Home page
Haber Menüsü


 
Ortadoğu ile ticaret fırsatı kullanılmalı
 
Komşularıyla en az ticaret yapan ülke olarak Türkiye’nin imajı kadar, dış ticaretinin artarak sürmesi için de Ortadoğu, değerlendirilmesi gereken bir fırsattır.
 
Ali Dölek
NTV-MSNBC
 
28 Ocak 2004—  Irak müdahalesinin ardından Türk işadamlarının Ortadoğu’ya yönelik ticari umutları artıyor. Irak’ın yeniden yapılanma projesi çerçevesinde gerek Irak’a yapılacak ihracatta, gerekse suların durulmasından dolayı diğer bölge ülkeleriyle ticari ilişkilerde artış bekleniyor. Körfez Savaşı’nın ve son Irak müdahalesinin Türkiye’ye yarattığı kayıpların önümüzdeki yıllarda giderileceği yönündeki beklenti hakim kanaat olarak karşımıza çıkıyor. Bu kanaatin gerçekleşmesi durumunda, bugüne kadar komşularıyla en az ticari ilişki içinde olan ülke görünümündeki Türkiye’nin sadece dış ticaretinin artacağını değil, imajını düzelteceğini söylemek de zor değil.

   
 
       
   
MSNBC News Ali Dölek: Teşvik Yasası nihayet Komisyon'da
MSNBC News Ali Dölek: İhracat artışı yatırım istiyor
MSNBC News Ali Dölek: İhracat stratejisi neler getiriyor?
MSNBC News Ali Dölek: Dış ticarette kamusal yapılanma ihtiyacı
MSNBC News Ali Dölek: DTÖ sorumluluğu taşıyamıyor
 
NTVMSNBC Reklam  
 

 
YOLLARIN KESİŞTİĞİ NOKTA: ORTADOĞU
       Ortadoğu, bugüne kadar bütün dünyanın gözünü üzerine diktiği, bütün oyunların onun üzerinde oynandığı adeta dünyanın merkezi konumu olma vasfını yirmibirinci yüzyılda da sürdürmeye devam ediyor.
       Tarihi geçmişi itibariyle hakim medeniyetlerin beşiği olmasının yanı sıra, Ortadoğu, özellikle son yüzyılda kazandığı petrol zenginliğinden dolayı da dünya devletlerinin üzerinde hakimiyet ve güç gösterisi yaptığı bir bölge. Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından soğuk savaş senaryolarının hızlanması da bölgenin süper güçler tarafından hakimiyet kurmaya çalıştıkları bir bölge olarak önemini daha da artırdı.
       Bölge üzerine yapılan senaryolar, bölge ülkelerinin silahlanma yarışını, kendi güçlerini gerek kendi içlerinde gerek bölge genelinde artırma mücadelesini tetikledi. Bütün bu ve benzeri gelişmeler, bölge ülkelerinin birbirlerine bakışını da etkiledi ve bölgede zaten her zaman için varolan güven sorununun daha da artmasına sebep oldu.
       
TİCARET GÜVEN DUYGUSUYLA BİRLİKTE AZALDI
       Özellikle son yıllarda yaşanan Körfez Krizi ve ardından gelen Irak Müdahalesi, sadece bölge ticaretini değil, bilindiği gibi bütün dünya ekonomisini olumsuz etkilemiştir. Dünyadaki çeşitli dünya ekonomi kuruluşlarının yaptığı açıklamalara göre, sadece petrol fiyatlarındaki 10 dolarlık bir artışın dünya ticaret hacminde binde 6 seviyelerinde bir gerilemeye sebep olduğunu hatırlatmak isteriz.
       Güven duygusunun kaybolması, siyasi gerginlikler ve tedirginlikler, bölge ülkelerinin dış ticaretini de olumsuz yönde etkiledi. Bölge ülkeleri arasındaki ticari hareketlilik gün geçtikçe azaldı.
       Ortadoğu’nun dış ticaret hacmine ve ülkeler bazındaki dağılımına baktığımızda Irak müdahalesinden önce en yoğun olarak bu bölgeye ihracat yapan ülkelerin AB olduğunu görürüz.
       AB ülkeleri, 90’lı yılların sonuna kadar Ortadoğu’nun yaptığı ithalatın neredeyse yarıya yakınını elinde tutuyordu. Oysa 2000’li yıllardan itibaren Ortadoğu ithalatında başta ABD olmak üzere NAFTA üyesi ülkeler lehine bir artış gerçekleştiğini gözlemleriz ki bu durum üzerinde düşünülmesi gereken bir konudur.
       Bu dönemde Türkiye’nin Ortadoğu’ya yaptığı ihracatta da ciddi bir azalma dikkati çekiyor. 1990’ların başında toplam ihracatımız içinde yüzde 2’lik paya sahip olan ihracat hacmi, yüzde 1,6’lara gerilemiştir.
       
TÜRKİYE FIRSATI DEĞERLENDİRMELİDİR
       ABD’nin Irak Müdahalesinin ardından önümüzdeki günlerde (belki bir süreliğine) Ortadoğu’da görece huzur ortamı oluşacağı aşikar. Özellikle Irak’ın yeniden yapılanma projesinde ve oluşacak huzur ortamından dolayı da topyekün Ortadoğu coğrafyasında Türkiye’nin doğru stratejiler izlediği takdirde ihracat imkanı yakalayacağı çok açık karşımızda duruyor.
       Ortadoğu ithalatını incelediğimizde gözlemlediğimiz kadarıyla bölge, sanayi ürünleri yanı sıra ikinci sırada tarım ve hayvancılık ürünleri ithalatçısı olarak dikkatleri çekiyor. NAFTA ve AB’nin yıllardır sanayi ürünleri alanındaki bölge deneyimiyle rekabet edebilmek belki zor görünüyor. Ancak tarım ve hayvancılık sektörlerinde Türkiye’nin Ortadoğu pazarından pay almaması için hiçbir sebep de yok.
       Bu çerçevede özellikle GAP projesinin hızlandırılması gerekiyor. Türkiye’nin coğrafi yakınlığı da dikkate alınacak olursa, karşılaştırmalı üstünlükler teorisi gibi akademik söylemlere gerek olmadan, sokaktaki vatandaşın bile dile getirebileceği şekilde, bu alanlarda Ortadoğu’da söz sahibi olmaması işten bile değil.
       Komşularıyla en az ticaret yapan ülke olarak Türkiye’nin imajı kadar, dış ticaretinin artarak sürmesi için de Ortadoğu, değerlendirilmesi gereken bir fırsattır. Bu fırsatın kaçırılmaması için siyasi ilişkilerdeki istikrar ve güven ortamının da gerekli olduğunu hatırlatmak isteriz.
 
       
    TOP5 Bankaların kara tahtaları siliniyor  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları