Home page
Haber Menüsü


 
DTÖ sorumluluğu taşıyamıyor
 
Dünya Ticaret Örgütü Meksika’daki zirve toplantısının başarısızlıkla sonuçlanması ardından, ticarete şekil verecek görüşmelere yeni çözümler arıyor.
 
Ali Dölek
NTV-MSNBC
 
16 Aralık 2003—  Küresel ticaretin serbestleştirilmesi müzakerelerinin yürütülmesi amacıyla DTÖ’ye üye 146 ülke temsilcisi bu hafta bir araya gelecekti. Ancak geçtiğimiz haftasonuna doğru örgüt olağanüstü bir gelişme olmadığı müddetçe toplantının yapılmayacağını açıkladı.

   
 
       
   
MSNBC News Ali Dölek: Dış ticarette etik altyapı
MSNBC News Ali Dölek: Tekstilde 2005 tehlikesi
MSNBC News Ali Dölek: Kayıtdışıyla mücadele ve gümrüklerimiz
MSNBC News Ali Dölek: Türk tarımı AB'ye girebilir mi?
MSNBC News Ali Dölek: Serbest bölgeler beklemede
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Toplantının yapılmayacağı yönündeki karar, Dünya Ticaret Örgütü temsilcilerinin geçtiğimiz günlerde Cenevre’deki görüşmeleri esnasında gündeme geldi.
       
CENEVRE’DE BİR KEZ DAHA…
       Dünya Ticaret Örgütü’nün 2001 yılında Doha’da başlayan son tur toplantıları, 2004 sonuna kadar dünya ticaretinin serbestleştirilmesi yönündeki müzakerelerin tamamlanmasını hedefliyordu.
       Örgüt, bu amaç doğrultusunda değişik tarihlerde bir araya gelse de bu yönde gerekli adımlar bir türlü atılamadı. Dünya ticaretinin önündeki engellerin kaldırılması istenen seviyede gerçekleştirilemedi.
       En son Meksika’da yapılan toplantıda da, bilindiği gibi, görüşmeler olumsuz neticelendi. ABD ve AB gibi gelişmiş ülkelerin özellikle tarımda uyguladıkları aşırı sübvansiyonları kaldırmaya yanaşmamaları, müzakereleri kilitledi. Bunun üzerine Aralık ayında yeniden toplanma kararı alınarak Meksika’da tartışılması beklenen pek çok önemli konu gündeme bile alınmadan Cancun toplantıları tamamlandı.
       Aralık ayında yapılması planlanan toplantının gündemini belirlemek üzere geçtiğimiz hafta Cenevre’de bir araya gelen örgüt yetkilileri, olağanüstü bir gelişme olmadığı takdirde toplantının yapılmayacağını açıklayarak müzakereleri yine kilitleme noktasına geldiler.
       Cenevre’de, gelişmiş ülkelerin yapılacak toplantı gündemine Cancun’da tartışılmayan yabancı yatırım ve rekabet konularını almak istemesi, gelişmekte olan ülke temsilcilerinin öfkelenmelerine sebep oldu. Oysa, Aralık müzakereleri, Cancun’da çözümlenemeyen konuların tartışılması için yapılacaktı ve dünya ticaretinin serbestleşmesi önündeki engellerin kaldırılmasını ana gündem maddesi yapacaktı.
       Zira 2001’de Doha’da hedeflenen 2004 sonuna kadar tamamlanması planlanan ticaretin serbestleştirilmesi müzakereleri başarısızlıkla sonuçlanmış olacaktı.
       Gelişmiş ülkeler, Cenevre görüşmelerinde yine tarımsal sübvansiyonları kaldırmayacaklarına ilişkin açıklamalar yapınca Aralık müzakereleri iptal edilmiş oldu. Nitekim AB Tarım Komiseri Franz Fischler’in, Cenevre görüşmelerinden hemen önce konuyla ilgili olarak Roma’da yaptığı açıklamalar, gelişmiş ülkelerin niyetini ve konuya bakışını çok net ortaya koyar nitelikteydi.
       Fischler açıklamasında, Avrupa Birliği’nin elinden geleni yaptığını, yapabileceğinin bundan daha fazla olamayacağını belirterek Cenevre görüşmelerinin de tıkanacağının sinyalini çok önceden vermişti.
       
FİLLER VE ÇİMENLER
       Dünya Ticaret Örgütü müzakerelerinin tıkanmasından gelişmekte olan ülkeler zarar gördüğü için tartışma daha çok, gelişmiş ülkeler ile gelişmekte olan ülkeler arasındaki bir anlaşmazlık olarak algılanıyor. Her ne kadar bu iki kutup arasında bir tartışma mevcut olsa da aslında anlaşmazlık ABD ile AB arasındaki uyuşmazlıktan kaynaklanıyor.
       ABD ve AB, aralarında var olan tarifeler, kota ve çelik savaşında olduğu gibi, tarım sübvansiyonları alanında da bir türlü uzlaşmaya yanaşmak istemiyorlar. Taraflar sürekli olarak birbirlerini daha serbest bir dış ticaret uygulamaya davet ediyor ama kendileri somut bir adım atmaya yanaşmıyorlar.
       Gelişmiş ülkelerin aralarında süregelen bu tartışmalar, gelişmekte olan ülkeleri de yakından etkiliyor. Filler tepişirken, olan çimenlere oluyor.
       Uygulanan korumacı yaklaşımlarla bağlantılı tarife dışı engeller, kotalar, hele hele sübvansiyonlar, gelişmekte olan ülkelerin ticaretini, üretimini ve dolayısıyla yaşam standardını tehdit eder boyutlara ulaşıyor.
       
DÜNYA TİCARET DENGELERİ DEĞİŞEBİLİR
       Dünya Ticaret Örgütü müzakerelerinin çıkmaza girmesi beraberinde bir dizi senaryoyu uluslararası ticaret uzmanlarının tartışma gündemine getiriyor.
       Gelişmiş ülkelerin kendi aralarında uzlaşma sağlayamaması, dünya ticaretinde serbestleşmenin istenen seviyeye gelmemesi, gerçekten de ülkelerin ekonomik politikalarını yeniden gözden geçirmelerine sebep olabilir nitelikte.
       Gelinen noktanın, dünya ticaretinde bloklaşmayı artıracağı en sık söylenen senaryoların başında geliyor. Özellikle gelişmekte olan ülkelerin kendi aralarında yeni birlikler oluşturacakları ve ikili anlaşmalarla kendileri için en uygun ticari koşulları yaratma eğilimi içine girecekleri düşünülebilir.
       Bu çerçevede, dünya ticaretinde bundan sonra serbest ticaret anlaşmalarının daha çok karşımıza çıkacağını söylemek de zor olmasa gerek. Tabii bu durum global ticaret için bir tehdit niteliği taşır mı, dünya ticaret hacminde bir gerilemeye sebep olur mu, diye şimdiden tartışılmaya başlandı bile. Ancak asıl tartışılan konu Dünya Ticaret Örgütü’nün üstlendiği sorumluluğu taşıyıp taşıyamadığı…
       
DTÖ’YE GÜVEN AZALIYOR
       Gelişmekte olan ülkeler, Dünya Ticaret Örgütü müzakerelerinin tıkanmasından ve gelişmiş ülkelerin gösterdiği samimiyetsizlikten dolayı, örgüte olan güvenlerini yitirmiş durumda. Bu güven kaybı, serbest ticaret anlaşmalarının ve bloklaşmaların artacağı yönündeki ihtimalleri daha da güçlü kılıyor.
       Dünya Ticaret Örgütü’ne güvenin azalmasının yanısıra, son günlerde örgütün meşruiyeti de sorgulanmaya başlandı.
       Irak olaylarında Birleşmiş Milletler’i açıkça hiçe sayan ABD, şu anda da Dünya Ticaret Örgütü’nü bypass ederek Latin Amerika ve Güney Amerika ülkeleriyle serbest ticaret anlaşmaları imzalayarak adeta ayrı bir ekonomik blok oluşturma çabası içine girmiş bulunuyor. Nitekim ABD’nin çift taraflı ticaret anlaşmalarını önemli bir koz olarak kullandığını çok biliyoruz.
       Dünya Ticaret Örgütü’nün gerekli yaptırımları uygulayabilmesi ve müzakerelerden beklenen sonuçların çıkabilmesini temin edebilmesi için örgütün yapısının ve mevzuatının yetersizliği, konuyla ilgili çevrelerde ve dış basında en çok tartışılan konuların başında geliyor. Örgüt, üstlendiği büyük sorumluluğa rağmen, sorumluğu kaldırmaktan çok uzak bir görünüm çiziyor.
 
       
    TOP5 Bankaların kara tahtaları siliniyor  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları