durum, konu haline getirildi, tartisildi. Havanda su dovme gelenegimiz bir defa daha kendisini gosterdi. TR’de affi gerektirecek tek neden yok. Affin potensiyel olumsuz etkileri ise oldukca fazla:
(1) Bu taslaginin acik ve rasyonel bir nedeni yok. Her irrasyonel tasari gibi yerine getirilmesinde bir neden yok. Neden Jamaika’yi istila etme planlarimiz yoksa, ayni nedenlerden dolayi af cikarmak icin de bir neden yok. Cezaevlerini bosaltarak, cezaevi sorunlarinin cozeceginin dusunenlerin, bir doktor gormelerinde yarar var. Karambolde yararlanma meraklisi politikacilara soylenecek soz yok.
(2) Affin, halka sosyal mesaji acik: Adalet sistemimizi, hukuk sistemimizi, emniyet sistemimizi ciddiye almaniza fazla bir gerek yok.
(3) Affin, adalet sistemimizi, hukuk sistemimizi, ve emniyet sistemimizi mesaji acik: Isinizi fazla ciddiye almaniza gerek yok, cunku butun zorluklarla yakalayip, yargilayip, cezaya gonderdiginiz adamlari/kadinlari bir kac yil icinde sokaklarda tekrar goreceksiniz.
(4) TR disinda yapilan arastirmalar afla disari cikanlarin, yeniden su isleme olasiginin yuksek oldugunu gosteriyor. Kisacasi, afla disari suclu cikararak kamuyu gereksiz bir riske sokulur.
(5) Affin kariyer suclulara mesaji da acik: Zaten kariyer suclular, af olasiligini bilirler, ve sucun maliyetinin ona gore hesaplarlar. Af, sucun maliyetinin azaltir. Ornegin, kiralik katil ucretleri duser.
(6) Affin suca madur kalanlara mesaji: Bu belki de en onemli konu. Hukumet kimin sucunu kimin adina af edecek? Suca madur kalanlarin, sisteme olan guvenleri zaten cok dusuk. Adalet arama, hak arama zaten cok zor. Butun bu zorluklara ragmen, suclu bununan bir kimsenin sokaklara salinmasinin hic bir mantigi yok.
(7) Sistem cezaevlerini kontrol altinda tutamiyor. Af, siddete basvuranlari, kaba kuvveti hayat tarzi secenleri, bu yontemlerle devletin bile bastira bilecekleri inancini verir.
(8) Pek olmayan uluslararasi itibarimiz zedelenir. Durup dururken af cikaran bir ulkenin itibari olmaz. Is adamlari is yaparken, turist gelirken iki defa dusunur.
Afla disari cikacak olanlar suc isleyecekler: Insanlari oldurulecekler, kadinlarin/cocuklarin irzlarina gececekler, insan soyacaklar, zorbalik yapacaklar, mal calacaklar, ev kundakliyacaklar, zayiflari ezecekler, iskence yapacaklar, harac alacaklar. adam/kadin kaciracaklar, Butun bu gereksiz suclarin sorumlusu kim olacak? Madurlarin yuzlerine hangi politikaci bakabilecek?
Cetin Cetinkaya
Gelinen asamada af konusunun geri donulemez bir olgu oldugunu dusunuyorum .
Esasen genel kanının aksine ulkemizde af konusunun kosullarının olgunlasmıs oldugunu ve cıkacak bir affın toplumsal barısı percinleyecegi dusuncesindeyim . Tum bunları dusunurken ulkemizde insanların suclanması , yakalanması , ifadelerinin alınması , yargılama , cezalarının kesinlesme ve cezalarının infaz asamasını goz onunde bulunduruyorum . Bence bu surecin hemen tum asamalarında turlu cesitli nedenlerden oturu buyuk eksiklikler , yanlıslıklar goze carpıyor yani adalet sistemi buyuk olcude saglıksız isliyor .
Oyleki sistemden buyuk olcude rahatsız olduklarını her fırsatta adalet sisteminin temel tasları olan hakimlerin yetkili agızları da dile getirmektedir .
Hal boyleyse af olgusunu temiz bir sayfa acarak sistemi duzeltmenin bir fırsatı olarak gorebilmek hayalcilik degildir . Fakat af sonrası surecte adalet ve icisleri bakanlıklarının tum kadrolarıyla hummalı bir cabaya giriserek kısa surede gurur duyabilecegimiz yepyeni bir sistemi yerlestirmeleri gerekmektedir . Projeler hazır mıdır ? Uygulayıcılar yapılacaklar ve nedenleri ile ilgili yeterli bilgi ve motivasyona sahip midir ? gibi soruların cevapları oldukca onemlidir .
Bir daha af tartısılmaması için sistemin tartısılan yanlarını makyajla falan degil ama temelinden iyileştirmek şart gozukmektedir .
Bülent Satıcı
Bir devleti saygın yapan en önemli özellik hukukunu doğru ve adil bir biçimde tatbik etme ve bi tatbikatın neticesinde verilen kararı infaz etmedir.
Toplumsal sözleşme ile fertler cezalandırma ve hukuk vazetme hakkını devlete devretmişlerdir. Devlet toplumsal yaşamın devamı ve kaosa meydan vermemek için hukuk vazeder ve bunu ihlal edenleri cezalandırır.
Gerekli gereksiz af devlet saygınlığını , hukukun saygınlığını ve güvenirliğini ortadan kaldırdığı gibi kişileride kendi adaletini arama yoluna sevkeder. Türkiyede hiçkimse yasaların suç saymadığı bir eylem sebebi ile cezaevine konulmuş değildir. yasaların doğruluğu. adilaneliği tartışılır ama bu adaleti sağlamanın yolu AF değildir.
Kader mahkumu diye bir tanım tek kelime ile uydurmadır. Herkes ettiğinin cezasını çekmelidir. Adaleti tanrıdan beklemeyelim. Kişileri kendi öç alma yollarına da sevketmeyelim. 24/11/2000
Saygılarımla
Av. Ömer Burukan
Kesinlikle affa karşıyım. Zaten çeşitli CMUK hükümleriyle işlenen suçların cezaya yansımadığı düşüncesindeyim. Ayrıca kişinin kişiye karşı işlediği suçlarda devlet af yetkisine sahip olmamalıdır. Zaten cezaevlerinde düzeni sağlamayan yöneticiler bu suçluların topluma bu haliyle, yani islah olmadan dönmeleri durumunda bu sefer kamu düzenini sağlamakta zorluk çekeceklerdir. Toplumda hiçbir şekilde af beklentisi olmamalıdır. Af toplumsal barış ve uzlaşmadan ziyade toplumsal kargaşa ve hoşnutsuzluğu getirecektir.
Haluk Sağdaş
Affa şiddetle ve sonuna kadar karşıyım... Suçu işleyen cezasını çekmeli.. Artık hiçbirşey yapanın yanına kar kalmamalı.. Devlet kendine karşı işlenen suçları affetmiyor da neden bireysel suçlar affediliyor? Böyle rezillik olamaz.. Temiz toplum dedikçe işin suyunu çıkarıyorlar.. Adalet bu değildir!.. Ama eğer budur diye ısrar varsa,herkes kendi cezai kurallarını işletsin.. Hapisteki mahkumları umutlandırarak,haksızlık edilmiş olabilir.. Ancak konuyu affı ortaya atanlar çözmek durumundadır.. Yoksa bereberinde gezdikleri eskortları bile ” Acılı Kader Kurbanlarını” veya yakınlarını durduramaz kanısındayım..
Kendi eden kendi bulur...
Berfu Haşıoğlu
Banka hortumlayanlar, rusvetciler, trafik canavarlari, katiller tum bunlari affetmek o kadar kolaymi.Af yerine 5 yil yatanlar eger cezaevind iyi hal gostermislerse bu kisilerin cezalarinda indirim yapilsin.Ama, en az 5 yil yatmis olmalari ve cezaevlerinde gercekten iyi hal gostermis olmalari kaydiyla.Diger turlu af isteyenlere Allah akil fikir ihsan etsin derim.
Zekiye Bodgener
Bence devlet devlete karşı işlenmiş suçları affedebilir. Vatandaşa karşı işlenmiş bir suçu affetme yetkisini kendilerinde nasıl bulabiliyorlar anlamıyorum. Zaten etikte de yanlış değil mi? Bana karşı işlenmiş bir suç olduğunda önce bana sorulur ‘Affettin mi?’ diye. Bende ewet ya da hayır derim. Sokaktaki insanlar ‘Biz affettik, tamam’ deseler ne kadar saçma olur değil mi:)
Şükrü Atlandı |
|
