 |
|
|||||
 |   |  |  | |||||||||||||||||||||||
| ||||||||||||||||||||||||||
  |
 |
|||||||
|
|||||||
|
|||||||
| Ulaştırma Bakanlığı Kara Ulaştırması Genel Müdürlüğü, son bir yıl içinde yönetmelik üzerinde iki kere taslak hazırlayıp internet üzerinden yayınlayarak konuyu kamuoyunun eleştiri ve yorumlarına açtı. Sektörün eleştirileri ve tartışması sonucunda nihai şeklini alan Karayolu Taşıma Yönetmeliği, Şubat 2004’te Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. HUKUKİ BOŞLUK DOLDURULDU Sektörün önemli bir eksiği olan hukuki boşluğun doldurulması yönünde atılmış olumlu bir adım olarak değerlendirilen yönetmelik, özellikle yurtiçi ve yurtdışı karayolu taşımacılığı konusunda ayrı hükümler içermesi açısından da büyük önem taşıyor. Avrupa Birliği’nin karayoluna büyük önem veriyor olması ve bu konuda hukuki boşluğun giderilmesi yönündeki baskıları da dikkate alındığında yayınlanan yönetmeliğin önemi bir kat daha artıyor. Bugüne kadar sektörde yaşanan karmaşanın ve bu karmaşayla birlikte gelen kimi haksız rekabet koşullarının sebeplerinden birisi olarak yasal boşluk da gündeme getirilen eleştiri konuları arasındaydı. Yayınlanan kanun ve yönetmeliğin sektördeki haksız rekabet koşullarına yönelik bazı düzenlemeleri de beraberinde getireceği tahmin ediliyor. Borçlanarak alınan tırlar ile herkesin sektöre giriş yapmış olması, belli bir takım yasal düzenlemelerden uzak bir biçimde nakliye işinin kolay olarak algılanması türünden etkenler Türkiye’de bugüne kadar nakliye sektöründeki kalite standartlarında özlenen seviyenin yakalanmasına engel oldu. Sektörün kendi içinde de çoğu zaman bir özeleştiri konusu olan bu türden olumsuzlukların başta gelen sebeplerinden biri de şüphesiz ki yasal zeminin yetersizliği idi. Bu açıdan bakıldığında, bütün eksikliklerine rağmen yayınlanan yönetmeliğin her şeyden önce bir gediği kapaması noktasında olumlu bir adım olduğunu teslim etmek gerekiyor. Getirilen Eleştiriler Karayolu Taşıma Yönetmeliği, öncelikle hukuki bir boşluğun giderilmesi açısından olumlu bir adım olmakla birlikte bazı eksiklikleri de bünyesinde barındırmıyor değil. Özellikle sektör temsilcilerinin getirilen ağır koşullar karşısında tepkisiz kalmadıklarını söylemeye gerek bile yok. Yönetmeliğe getirilen eleştirilerin başında, hukuki metinde karşımıza çıkan kavram kargaşası geliyor. Ambar, kapalı alan, depo türünden kavramların çoğu zaman müphem kaldığı ve çelişik kullanıldığı yönünde tespitler yapmak mümkün. Kanun ile yönetmelik arasında da kavramsal zemin ve felsefi temeller açısından çelişkiler dikkati çekiyor. Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nin uygulanması noktasında zaman içinde özellikle Gümrük Kanunu ve Yönetmeliği ile Antrepoları düzenleyen ilgili hukuki metinler arasında da çelişkilerin oluşacağını düşünüyoruz. Bu durumun özellikle lojistik sektöründe ve dolayısıyla dış ticarette bazı tıkanmalara ve ticari pratikte kimi zorluklara ve bürokratik karmaşaya sebep olacağını öngörmek zor değil. Yeni yasal düzenlemeye yönelik en önemli eleştiri odaklarından birini, özellikle getirilen ağır teminat sorumlulukları oluşturuyor. Sektöre girişi zorlaştıran ve girişimcilerin önünü tıkayan konuyla ilgili hukuki düzenlemeler, mevcut firmaların da zaman içinde esnekliğini zorlayıcı hükümler olarak karşımıza çıkıyor. LOJİSTİK SEKTÖRÜ BİR BÜTÜN OLARAK ELE ALINMALI Ülkemiz dış ticaretinin gelişmesinde lojistik sektörünün büyük önemi olduğu tartışma götürmez. Bu sektörün hukuki düzenlemeye ve çağdaş bir yasal zemine kavuşması da öyle. Ancak sektörün sorunlarını sadece hukuki bir platformda çözmek ne kadar yeterli bu da ayrı bir tartışma konusu. Sektörün insan kaynakları ihtiyacı, girdi maliyetlerinin yüksekliği, dünyada yaşanan haksız rekabet koşulları karşısında devlet olarak adımlar atılmıyor olması, yakıt fiyatlarındaki yükseklik vb sorunlar çözülmeden sadece yasal düzenlemelerin de yeterli olmayacağı gayet açık. Yeni yasal düzenlemeleri atılmış olumlu bir adım olarak değerlendirmekle birlikte yeterli olmadığını görmek gerekiyor ve sektörün sorunlarının çözüme kavuşabilmesi için diğer yasalardaki ilgili hükümlerin de gözden geçirilmesi zorunluluk arzediyor. Lojistik sektörünün Türkiye’de özlenen seviyeye gelmemesi halinde, Türkiye’nin arzu edilen dış ticaret hacmine ulaşmasının zor olacağı gerçeğini de unutmamak gerekiyor. | ||||
| |
|||
 Bankaların kara tahtaları siliniyor |
|||
| |
|||
 |
|
 |
|||||||||||||||
   |
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||
 | |||||||||||||||||
Ali Dölek: Kıbrıs'ta ekonomi ne olacak?