|
|
Türkiye ise maalesef komşularıyla ve bölgesel birliklerle en az ticaret yapan ülkeler arasında yer almaktadır. DÜNYA TİCARETİNDE BÖLGESELLİK EĞİLİMİ Küreselleşmeye geçişin bölgesel birlikler üzerinden olacağı yönündeki tespitler konusunda bütün dünya ekonomistleri neredeyse hemfikir durumdalar. Ülkeler arasındaki ticari ilişkilerin gelişebilmesinin en pratik yollarından birisi de coğrafi olarak yakın olunan ülkeler ile içine girilecek ekonomik birliklerdir. Bulunduğu bölgede ve coğrafyada henüz daha sağlıklı siyasi ve ekonomik ilişkiler içine girememiş bir ülkenin, gelişen dünya ticaretinden yüksek oranda pay alabilmesi de zor görünmektedir. Dünya üzerindeki büyük ekonomik birliklere baktığımızda bölgesellik eğiliminin önemi daha iyi anlaşılır. NAFTA, AB, APEC gibi bölgesel işbirliği örnekleri, dünya ticaretinin yüzde doksanını gerçekleştirmektedir. Bu birliklerin gerçekleştirdiği ticaret hacminin ise ortalama yüzde yetmişi kendi üye ülkeleri arasındaki ihracat-ithalat işlemlerinden oluşmaktadır. BÖLGESELLİK COĞRAFYAYLA MI İLGİLİ? Türkiyenin komşularıyla olan ilişkileri, bugüne kadar siyasi sebeplerden de kaynaklı olarak hep doğu-batı eksenindeki ikilem üzerinde yorumlanmaya çalışıldı. Kimi çevreler Türkiyenin İslam ülkeleri ile ekonomik birlik oluşturması gerektiğine vurgu yaparken, kimileri Türki Cumhuriyetlerle birlik oluşturulması gerektiğini savundu; çoğu kesim de Türkiyenin yönünü batıya çevirmiş olmasından dolayı ABnin kaçınılmazlığını vurguladı. Oysa Türkiye, bağımsız ve şahsiyetli politika güderek çıkarı olan her noktada serbest ticaret anlaşmaları ile ilişkileri ayarlaması gereken bir coğrafyada yer aldığını unutmamak zorundaydı. Bu nedenle atılan adımlar da zaman içinde iyi hesaplanmış bir stratejiden yoksun olunduğu için meyvelerini verememiş ve herkesle iyi geçinmek ve cihanda sulh içinde olmak felsefesiyle Türkiye bugün neredeyse yalnız kalmış bir ada görünümü sergilemektedir. Dünya ticaretindeki bölgesellik ve ekonomik entegrasyonları sadece coğrafi etmenlere bağlamak yanıltıcı olacaktır. SERBEST TİCARET ANLAŞMALARININ ÖNEMİ Dünya ticaretinin çıkar ilişkileri üzerine kurulu olduğunu bilmek ve Türkiyenin çıkarına olabilecek ülkelerle serbest ticaret anlaşmaları imzalamak suretiyle dünya ticaretinden daha fazla pay almak gerekir. Türkiyenin önündeki çıkış yolu budur. Nitekim Gümrük Birliği sözleşmesine getirilebilecek en keskin eleştiri de bizce, sözleşmenin Türkiyenin ikili anlaşmalar noktasında bağımsızlığını zedeliyor olmasında toplanmaktadır. Oysa Türkiye, komşularıyla ve bölgedeki diğer ülkelerle yapacağı ikili anlaşmalarla bölgede oldukça aktif ticari rol üstlenebilecek bir ülkedir. Fakat dünya üzerinde komşularıyla herhalde bizden daha az ticari ilişki içinde olan başka bir ülke daha yoktur. Bunun sebepleri üzerinde durmakta fayda olduğu kanısındayız. MEVCUT ANLAŞMALAR ATIL VAZİYETTE Cumhuriyet tarihi boyunca Türkiyenin izlemiş olduğu sulh politikası gereğince her dönemde hükümetler bölgedeki birliklerle diyalog içinde olmadılar da diyemeyiz doğrusunu söylemek gerekirse. Nitekim Türkiye, bölgedeki bütün ülkelerle ve birliklerle yapmış olduğu anlaşmalar aracılığıyla bir kere daha bunu göstermiş oldu. Karadeniz Ekonomik İşbirliği, İslam Ülkeleri Ekonomik Birliği, Avrupa Birliği, Balkan Ülkeleri ile olan sözleşmeler vb Bu sözleşmelerin ticari bir zemine oturtulmamış olması ve güçlendirilmemesi, maalesef Türkiyeyi bölgede ekonomik olarak yalnız adam konumuna itmektedir. Bir dönem imzalanan bir anlaşma hükümet değişimleriyle birlikte rafa kaldırılmış ve Türkiye neredeyse ilgili ülke veya ülkelerle tam tersi bir noktaya, adeta düşman konumuna düşürülmüştür. DIŞ TİCARETTE RASYONEL TAVIR Yıllar boyunca ülke içinde süregelen anlamsız fikir saplantıları maalesef Türkiyenin dış ticaretine de yansımış durumdadır. Kimi hükümetler İslam ülkelerine ağırlık vermiş, kimi Türki Cumhuriyetlere, kimi ise batıya... Oysa gelişen dünya siyaseti ve ekonomisinde, ülkeler arası ilişkilerin çıkar ilişkisi üzerine kurulu olduğunu ve bunun da temelinde duygulardan öte rasyonelliğin bulunduğunu algılayamadık bir türlü. Dış ticarette rasyonelliğin en önemli göstergesi ise uzun vadeli düşünülmüş ve her kesim tarafından genel kabul görmüş istikrarlı bir dış ticaret stratejisidir. Biz bu stratejinin içindeki en önemli unsurlardan birinin de komşularla ticaret ve bölgesellik olduğu kanısındayız. Dünya genelinde her ülke için bölge ülkeleriyle yapılacak serbest ticaret anlaşmalarının, moda tabirle, yükselen trend olduğunu düşünüyoruz. | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||