|
Güncelleme: 12:30 TS 22 Kas., 2000
|
| |
|
Okuyucu yorumları 1
|
|
|
|
|
|
1-Devlete karşı işlenen suçlar af edilmemeli.Örneğin Necmettin Erbakan:Adam Devlete karşı konuşma yaparken şimdi onun af edilmesini isteyenler senin yaşın geçmiş sen böyle konuşma diyorlarmıydı?Aksine alkışlıyorlardı.İnsanlar yaptıkları şeylerden pişmanlık duymamalı,pişmanlık duyacakları şeyleri yapmamalı.
2-Banka boşaltanlar parayı ödese dahi caydırıcı olması açısından af kapsamı dışında tutulmalı ama hortumladıkları paralar mutlak suretle geri alınmalı.
3-Alkollü olarak araç kullanımı surasında ölüme sebebiyet vermeler af kapsamı dışında tutulmalı.
4-Bölücü örgütlere yardım ve yataklık edenler af kapsamı dışında tutulmalı.
kısaca:İnsanların ben yaptım yanıma kar kaldı demiyecekleri ileride affın kötü örnek alınacağı kapsamlar çıkarılarak sadece kader mahkumu olarak cezaevine düşenlere bir şans daha verecek şekilde bir af çıkarılırsa yararlı olacağına inanıyorum.
sevgilerimle.
Erdal Dalboyun
Af kanunu 01-01-2000 tarihinden önceki dönemi kapsamalı, ilk tasarının tarihinden sonra 18 ay geçmiştir. yeni bin yıl öncesi işlenen suçlara af getirmek daha anlamlı olacaktır..
Necmettin Turan
Gündemdeki af tasarısı, adalet ve hakkaniyet duyguları uyandırmıyor. Vatandaşına karşı işlenen suçları gönül rahatlığıyla affeden, devlet, kendisine karşı işlenen “suçları” kapsam dışı bırakıyor. Sadece devlet değil, basındaki kalemlerin büyük bölümü de aynı tavır içinde başlarını devekuşu gibi toprağa gömüyorlar. Üstelik, içlerinden bazıları, geçmişte volta attıkları cezaevlerinden kısmi ya da genel af sayesinde çıkabilmişken.
Devlet Güvenlik Mahkemeleri’nin meşruiyetinin tartışıldığı günümüzde, bu mahkemeler tarafindan dağıtılan “adaletin” niteliği niçin tartışılmıyor.
Bu mahkemelerde, tanıksız ve kanıtsız, işkence altında alınan ifadelere dayanılarak verilen ağır cezalar yüzünden kaç genç yaşamını demir parmaklıklar ardında tüketiyor.
Hırsızların, uğursuzların en alalarını salıvermekte tereddüt etmeyen devlet, önce kendisine karşı işlenen suçları affetsin.
Af toplumda adalet ve hakkiniyet duygusu uyandırmalı, yaraların sarılmasına yardım etmeli. Bunun formülü de genel aftan geçer.
Ayça Atay
Devletin zaten enflasyonla mücadelede sıkı para politikası izlerken bir de
batık bankalardan ortaya çıkacak para ihtiyacını karşılaması mümkün değil.
Dolayısıyla tek bir yol kalıyor: “Parayı getir serbest kal” demek. Bu sadece iflas etmişliği temsil ediyor.
Ancak, af zaten bir çok vicdanları ve sosyal dengeleri alt üst ederken, para kaygısıyla batıkçıları salmak, bir sonraki muhtemel batık banka operasyonunda, daha büyük yaralar açılmasına neden olacaktır.
Üstelik kamu vicdanında cezaların azlığı gündemdeyken, af, hele hele milletin parasını hortumlayanları affetmek, açıklanabilir bir şey değildir.
Saygılarımla
Macit Tanyol
Suç işleyen cezasını çeker. Suçlunun cezalandırılmadığı kuralların işletilmediği toplumlarda kuralları gücü olan koyar ve kendi kurallarını uygulamaya kalkar. En az suçlu sayısı kadar hatta daha fazla mağdur vardır ve bu kişilerin ne devlete nede adalete güveni kalmaz.
Hakan Şahinoğlu
BİR DEVLETİMİZ VAR. İLKELERİ OLAN BİR DEVLET !!!! İLKELERDEN BİR TANESİNDE KİŞİ HAK VE HÜRRİYETLERİNE SAYGILI OLMAK. TABİİ Kİ DİĞER VATANDAŞLARIN VE DEVLETİN HAKLARINA ZARAR VERMEYECEK ORANDA SAYGILI OLMAK VE BU HAKLARI KORUMAK. SINIRLARI AŞANLARI CEZALANDIRMAK. GENEL ANLAMDA ANLADIĞIMIZ ADALET İŞTE BU. ÜLKEMİZDE PERİYODİK ZAMANLARDA ORTAYA ÇIKAN BU AF OLUŞUMU O KADAR KOMİK Kİ HALİMİZE GÜLELİM Mİ AĞLAYALIM MI ? KİM BİLİR.
SAYIN YÖNETİCİLERİMİZ, BİLGE İNSANLARIMIZ, “HAPİSHANELERİMİZDE YER KALMADI,
GÜNLÜK YEMEK BEDELİ 800000 TL İHTİYAÇLARINI KARŞILAMIYOR, HAPİSHANELERİ
KONTROL EDEMİYORUZ” GİBİ ACİZLİK GÖSTERGESİ OLAN SEBEBLERLE HEM DEVLETİ
KÜÇÜK DÜŞÜRÜYORSUNUZ HEM DE HALA ADALETİN VARLIĞINA İNANAN HALK KESİMLERİNİNDE BU İNANCININ KAYBOLMASINA SEBEP OLUYORSUNUZ.
SUÇ İŞLEMİŞ HEM DE AĞIR SUÇLAR İŞLEMİŞ KİŞİLERE VERİLEN YARGI ORGANLARININ
VERDİĞİ CEZALARI KİMSENİN AFFETMEYE HAKKI YOKTUR. BU, MAĞDUR OLDUKLARINA İNANANLARIN KENDİ ADALETLERİNİ KENDİLERİNİN VERMESİNE ÇANAK TUTACAK BİR DURUMDUR. BU ŞARTLARA GÖRE DE DOĞAL KARŞILANABİLECEK BİR SONUÇTUR.
KENDİNİZİ BİR HAKİM, BİR SAVCI YERİNE KOYDUNUZMU HİÇ? BÜYÜK İHTİMALLE HAYIR.
AF TASARISINI ŞİDDETLE KINIYORUM. BUNU SİYASİLERİN GERÇEK AMAÇLARINI VE ÇIKARLARINI GİZLEMEK İÇİN KULLANDIKLARI BİR KILIF OLARAK NİTELENDİRİYORUM.
Cumhur Bakkal
affa siddetle karsıyım.devletin ancak kendisine karsı islenmis sucları affetme hakkı olabilir.bireysel sucların affı ancak magdur durumda olanların yetkisinde olabilir.Canı yanan baskası,affeden baskası.bundan daha sacma ne olabilir.Herhalde adalet magdur edenleri affederek saglanamaz.
saygılarımla,
Halil Uysal
1-Türkiyenin halli gereken çok sorunu var afsırada olmamalı
2-Mahkemeler hızlı çalışmalı,suç neyi gerektiriyorsa o ceza çekilmeli
3-Suçu işleyene cezasını azaltma hakkı devletin değil zarara üğrayan kişinin hakkıdır
4-Devlet suçu tartmış biçmiş lüzumundan fazla zaman ve emek ,para sarfedip suçun karşılığı olan cezayı ilgili suçluya verdiğine göre, neyi af etmek istiyor yani verdiği cezada hata mı var,kendisini aklamak mı istiyor,
5- Kader kurbanları deniyor bu ne demek yani bir yerlerde hata yapılmış düzeltelim mi demek düzeltelim deniyorsa,bu duruma yol açan ne gibi sorunlar varsa onlar düzeltilmeli
6-Parlemento memleketimizde hemen her yerde anlaşmazlıklara yol açan birçok sorunu hemen çözüm getirecek yasal düzenlemeler yapmalıdır.ADALETİN ÇOK KISA ZAMANDA TECELLİSİ SAĞLANIRSA MEMLEKETİMİZİN HİÇ SORUNU KALMAZ ,MAFYA İŞSİZ KALIR
Saygılarımla
İbrahim Savaş
BİZE BU FIRSATI VERDİĞİNİZ İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDERİZ.
BEN VE AİLEM AF KONUSUNDAKİ GELİŞMELERDEN OLDUKÇA ÜZÜNTÜ DUYUYORUZ.
BU TÜR KÖTÜ ÖRNEKLERİN BUNDAN SONRA TOPLUMDA DAHA ÇOK YER ALACAĞINA,
BU TÜR İNSANLARIN DAHA PRİM YAPIP SÖZDE SAYGIN KİŞİLER OLARAK TEKRAR ARAMIZA DÖNECEĞİNE VE KALDIKLARI YERDEN DEVAM EDECEKLERİNE TÜM KALBİMİZLE İNANIYORUZ.
ÇÜNKÜ YAPTIKLARI SUÇTAN HİÇBİR CEZA GÖRMEYEN KİŞİLERİN TEKRAR CESARETLENİP
BİZLER GİBİ BİR TAKIM DEĞERLER İÇERİSİNDE BÜYÜMÜŞ İNSANLARI TEKRAR TEKRAR
ÇEŞİTLİ ŞEKİLLERDE SOYACAKLARI VE TÜM ETİK KURALLARI ÇİĞNEYECEĞİ İNANCINDAYIZ. LÜTFEN ARTIK BU GİDİŞE DUR DİYELİM. ( LÜTFEN BİR ŞEKİLDE HALKIN SESİNİ DUYURMAK İÇİN KAMPANYALAR YAPILSIN.)
BİZLER BU İNSANLARIN HİÇBİRİNİ AFFETMİYORUZ. SANIYORUZKİ DEVLETİMİZDE BİZLER
GİBİ DÜŞÜNÜP ŞUÇLULARI CEZALANDIRIP GELECEKTE DAHA TEMİZ BİR TOPLUM OLUŞMASI İÇİN ÇALIŞACAKLARDIR.
SAYGILAR SUNUYORUZ.
SADİYE SAĞ
Hukuk devletine inanan, hukuka saygısı olan azıcık akıl ve izan taşıyan herkes affa karşı. Türkiye’de af isteyen kimse yok inanmıyorsanız çıkın sokağa bir anket yapın Türkiye’de sadece siyasiler af istiyor o da muhtemelen suç ortaklarını kurtarmak için
saygılarımla
MURAT SURURİ ÖZBÜLBÜL
Ülkemdeki son gelişmeleri anlamakta gerçekten güçlük çekmeğe başladım.Birazda olsa yolsuzluk, hırsızlık yapan, bu milleti yıllardır sülük gibi emen kesimin üzerine gidiyor sandığım hükümet,son birkaç gündür bende yanılğıya uğradığım,aldatıcı bir tavır sergiliyorlarmış eğilimi hakim olmaya başladı.
Özellikle banka boşaltanların,sahte faturalarla devleti dolandıranların affedileceğini işitince tüylerim diken diken oluyor.
Koca Türkiye Cumhuriyeti Devleti,750 milyon dolar borç para almak için; IMF ve Dünya Bankası önünde sekiz tane takla atıyor,bunun yanında arkasına siyasi amcasını,dayısını veya ortağını alan,Türkiye Devletinin aradığı borcun 10 katını hortumluyor ve devlet olarak sen bunları affedeceğim diyorsun...ve ben bunu ANLAYAMIYORUM ...lütfen beyler biriniz bana bunu anlatın lütfen.
Sonuç olarak affın ülkemize yarar sağlamıyacağı,aksine yasalara saygılı,vergisini veren,dürüst,temiz insanların yanlış yaptıkları eğilimine kapılacakları vede aftan yararlananlara yeni suçların tekrar kolayca işlenmesinin yolunu açacağı kanaatindeyim.
saygılarımla
Ramazan Cabılar
Dün, bugün ve yarın suç kabul edilmeyecek düşünce ya da varsa eylem suçlarına, bu suçlara yönelik sınırlamalara, düzenlemelere karşı, bunları kapsayarak çıkarılacak bir kanun ile aftan yanayım. Onun haricinde affı kesinlikle doğru bulmuyorum. Hukuk sisteminde suç işleyen cezasını çekmelidir, haksızlıklar olduğu düşünülüyorsa buna uygun kanun hazırlanmalı ve gelecek te bunun üzerine kurulmalıdır. Asla ve asla düşünülen aftan yana değilim ve bunu savunanları şiddetle kınıyorum. Tekrar ediyorum, yanlış anlaşılmasın bir af kapsamı varsa bu kanunla çıkınca geleceğe yönelik benzer, aynı suçları da kapsayabiliyorsa olabilir. Ama bir kereye mahsus af etmek kimsenin kaldırabileceği bir yük ya da HAK değildir. Bu hak bizimdir ve bu suça maruz kalan insanlar affetmeden hiçbir kuvvet Af edemez! Biz bu hükümeti bizi temsil etmek hakkıyla meclise taşıdık, asil üyeler halktır, meclis ise halkı, asilleri temsil eder, geçicidir, seçilmiştir! Halkın istemediğini yapmak, demokrasi çerçevesine sığınanlar tarafından kaldırılamayacak bir yüktür ve birgün geç de olsa HALK bunu farkedecek ve tavrını koyacaktır!
Özlem Sezen
öncelikle bu affa tamamen karşı olduğumu belirteyim.Ve bence her ne gerekçe gösterilirse gösterilsin bu affın açıklanabilir ya da haklı gösterilebilir bir yanı yoktur.Af sayesinde dışarıya çıkacak olan insanlarla bir arada yaşamak zorunda olan kimdir?Sayın Başbakan mı?Yoksas Milletvekilleri mi?Bu SUÇLU insanlarla beraber yaşamak ve gene onların muhtemel olarak işleyecekleri suçlara maruz kalacak olan bizleriz.Ve ben bu insanların tekrar hayatıma girmesini istemiyorum.Halkın büyük çoğunluğu bu affa karşıyken, en başta halkın yaşamını etkileyecek bir konuda nasıl bu kadar duyarsız olabiliyorlar ve halka rağmen kendi bildiklerini okuyabiliyorlar?Anlamak mümkün değil.Bu insanlar suç işlemilerdir ve cezalarını çekmelidirler.Sadece düşünce suçlarına getirilecek bir af mantıklı karşılanabilir.Ama zaten onların da hapiste olmaları yanlış.Sonuç olarak nasıl ve hangi sebeple gündeme geldiği de tam olarak anlaşılamayan bu af tasarısı son derece haksız ve yersizdir.Ayrıca girmek için çabaladığımız Avrupa Birliği’nin hangi ülkesinde af var?Bu Tasarı kabul edilirse, bir nevi geri kalmışlığımızın bir belgesi olacaktır.Daha söylenecek çok söz var, ama dinleyecek kimse olmadığını düşünerek burada bitiriyorum.
Saygılarımla..
Oktay Kara
TBMM, BANKA BOŞALTANLARI, ÇETE KURANLARI, TERÖRİSTLERİ BELKİ AFFEDEBİLİR, ANCAK; TÜRKİYE HALKI AFFEDENLERİ AFFETMEYECEKTİR.
Mümin Hacımusalar
Türkiye’nin gündemine Rahşan Ecevit’in “kader kurbanlarını kurtarmak” fikriyle düşen ve bir türlü sonuçlanamayan af konusunun, her ne kadar “tutuklu ve hükümlülerin girdiği psikoloji gözönüne alınarak kaçınılmazdır, isyanlar bunu göstermektedir” mantığından yola çıkarak hayata geçirilmesinin doğru olduğu, medyada yer alan görüşlerde savunulsa da, bu çözüm şekli son derece anlamsız ve gereksizdir. Anlamlı ve gerekli olsaydı zaten içerik konusunda bu kadar büyük tereddütler yaşanmazdı. Öncelikle devletin bireylerin birbirlerine karşı işledikleri suçları affetmeye hakkı ve yetkisi olmamalıdır. O zaman mağdur tarafın hakkını kim koruyacaktır? Ayrıca devlet kendine karşı işlenen suçları affettiğinde de otomatik olarak o suçu işlemeyenleri mağdur etmiş olmaktadır. Vergi kaçıran affedilirse vergi kaçırmayanın hakkına tecavüz sözkonusu olmaz mı?
Öte yandan cezaevlerinde yaşanan isyan olaylarının af beklentisiyle gerçekleştiği söylenmekte. Af zorla alınan bir hak mıdır? Bu şekilde af isteyenlerin toplum içine salıverilmeleri -adeta mükafatlandırılırcasına- bu topluma nasıl bir yarar sağlayacaktır?
Türkiye’nin yakın dönem geçmişine baktığımızda siyasilerin oy kaygısıyla sık sık başvurdukları genel affın bir siyasi gelenek haline gelmiş olması bundan sonraki dönemlerde suç işleyecekleri cesaretlendirecek bir unsur olmayacak mıdır? Hangi Batı ülkesinde genel af böylesine sık aralıklarla gündeme gelmiştir?
Bütün bu göstergelere bakınca siyasilerin “hadi bari son bir kez daha affedelim, bir daha affetmeyiz” türündeki söylemleri ne derece inandırıcı olmaktadır?
Mehmet Ayan
İrticai ve bölücü faaliyetler, 312 kapsamında ki suçlar, çeteler, deprem, banka batırma ve her türlü konuda görevlerini eksik yaparak bu suçların oluşmasına izin veren bürokratlar (gerçi onlar daha hiç yargılanmadı ama), ve hali hazırda tartıştığımız pek çok konu var.
Halbuki, ben olayın başlı başına yanlış olduğunu düşünüyorum. Yukarıda bahsettiğim suçların affedilip affedilemeyeceğinin eşitlik ilkesine ve kamu vicdanına ters düşüp düşmeyeceğini tartışıyoruz.
Sanırım, cinayetin affedilebilir olmasını herkez peşinen kabul etmiş durumda. Anlayamıyorum, gerçekten anlayamıyorum. Kimi anne babanın oğlunu ve kızını, kimi çocuğun anne babasını ellerinden alanları nasıl affedebiliyorsunuz? Eğer adil olmak ise kaygınız, dengeleri korumak ise, her şeyi eski haline getirin. Cinayeti affetmek, olmamış saymak demektir. Tamam, kabul. O zaman toprağa verilen insanlarıda geri getirin. Getirin ki, her şey yerini gelsin ve tekrar dengeler sağlansın. Bir tarafı sevindirin affederek, ama diğer tarafta devam etsin hüzün bu sizin adaletiniz.
Devletin insan öldürerek ceza vermesinin yanlış olduğunu söyleyerek idama karşı çıktık. İnsanı öldüremenin yanlışlığı üzerinde durduk hep. Şimdi ise affediyoruz, yardım etmek için arabasına alıdığı otostopçular tarafından boğularak öldürülen gencin katilini, ekmek parası için çalışırken öldürülen taksicilerin katillerini, sarhoşken direksiyon başına geçip otobüs durağına dalan piskopatları, ve daha nicelerini. Niye? çünkü kader mahkumları onlar. Durakta otobüs bekleyen ilkokul öğrencileri değil midir asıl bu yanlış anladığınız kaderin mahkumları. Bu af konusunu ortaya atanların NE HADDİNE Kİ, bireylere karşı işlenen suçları affedebiliyorlar. Ne diyeyiö size bilemiyorum.
Affedin, 1923 yılından bu yana çıkacak olan 46. af yasasıyla, affedin bakalım. Boşaltın cezaevlerini, ama hiç merak etmeyin tez zamanda dolacaklar. Sizin affettiğiniz cezalar, mağdurların yakınları tarafından bil fiil verilecek. Bu sefer mağdur yakınları cinayetten hüküm giyecek ve dolduracak hapishanelerinizi. Bari adil olun da, onlara da bir af şansı verin. Hiç olmassa durumu idare etmiş olursunuz. Affedin, sizi affeden de çıkacak mı acaba? Sizin gibi insanların adaletinden umudu kestik, ilah-i adalete döndük yüzümüzü.
Kerem AYDIN
33 yasındayım ve batan bankalardan birinde halen şube muduru olarak gorev yapıyorum.
bu yasıma kadar içinde bulunduğum bu devletten ve milletten hiç bu kadar çok iğrenmemiştim.
belki gene hersey şimdiki gibiydi de ben farkında değildim diye dusunuyorum.herkesin yanlış yaptığı bir ortamda çoğu insan değer yargılarını yitirdi, aptallaştı. dürüst sağlam adımlarla ilerleyen insanlar enayi olarak düşünüldü(çoğu kez bende öyle dusundum). son 1-2 aydır suclular cezalarını bulacak diye sevinirken, unutmaya başladığımız değerlerimizi hatırlamaya başlarken simdi de banka batıranlara af çıkarma düşüncesi gundeme geldi ve su anda bu ülkeden daha cok iğreniyorum.bence banka batırmak 100 tane adam öldürmekten daha buyuk bir suc.ama devlet hapiste bile idare edemediği katilleri, irz düşmanlarını, dolandırıcıları dışarı salarak dışarıdaki masum insanları cezalandırıyor. bari durust insanları hapse atsalarda bu it uğursuz insanlarla durust insanlar muhatap olmasalar. adamların 3 sene bile hapiste yatması kimsenin işine gelmiyor eski cumhur baskanı gecmişte verdiysem ben verdim dediği, yeğenine referans mektupları verdiği, benim aile fotoğrafım dediği yetmiyormus gibi hala ustu kapalı yeğenini ve diğer aile fotoğrafındakileri savunuyor.
Tayfun Terzi |
|
