Home page
Haber Menüsü


Ümit Sezgin
Yazara e-mail göndermek için fotoğrafa tıklayınız.
 
Kıbrıs’ta tam da Ankara’nın istediği oldu!
 
Kıbrıs seçimleri Annan planının referandumuna dönüştürülmüştü. Sonuçta Annan planı referandumu kazandı ama seçimi kaybetti.
 
Ankara
NTV-MSNBC
 
15 Aralık 2003—  Muhalefet en yüksek oyu alarak referandumu kazandı. Ancak 25’er sandalyelik kilitlenme, tercih hakkını Denktaş’a vererek muhalefetin seçim galibiyetini elinden aldı.

   
 
       
    TOP5 Ergenekon’da 16 kişi daha gözaltında  
NTVMSNBC Reklam  
 

  Kimilerine göre Kıbrıs seçimlerinde Ankara açısından en kötü senaryo gerçekleşti ve seçimden net bir iktidar çıkmadı.
       Oysa farklı düşünmek, “Tam da Ankara’nın istediği oldu” demek mümkün.
       
ANKARA NE İSTİYORDU?
       Başlangıçtan beri AKP iktidarı, Denktaş ve yandaşlarının çözüm yolunda biraz daha esnek olmasını, Ankara’da üretilecek çözüm önerilerine çok direnmemesini diliyordu. Bu nedenle seçim kampanyası öncesinde ve ilk dönemlerinde Ankara’nın muhalefete açık desteği vardı.
       Ancak Kıbrıs’taki muhalif partiler son derece stratejik bir hata yaptılar. AB ve ABD’nin açık bir şekilde desteğini aldıktan sonra seçimi adeta Annan Planı’nın referandumuna çevirdiler. Bunu yaparken de ipin ucunu kaçırıp, gerekirse Ankara’ya rağmen çözüme “evet” diyeceklerini açıkladılar.
       Bu meydan okuma yalnız AKP iktidarının değil, askerler dahil Ankara’da devletin büyük bölümünün tüylerini diken diken etti. Çünkü Ankara’nın şu aşamada isteyeceği en son şey KKTC’nin denetimden çıkması, başına buyruk davranmasıdır.
       CTP-BDH cephesinin Türkiye’nin rıza göstereceğinin çok ötesinde bir boyutta Annan planına “evet” diyeceklerini açıkladıkları dönemde gelen kamuoyu yoklamaları da Ankara’yı ürküttü; AB ve ABD’nin desteğiyle muhalefet ciddi oy farkıyla önde gidiyordu.
       Ankara devreye girdi. Önce UBP iktidarına ekonomik destek verildi. Başbakan Erdoğan Ada’ya giderek Denktaş’a desteğini ortaya koydu. Bu da yetmeyince Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener kurmaylarıyla beraber Lefkoşa’yı ziyaret etti.
       Tüm bu girişimler Ada’da dengeyi sağlamaya yetti ve ortaya aslında planlananın ötesinde bir sandalye dağılımı çıktı. Ankara’nın iktidar ya da muhalefet diye çok önemsediği bir tercihi yoktu. Önemli olan hükümeti kuracak olanların ezici bir üstünlüğe sahip olmaması, Ankara’yla iyi geçinmek durumunda kalmasıydı.
       25’e 25’lik bir kilitlenme istenmiyordu tabii ama sonuçta Ankara’nın istediği oldu.
       
YİNE DENKTAŞ VE ANKARA DEVREDE
       Seçimden Ankara kadar istediğini alan bir başka isim de KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş oldu.
       Eğer muhalefet hükümet kurabilecek çoğunluğa ulaşabilseydi, görüşmeciliği kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya olan Denktaş şimdi yeniden kilit noktada.
       Üstelik kurulabilecek herhangi bir koalisyonun anahtarı da oğlu Serdar Denktaş’tan geçiyor.
       Yani Talat-Akıncı ikilisi hükümet kurmak istiyorsa, baba oğul Denktaşlarla uzlaşmak zorundalar. Bu da Denktaş’ın görüşmeciliğe devam edeceği anlamına geliyor.
       Derviş Eroğlu’nunsa hükümet kurabilme şansı yok gibi görünüyor. Bunun yolu muhalefet partilerinden birini koalisyona girmeye ikna etmesi demek ki, neredeyse imkansız. Kaldı ki bu senaryo gerçekleşse bile yine oğul Denktaş hükümette, baba Denktaş da görüşmeci koltuğunda olacak.
       
ERKEN SEÇİM KİMSEYE YARAMAZ
       Mehmet Ali Talat-Mustafa Akıncı ikilisi Denktaşları içlerine sindiremedikleri ve onlarla birlikte olurlarsa söz verdikleri adımları atamayacaklarını bildikleri için, seçim sonuçları açıklandığı andan itibaren erken seçimi bir ihtimal olarak dillendirmeye başladılar. Biraz Denktaş’a gözdağı amacı olsa da, erken seçimi ciddi ciddi tercih edebilirler.
       Ancak Ankara da Denktaş da erken seçim istemiyor. Yeni seçim Mayıs 2004 kadar kalan kısa sürenin harcanması demek.
       Şimdi atılacak adımlar açıkça görünüyor:
       Denktaş, seçim öncesinde söylediği “Muhalefet ezici üstünlük sağlamazsa hükümet kurma görevini vermem” sözünü unutacak. Nitekim ilk sabah yaptığı açıklamada bunun işaretini verdi ve “Hükümeti kim kurabilecekse görevi ona veririm” dedi.
       Bu hafta seçim sonuçlarının resmileşmesi işlemleriyle geçerken, Denktaş oğlu Serdar Denktaş’a “koalisyona giriyorsun” talimatını verecek. Aslında Serdar Denktaş’ın böyle bir talimata çok ihtiyaç duymadığı da ortada. Seçim öncesinde bile gerekirse koalisyona hazır olduğunun sinyallerini veriyordu.
       Asıl önemli olan Talat-Akıncı ikilisinin Serdar Denktaş’la koalisyona ikna edilmesi...
       Bu görev de Ankara’ya düşüyor. Muhtemelen önümüzdeki hafta Abdullah Gül, Japonya’dan döndükten sonra Lefkoşa’nın yolunu tutacaktır. Mehmet Ali Talat’ın Ankara’yı ziyareti de gündeme gelebilir.
       Bu görüşmelerde Talat’tan Serdar Denktaş’a ‘evet’ demesi, Rauf Denktaş’ın da görüşmeciliğinin devamına itiraz etmemesi istenecek.
       Karşılığında iki şey önerilebilir;
       Bir, Talat’ın da Denktaş’la beraber görüşmeci sıfatı kazanması
       İki, yeni planın hazırlanışında Talat ve arkadaşlarının da aktif biçimde rol alması...
       Talat ve Akıncı’nın bu önerilere ‘hayır’ deyip, erken seçimde direnmesi de pek akılcı görünmüyor. Çünkü yeni bir seçimin kime ne getireceğinin de garantisi yok.
       
DENKTAŞ DA DİRENEMEZ
       Ankara’nın bu seçim sonucundan bir başka kazancının da Denktaş’ın aldığı yara olduğu unutulmamalı. Zaman zaman AKP hükümetine yönelik sert çıkışlar yapan, “Gerekirse Anadolu’ya çıkar halkı arkama alır yollara düşerim” diyebilen Denktaş, bugün kilit bir konumda olsa bile yeniktir.
       Seçimde bir cumhurbaşkanı tarafsızlığının çok ötesinde, tüm ağırlığını iktidardan yana koyan Denktaş iddia ettiği ezici çoğunluğu sandıkta görememiştir. Desteklediği iktidar partileri çok büyük oranda oy kaybederken, muhalefet oy patlaması yapmıştır.
       Böyle bir Denktaş’ın da Ankara’ya ve Kıbrıs’ta kurulacak yeni hükümete rağmen çözüme direnmesi pek mümkün olmayacaktır.
       Sonuç itibariyle Ankara karlıdır. Bir yandan Denktaş’ın direnişi zayıflayacaktır, öte yandan Mehmet Ali Talat ve arkadaşlarının gözü kara evetçiliği dizginlenecektir.
       Şimdi önemli olan biran önce hükümeti kurdurmaktır.
       

Ümit SEZGİN / NTV - CNBC-e Ankara Haber Müdürü
 
       
   
MSNBC News Soruşturma komisyonlarının önündeki iki risk
MSNBC News Mesaj alındı, saflar belirlendi...
MSNBC News Yeni Kürt politikası ve KADEK'in değişimi
MSNBC News Güvensizlik kaynaklı muhalefet ve AKP inadı
MSNBC News Tehdit değil ikna gerekiyor!...
MSNBC News Talabani Başbakan Kürdistan şampiyon!
MSNBC News Meclis tezkere ile açılacak
 
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları