Home page
Haber Menüsü


 
Tekstilde Türk - Amerikan ortaklığı
 
Türkiye, Çin tehdidi karşısında temelde yapılması gerekenler konusunda bir strateji hazırlamadığı ve kararlı bir tutumum sergilemediği sürece, panik havası devam edecek.
 
Ali Dölek
NTV-MSNBC
 
9 Mart 2004—  Kotaların kalkmasının ardından Çin’in tekstil alanında oluşturacağı tehdit ile ilgili bugüne kadar çok yazıldı ve konuşuldu. Ancak sorunu giderici nitelikte çözüme yönelik somut adımlar ise maalesef atılmadı. İşin ilginç tarafı, resmi makamların bir stratejik adım atmaması kadar, özel sektörün de kendi hayatiyeti için gerekli önlemleri alıcı nitelikte somut girişimlerde bulunmamasıydı. Ancak geride bıraktığımız hafta içinde atılan bir adım, takdire şayan nitelik taşıyor.

   
 
       
   
MSNBC News Ali Dölek: KOBİ'lerin finansmanı büyük sorun
MSNBC News Ali Dölek: Serbest ticarette yeni partnerler
MSNBC News Ali Dölek: Türkiye-Çin ticaretinde açık büyüyor
MSNBC News Ali Dölek: Dünya ticaretinin 2004 beklentisi
 
NTVMSNBC Reklam  
 

 
“İSTANBUL DEKLARASYONU”
       Geçtiğimiz hafta İHKİB’in girişimleriyle Amerikalı ve Türk tekstilcileri “İstanbul Deklarasyonu” adı altında ortak bir bildiri yayınlayarak Dünya Ticaret Örgütü’ne müracaat edilmesi ve kotaların kaldırılacağı 2005 yılının 2008 yılına ertelenmesi konusunda ortak karar aldılar.
       Amerikan Tekstil Üreticileri Enstitüsü (ATMI) Başkanı Cass Jhonson ve Amerikan Tekstil Üreticileri Ticari Koalisyonu (AMTAC) Başkanı Augustino D. Tantilo ile İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, geride bıraktığımız hafta içinde bir araya geldiler.
       Toplantının ana gündem maddesi, 2005 yılında kotaların kaldırılmasının ardından yaşanacak Çin tehdidine karşı alınması gereken önlemlerin neler olması gerektiği yönünde idi. Zira kotaların kaldırılmasıyla birlikte dünya tekstil pazarının yüzde 50’den fazlasını Çin’in eline geçireceği bilinen bir gerçek.
       Küreselleşme hareketiyle bağlantılı olarak serbest ticaretin yaygınlaştırılması ve bu doğrultuda kotaların kaldırılması kararı, küreselleşmeden beklenen global refahı sağlamaktan öte tehdit eder bir boyut taşıyor. Nitekim Çin’in dünya tekstil pazarına hakim olmasıyla sonuçlanacak kotaların kaldırılması yönündeki karar, beraberinde dünyadaki 20 milyondan fazla tekstil çalışanını işsiz bırakacaktır.
       Küreselleşmenin beklentisine ve ruhuna da aykırı olan bu kararın yeniden gözden geçirilmesi ve kotaların kaldırılma tarihinin 2008 yılına ötelenmesi Türkiye tekstili için de önemli bir adım olacaktır.
       
DTÖ’NÜN TAVRI MERAK KONUSU
       İstanbul Deklarasyonu’nun oldukça önemli bir adım olduğunu ama biraz geç atıldığını vurgulamak gerekiyor. 2005 yılının bitmesine sekiz ay gibi bir zaman kala bu girişimin müzakere edilmesi ve beklenen ertelenme kararının neticeye ulaşması biraz zor görünüyor.
       Dünya Ticaret Örgütü’nün söz konusu girişime karşı tutumu da ayrıca merak konusu. Küresel ticaretin serbestleştirilmesi yönündeki tutumu dikkate alındığında, DTÖ’nün tavrı beklenen doğrultuda, kotaların kaldırılması kararının 2008’e ertelenmesi yönünde mi olur, tartışma götürür nitelik taşıyor.
       Gerçi, Dünya Ticaret Örgütü’nün kararını etkilemek amacıyla İstanbul Deklarasyonu’nu hazırlayan tarafların, baskı grubu oluşturmak yönünde işbölümü yaptıklarını biliyoruz. İstanbul Deklarasyonu ile alınan kararın desteklenmesi yönünde, Avrupa ve Ortadoğu ülkelerini Türkiye’nin; Meksika, Kanada, Latin Amerika gibi ülkeleri de Amerika’nın ikna etmesi kararlaştırılmış bulunuyor.
       İkna edilecek ülkelerin çok fazla olumsuz tepki verecekleri düşünülmüyor. Çünkü ilgili ülkeler de yaklaşan Çin tehdidi karşısında aynı endişeyi taşıyor. Ayrıca Dünya Ticaret Örgütü’nün son toplantısında müzakerelerin tıkanma noktasına gelmiş olması ve Cancun toplantısının olumsuz neticeyle sonuçlanması, küresel ticaretin önündeki kota, vergi, sübvansiyon türünden engellerin kaldırılması yönündeki kararlarda çifte standartçı yaklaşımı bir kere başlattı bile. Aynı tutumun bir kere de Çin’e karşı sergilenmiş olması, Dünya Ticaret Örgütü’nün imajını çok da fazla zedelemez nasıl olsa.
       Ayrıca, kotaların kaldırılma kararının 2008’e ertelenmesi yönündeki girişimden Amerika’nın da fayda sağlayacağı göz ardı edilmemeli. Sadece Türkiye ve diğer gelişmekte olan ülkeler olsa neyse ama işin içine Amerikan çıkarları da girince, İstanbul Deklarasyonu ile başlatılan girişimin olumlu neticelenmesi yönünde umutlanmamak mümkün değil.
       Ancak bütün bu girişimler takdire şayan olsa da, Türkiye, Çin tehdidi karşısında temelde yapılması gerekenler konusunda bir strateji hazırlamadığı ve kararlı bir tutum içinde hareket etmediği müddetçe 2008 yılının öncesinde de aynı panik havası devam edecektir. Her alanda olduğu gibi, dış ticaret politikaları noktasında da Türkiye’nin artık yumurtanın çıkacağı anda verilecek anlık kararlarla yönetilmemesi gerekiyor.
 
       
    TOP5 Bankaların kara tahtaları siliniyor  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları