Home page
Haber Menüsü


 
Türk tarımı AB’ye girebilir mi?
 
AB yolundaki Türkiye’nin sanayileşme hamlesi kadar, tarımsal üretimde de gerekli performansı göstermesi gerekiyor. AB’nin ortak tarım politikasının, ilk ortak politika olduğunu hatırlatırız.
 
Ali Dölek
NTV-MSNBC
 
29 Ekim 2003—  Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne uyum sürecinde sorunlar yumağı ile dolu alanların başında tarım sektörü geliyor. Avrupa Birliği’nin Ortak Tarım Politikası’na uyumlu bir tarım politikası stratejisi oluşturabilmek, öncelikle Türk tarımındaki sorunların çözümünü zorunlu kılıyor.

   
 
       
   
MSNBC News Ali Dölek: Serbest bölgeler beklemede
MSNBC News Ali Dölek: Dış ticaret açığı büyüyor
MSNBC News Ali Dölek: İhracat hacminde Türkiye'nin payı düşük
MSNBC News Ali Dölek: DTÖ Cancun Zirvesi neler getirecek?
MSNBC News Ali Dölek: Karayolu Taşıma Kanunu'na eleştiri büyük
 
NTVMSNBC Reklam  
 

 
TÜRK TARIMINDAKİ YAPISAL SORUNLAR
       Türkiye’de tarım arazilerinin miraslar yoluyla sürekli parçalanması, tarım işletmelerinin dağınık bir yapıda karşımıza çıkmasına sebep oluyor.
       Gün geçtikçe ufalan tarım işletmelerindeki bu parçalanmışlık, gerekli teknolojik yatırımların yapılamaması türünden olumsuzlukları beraberinde getiriyor. Bu tür olumsuzluklar, Türk tarım ürünlerinde ölçek ekonomilerinin oluşmasını engelliyor.
       Türkiye’de tarım işletmelerinin yüzde 70’inin 50 dekarın altında bir işleme arazisine sahip olduğu düşünülecek olursa konunun önemi daha iyi anlaşılabilir.
       Tarım işletme sahalarının küçüklüğü ve parçalanmışlığı neticesinde Türk tarımı yeterli teknoloji girdisini sağlayamaz konuma giriyor. Tarımda verimliliği düşüren bu olumsuz etken, ürün kalitesine de yansıyor.
       
ÖRGÜTLENME YETERSİZLİĞİ
       Tarımsal parçalanmışlık karşısında bugüne kadar önerilen tarım birlikleri ve kooperatifçiliğin ise maalesef istenilen düzeyde gelişmemiş olması da Türk tarım üreticilerinin bir arada hareket edebilme imkanını ellerinden alıyor. Mevcut tarım üretim birliklerinin ise daha çok resmi örgütlenme modelleri olması tarım üreticilerinin gerektiğinde bir baskı grubu oluşturabilmelerini engelliyor.
       Tarımdaki örgütlenme yetersizliği, tarım üreticilerinin birlikte hareket ederek yenilikleri takip edebilme, bilgilenme, pazarlama gibi süreçlerde gelişmelerini de olumsuz etkiliyor.
       Tarım ve gıda ürünleri ihracatçıları ile tarım üreticileri arasındaki dengenin ve sağlıklı iletişimin kurulamamasının temel sebebini örgütlenmedeki bu yetersizliğe bağlayabiliriz. Bu ilişkinin güçlendirilememiş olması, tarım ürünleri ihracatımız önünde de önemli bir sorunlar yumağı oluşturuyor.
       
