|
|
Bilimsel ve tarafsız bir kurum olması gereken DİE de, araştırmanın objektif sonuçlarını yansıtmak yerine, hemen 1994 yılı ile sonuçları kıyaslayıp yorum yapmayı tercih etti. Buna da kaç kişi inandı Allah bilir. Ama, bakın DİE Başkanı Ömer Demir, bile konuyla ilgili olarak Milliyete konuşurken ne demiş:, Çıkan sonuçlar ilk etapta bizi de şaşırttı, sürpriz geldi. Ama tekrar tekrar kontrol ettik. Tahminlerimizde hata yok Anket sonuçlarını esprili şekilde, Bir - iki kriz daha yaşansa gelir dağılımı daha da adaletli hale gelecek diye yorumlayan Demir, sözlerine şöyle devam etmiş: Sonuçları aramızda çok tartıştık. Detaylarda, krizlerde müteşebbislerin gelirlerinin azaldığı, buna karşılık özellikle kamuda çalışan sabit ücretlilerin gelirlerinin ise kayba uğramadığı görülüyor. Yolu düzleyerek de yol yapabilirsiniz, tepeyi traşlayarak da... Türkiyede yaşanan tepenin traşlanması olmuş. Telaşınız ne Sayın demir? Size 2002 yılında gelir nasıl paylaşılmış, araştırın denilmiş, Anket düzenlemişsiniz ve sevabı günahıyla bir sonuç çıkmış. Bırakın 1994le kıyaslamayı, önce, bu yılın objektif fotoğrafını verin. 1994 kıyaslamasını da bırakın yorumcular, araştırmacılar yapsın. Sizin 1994 kıyaslaması yapıp buradan müjdeler vermeniz üstünüze vazife mi? Hem bu komediye niye alet oluyorsunuz? Çok tartıştık diyorsunuz, acaba neyi tartıştınız? Acaba yüzde 6 küçülme yaşanan 1994ün bölüşüm fotoğrafı ile 8 yıl sonra büyük krizin arkasından yüzde 7 büyüme yaşanan yılın fotoğrafını karşılaştırmanın doğru olup olmadığını tartıştınız mı? Aynı örneklemi mi kullandınız? Hiç metod hatası var mı diye tartıştınız mı? Siz bırakın 1994 ile karşılaştırmayı, bu anketten çıkan bölüşülmüş gelir, yine DİEnin 2002 Gelir Yöntemiyle Gayri Safi Yurt İçi Hasıla rakamları ile tutarlılık gösteriyor mu? Hiç olmazsa bunun testini yapmak aklınıza geldi mi? Gelmediyse, size sunalım. Bir de böyle tartışın. Evet, DİE, her yıl milli geliri bir de gelir yöntemiyle hesaplar. Yani, devletin, özel kesimin ödediği ücretleri alt alta yazar, buna işgücü gelirleri der. Tarıma, ücretin dışında giren geliri tarım artığı diye yazar. Diğer geliri de tarım dışı işletme artığı olarak niteler. Bu üç kalem, gelirin işgücü, tarım ve tarım dışı (kar, faiz, rant) kesim tarafından nasıl bölüşüldüğünü ifade eder. Şimdi bakın bu yöntemle bulunan rakamlarla, DİEnin gelir dağılımı araştırması arasında nasıl uçurumlar var. GSMH tablosu bölüşülen geliri 219 ktr TL olarak verirken DİE gelir dağılmı araştırması 119 ktr TL olarak veriyor. Arada , öyle böyle değil, tam 100 ktr TL fark var. Yani, ankete yanıt verenler 219 değil, 119 olarak beyanda bulunmuşlar. Yani 100ün 54ünü söylemişler. Bu eksik beyanın dörtte üçü de kar/faiz/rant kesimlerinden kaynaklanıyor. Ücretliler 18, tarım kesimi 8 ktr. eksik beyanda bulunurken kar/faiz/rant gelirlerinde 75 ktr eksik var. Böyle olunca, kar/faiz/rantın bölüşümdeki payı da çok farklı çıkıyor. Bu kategori, DİE gelir dağılım araştırmasında yüzde 30 pay almış görünürken, GSMH tablosunda yüzde 54 pay sahibi. Bu gelirler de en üst yüzde 20 gelir grubundaki hanelere giren gelir türü. Dolayısıyla, DİE Başkanının en üst gelir grubunun gelirleri traşlanmış yargısı bu saklanan ya da saptanamayan gelirlerden oluşuyor. Sayın DİE Başkanı, traşlanmış gelir, yok olmaz, başka bir kesime gelir olur. Yani üst gelir grubunun kar/faiz/rant geliri 2002de azaldıysa, bu gelirin tarım ve/veya ücret gelirlerinde görünmesi gerekir. Oysa, yine DİE verileri bize gösteriyor ki, reel ücret, maaş ve tarım gelirlerinde 2002de artış yok, azalma var. Buna karşılık faiz gelirlerinde bir azalma yok, tersine artış var. Bir bölüşüm fotoğrafı yorumlanırken anketin verdiği görüntünün dışında, bu tür eğilimleri de akla getirerek anketin doğruluğu test edilmeliydi. Oyse DİEnin böyle bir derdi yok. Onlar, bir an önce, yukarıdan ısmarlanmış olan bölüşüm düzeliyor propogandasını doğrulayacak rakamları inşa etmeye kurgulanmışlar. Evet, DİE inanılır, güvenilir bir kurum olmak istiyorsa, bilimin önüne taşra politikasını koymaya karşı duran onurlu bir kuruluş olmak istiyorsa, öncelikle, bölüşüm gibi hassas bir konuda soğukkanlı ve objektif olmayı becerebilmeli, anketin sağlıklı olup olmadığını test etmenin yanısıra, aynı yıla ait bölüşümle ilgili diğer bulguları da dikkate almalı. Örneğin, 2002de gelire göre GSMHde yer alan işgücü ve işletme artığı rakkamları ile gelir dağılımı araştırmasındaki aynı ketegoriler arasındaki yüzde 100e yakın farkın nasıl oluştuğunu açıklamalı. 1994ü bırakıp 2002nin iki ayrı tablosu içinde iç tutarlılık araştırmalı. Yoksa, süfli bir orta oyununu sahneye koyan taşralı bir kumpanyadan farkı kalmayacak. | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||