|
|
Tasarının bizzat hükümet kanadından gelmiş olması, bugüne kadar Türkiyede alışık olmadığımız bir durum olmasıyla da dikkat çekici. Nitekim Başbakanlık sitesinde yer alan konuyla ilgili raporun adı bile Türkiyede bazı şeylerin değiştiğine bir işaret niteliği taşıyor. YÖNETİM ANLAYIŞINDA DEĞİŞİM Değişimin Yönetimi için Yönetimde Değişim isimli raporda, çalışmanın amacı şu şekilde belirtiliyor: Bu çalışma, değişimin hızlandığı ve yoğunlaştığı küreselleşme ve bilgi toplumu şartlarında rekabetin arttığı, bireyin ve toplumun ön plana çıktığı 21. yüzyılın yönetim anlayışına ve temel yönetim vizyonuna dayalı olarak, ülkemizin kamu yönetiminde ivedi olarak karşılanması gereken yeniden yapılanma ihtiyacının zihniyet, stratejik tasarım ve organizasyon boyutları itibariyle genel çerçevesini ortaya koymak üzere hazırlanmıştır. Hükümet kanadından bu yönde bir yorumla böylesine önemli bir değişim atılımı yapılmış olması öncelikle takdire şayandır diye düşünüyoruz. Türkiye olarak özellikle 80li yıllarda başlayan ihracata dayalı ekonomik büyüme hamlesinin değişik sebeplerle bugüne kadar bazı kesintilerle devam ettiğini biliyoruz. Bugün geldiğimiz nokta itibariyle Türkiye ekonomisi daha fazla dışa açık bir yapıya sahip; ancak halen özlenen seviyede değil. Türk sanayicisi ve ihracatçısı, adeta bir noktaya kadar gelip orada tıkanıyor. Türkiyede aşılamayan bir eşik, bir set var sanki. Bu setin oluşmasında bürokrasinin işleyişinin önemli rolü olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle tartışmaya açılan tasarının en azından olumlu bir adım olduğunu ve bir zihniyet değişiminin işareti olduğunu söyleyebiliriz. Türkiye son yıllarda özel sektör itibariyle firmalar bazında değişimi çok konuştu, halen de konuşuyor. Bu değişimin devlet kanadında da tartışılmasına ihtiyaç vardı ve bu adım bizce olumlu bir başlangıç. İHRACAT ARTIŞI İÇİN KAMUSAL DEĞİŞİM İhracatın son aylarda gösterdiği artışın sürekli hale gelebilmesi, firmalarımızın uzun vadeli yatırımlarını zorunlu kıldığı gibi, bazı değişimleri gerçekleştirebilmelerine de bağlı gözüküyor. Firmalar cephesinde gerekli olan bu değişimin benzerinin mutlaka kamusal yönetim alanında da gerçekleşmesi kaçınılmaz. Bu değişim ihtiyacı, raporda da vurgulanıyor. Dünyadaki değişimle bağlantılı olarak ülkemizin de ihracata dayalı dışa dönük bir stratejiye geçmesiyle birlikte piyasa ekonomisini geliştirmeye dönük politikaların, kamu yönetimi alanında da değişimi uyaran önemli bir faktör olduğu raporda altı çizilen önemli bir yaklaşım olarak karşımıza çıkıyor. Dış ticarette bugün yaşanan pek çok sorunun temelinde bürokrasinin işleyişiyle bağlantılı kamusal yönetimdeki sorunlar yer alıyor. Kamusal yönetim alanında yapılacak reform çalışmalarının dış ticarete de olumlu etkileri olacağına inanıyoruz, en azından inanmak istiyoruz. Şayet hükümet sözkonusu değişimi gerçekleştirebilirse ve kamu yönetiminde asıl önemli olan zihniyet değişimini başarabilirse bunun dış ticarete de olumlu yansımaları olacaktır. Ancak hükümetin bu alanı da gözden uzak tutmaması ve dış ticaret noktasında da kamusal yönetimin değişim ihtiyacı olan alanlarında gerekli düzenlemeleri yapması gerekiyor. DIŞ TİCARETTE DE MERKEZİYETÇİLİK KIRILMALI Kamu Yönetiminde Yeniden Yapılanma Tasarısının en çok konuşulan ve dikkat çekici olan yanı, merkezi yönetim anlayışının yerini mahalli idarelere bırakıyor olmasıdır. Bürokrasinin azalmasında, mahalli yönetimlerin daha etkin kılınmasında şüphesiz ki büyük faydalar var. Her ne kadar mevcut tasarıyı, yöneltilen eleştirilerde olduğu gibi biz de yetersiz ve olgunlaştırılması gereken bir önçalışma olarak görüyor olsak da, atılmış bir ilk adım olması açısından önemli buluyoruz. Tasarıda olgunlaştırılması gereken ve tasarıyla bağlantılı olarak daha çok icraat döneminde asıl yapılması gereken uygulamalardan önemli bir alanın da dış ticarette kamusal yönetimde değişimin gerekliliğinin unutulmaması yönünde olacaktır. Dış ticaret alanındaki yetki dağılımından dolayı yaşanan karmaşanın giderilmesi gereklidir. Dış ticaret uygulamacılarının gayet iyi bileceği gibi, pek çok işlemde sorunlar karşısında bürokrasi kademeleri topu birbirine atıp durmakta, bir yetki karmaşası yaşanmaktadır. Hele hele her alanda olduğu gibi dış ticaret işlemlerinde de neredeyse her işlemde Ankaranın yollarına düşmek firmalarımızı çoğu zaman çileden çıkarmaktadır. Türkiyede bugün varolan ve pek çok iş akışında sıkıntılara sebep olan dış ticaretteki kamusal yapının da reforma ihtiyacı vardır. İhracata dayalı olarak büyümek isteyen Türkiyenin bu konuda da düşünmesi ve uygulanabilir stratejik projeler geliştirmesi gerekiyor. Bu projeler de güçlü ve kararlı kadroları zorunlu kılıyor. | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||