YABANCI SERMAYE TARIMA YABANCI
       Dünya ölçeğinde baktığımızda Türkiye’de zaten az olan yabancı sermaye yatırımları, tarımsal alanda neredeyse hiç göze çarpmıyor. Türkiye’nin sosyo-kültürel yapısının daha belirgin olarak gözlemlendiği tarımsal alana yabancı yatırımcıyı çekebilmek gerçekten zor görünüyor. Bu zorluğa, ülkedeki genel ekonomik ve siyasi istikrarsızlık türünden yabancı sermayeyi genelde ürküten diğer olumsuzlukları da ekleyince tarımdaki yabancı yatırımcı boşluğunu daha iyi anlamak mümkün.
       Tarımsal alanda yabancı sermayenin yokluğu, sanayi üretiminde gözlemlenen bilgi transferine tarımsal üretimde imkan vermiyor.
       Yabancı yatırımcının beraberinde getirdiği kalite, standart artışı, know-how türünden artılar tarımda bugüne kadar gözlemleyemediğimiz unsurlar olarak karşımıza çıkıyor. Tarımda teknoloji transferinin yetersizliğini de bu sebebe bağlamak mümkün. Tarımsal üretimdeki parçalanmış yapının ise kendi başına teknoloji üretebilme, mevcut üretime yeni teknolojileri adapte edebilme ve teknoloji transferini sağlama potansiyeli ise maalesef sözkonusu olamıyor; hatta mevcut teknolojileri uygulamaya bile imkan bulamıyor.
       Tarımdaki teknoloji yetersizliği, beraberinde üretim, verimlilik ve rekabet gücü açılarından da yetersizliği beraberinde getiriyor.
       
DESTEKLEME POLİTİKALARI DOĞRU MU?
       Türkiye’de yıllardır uygulanan “sözde” teşvik politikaları, maalesef tarım sektörünün sorunlarını daha da artırmaktan başka bir işe yaramamıştır. Destekleme alımı, ödenmeyen ya da geç ödenen primler, taban fiyat uygulaması türünden destekleme politikaları, tarımsal üretimin daha da gerilemesine ve tarım sektörü içinde dengesizliklere sebep olmuştur.
       Belli ürün gruplarına yönelik uygulanan destekleme politikaları, sözkonusu ürünlerin aşırı üretimini gündeme getirmiş olup stok fazlalıkları yaratmıştır. Siyasi rant uğruna belli tarım ürünlerine yönelik desteklere rağmen, Türkiye için büyük öneme sahip olan pek çok tarım ürününe üvey evlat muamelesi yapılmıştır. İkinci plana itilen bu ürünlerin üretimi gün geçtikçe gerilemiş ve Türkiye bu alanlarda dışa bağımlı hale gelmiştir.
       Destekleme uygulamalarında izlenen yanlış politikalardan biri de tarımsal girdilere sağlanan sübvansiyonlar içinde sadece gübreye ağırlık verilmiş olmasıdır. Oysa Türk tarımının tohumluk ihtiyacı, sulama problemi türünden sorunları göz ardı edilmiş ve bu konularda gerekli çalışmalar ihmal edilmiştir.
       
HAYVANSAL ÜRETİM GÖZARDI EDİLİYOR
       Türkiye’de bugüne kadar tarımsal kalkınma çoğunlukla bitkisel üretimle eşanlamlı olarak algılandı. Destekler daha çok bitkisel ürünlerde yoğunlaştı. Kırsal kesim çoğunlukla bitkisel ürün üreten çiftçiler olarak hayal edildi.
       Bu algılayış biçimi, hayvansal üretimi gün geçtikçe gerileten bir unsur olarak karşımıza çıkıyor. 1960’lı yılların sonunda Türk tarımsal üretiminde hayvancılığın payı %40 seviyelerinde iken bugün %20’nin altına inme eğilimindedir. Tarımsal üretimde hayvancılığın payı, her geçen gün gerilemeye devam ediyor. Oysa sağlıklı bir ekonomide tarım gelirlerinin yarısından fazlasını hayvancılık sektörü oluşturuyor.
       
ORADA BİR AB VAR UZAKTA…
       AB yolundaki Türkiye’nin sanayileşme hamlesi kadar, tarımsal üretimde de gerekli performansı göstermesi gerekiyor. AB’nin ortak tarım politikasının, ilk ortak politika olduğunu hatırlatırız.
       İlkokul münazaralarına bile konu olan sanayi-tarım tartışmasının gereksizliğini de vurgulamak istiyoruz. Devletin tarımsal kesime ve tarımsal üretime bakışını “orda bir köy var uzakta…” algılayışından sıyırabilmesi gerekiyor.
 
       
    TOP5 Bankaların kara tahtaları siliniyor  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları