Karayolu Taşıma Kanunu’na eleştiri büyük

Home page

Haber Menüsü

Karayolu Taşıma Kanunu’na eleştiri büyük

Karayolu Taşıma Kanunu’na yönelik getirilen eleştirilerin başında, beklenenin aksine, kanunun AB standartlarına uygun hükümler içermemesi geliyor.

Ali Dölek
NTV-MSNBC


26 Ağustos 2003— Türkiye Cumhuriyeti tarihinin konu ile ilgili ilk yasal düzenlemesi niteliğini taşıyan Karayolu Taşıma Kanunu, 10 Temmuz 2003 tarihinde TBMM’de kabul edilerek yasalaştı. Yurtiçi ve yurtdışı karayolu taşımacılığının usul ve esaslarını belirleyen kanun, karayoluyla yapılacak yük ve yolcu taşımacılığı, nakliyat ambarı ve kargo işletmeciliği konularında düzenlemeler içeriyor.

			Kanun, parasal yeterliliği olan herkesin sektöre girmesi yerine meslekte yeterlilik şartını da gündeme getirmesi türünden olumlu yönlere sahip olsa da içerdiği (ve tabii içermediği) bazı hükümler açısından da sektör tarafından eleştiriye tabi tutulmaktadır. ULUSLARARASI HUKUKA NE KADAR UYUMLU? Karayolu Taşıma Kanunu’na yönelik getirilen eleştirilerin başında, beklenenin aksine, kanunun AB standartlarına uygun hükümler içermemesi geliyor. Özellikle konuyla ilgili hukukçuların kanuna getirdikleri akademik-teorik eleştirinin anafikri, kanunun AB hukuku alanında uzman kişilerin görüşünün alınmadan hazırlandığı, bu nedenle gerçek manada bir uyum sürecini başlatmadığı yönünde toplanıyor. Tabii ki bu eleştiri, kanunun iddia edildiği gibi hukuki boşluğu tam anlamıyla doldurmadığı türünden bir yorumu da beraberinde getiriyor. Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım, kanunun bir ana metin olarak tasarlandığını ve daha sonra kanuna dayalı olarak yayınlanacak yönetmeliklerin AB standartlarına uyumlu olarak hazırlanmakta olduğunu belirterek aslında bu açığı ve uyumsuzluğu kabullenmiş oldu. Sektör temsilcileri, en yetkili ağızdan verilen bu demeci doğru kabul ederek, eleştirilerin dozunu artırmadan önce yönetmelikleri beklemektedir. Yeni kanunun, uluslar arası CMR Konvansiyonuna uyumlu olmadığı ve hatta bu konuya ilişkin hiçbir düzenleyici hüküm getirmemiş olması da bu yönde getirilen eleştirilerden bir diğeridir. Nitekim hukukçu akademisyenlerin hazırlamış olduğu raporlar, CMR konvansiyonuna imza atmış bir ülke olarak Türkiye’nin çıkardığı bu yasanın konvansiyonla uyumlu olmayan maddeler içerdiğini de açıkça ortaya koymaktadır. KARGO SEKTÖRÜNDEN GELEN ELEŞTİRİLER Karayolu Taşıma Kanunu, nakliyat ambarı, acente, taşıma işleri komisyoncuları türünden bütün sektör üyelerinin tanımlamalarını eksiksiz bir biçimde yapmış olmakla birlikte, kargo taşıma şirketlerine yönelik hukuki bir takım açmazları bünyesinde barındırmaktadır. Söz konusu sektöre yönelik en büyük açmaz, kargo taşıma şirketlerinin koli dışındaki zarf, doküman taşımalarıyla ilgili PTT tekeli karşısındaki durumlarının netlik kazanmamış olmasıdır. Bilindiği gibi, Türkiye’de halen zarf, doküman vb evrak taşıma işlemlerine ilişkin yetki, PTT tekelinde olup sözkonusu bu tekel, posta işletmesinin 2007 yılında özelleştirilmesine kadar devam edecektir. Kargo şirketlerine bu tekeli ihlal ettiklerine ilişkin olarak çok sayıda dava açıldığı sektör yetkilileri tarafından bilinen bir gerçektir. Yeni kanun maalesef bu duruma bir netlik kazandırmadığı gibi, sözkonusu tekeli de yeniden vurgulayarak olayı geçiştirmiştir. TÜRK TİCARET KANUNU İLE ÇELİŞİYOR Sektörün önemli birliklerinden biri olan UTİKAD yetkililerinin gündeme getirdikleri bir diğer eleştiri konusu da, Karayolu Taşıma Kanunu’nun 10. maddesinin Türk Ticaret Kanunu’nun 814. maddesi ile çeliştiği yönündedir. Yeni kanun, ilgili maddesinde, taşıma işlemleri için yetki belgesini zorunlu kılmakta ve komisyonculuğa izin vermemektedir. Oysa Türk Ticaret Kanunu, taşıma işleri komisyonculuğu isminde bir meslek dalından söz etmektedir. Bu yönüyle yeni kanun, taşıyıcı kavramı ile taşıma işlerini organize eden firmalar arasındaki farkı vurgulayıcı nitelikte yeteri kadar belirgin bir hukuki açıklık getirmediği gibi, aksine, bir kavram kargaşasını gündeme getirmiştir. SEKTÖR DİĞER YASALARDA DA DÜZELTME İSTİYOR Ülkemiz dış ticaretinin gelişmesinde önemli rolü olan lojistik sektöründeki gelişme için hukuki altyapının gözden geçirilmesi büyük önem arzediyor. Hukuki altyapının gözden geçirilmesi demek sadece sektöre özel yasal düzenlemelerin yapılmasını değil, diğer yasalarda da sektörle ilişkilendirilebilecek hükümlerin sektör sorunları açısından ele alınmasını gerekli kılıyor. Özellikle mali konulardaki düzenlemelerin, vergisel boyuttaki yasal hükümlerin gözden geçirilmesi lojistik sektörü için büyük önem taşıyor. Bütün sektörlerde olduğu gibi taşımacılık sektörünün de üzerine bir kabus gibi çöken vergi yükü, girdi maliyetlerinin, özellikle yakıt fiyatlarının, yüksekliği sektör açısından düşündürücü hususlar olarak karşımıza çıkıyor.



		Bankaların kara tahtaları siliniyor • KOBİ’lere 1 milyar dolarlık ‘cansuyu’ • Dolar 5 kuruş eridi, 1,67’ye indi • Markaların korunması tasarısı yasalaştı • Unakıtan: Çok şükür batan banka yok

	NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u

	Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz? hayır 1 - 2 - 3 - 4 - 5 - 6 - 7 kesinlikle

NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
• Microsoft Internet Explorer
• Windows Media Player kullanın

Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları