Home page
Haber Menüsü


 
Küresel rekabette atılım zamanı
 
Türkiye, yıllarca tarım mı, sanayi mi ikilemi içinde kalmış bir ülke olarak; bugün de katma değeri yüksek sektörlere yatırım diye ısrar ederek neredeyse elindeki bazı fırsatları kaçıracak gibi gözüküyor.
 
Ali Dölek
NTV-MSNBC
 
16 Haziran 2003—  Batı Avrupa ve Latin Amerika ülkelerindeki durgunluğa rağmen, dünya üzerinde ticaret ve üretim hacminde büyüme dikkatleri çekiyor. Dünya Ticaret Örgütü’nün verilerine göre 2002 yılında dünya ticaretinde yüzde 3’e, dünya üretim hacminde de yüzde 2’ye yakın büyüme gerçekleşmiş durumda. 2003 yılının başındaki genel durgunluğa, SARS’ın rolü ve savaş ekonomisinin bütün dünya ülkelerini etkisi altına almış olmasına rağmen 2003 yılında da büyümenin devam edeceği öngörülmektedir.

   
 
       
   
MSNBC News Ali Dölek: Kaçakçılık Kanunu değiştirilmeli
MSNBC News Ali Dölek: Yabancı sermaye bize niye yabancı?
MSNBC News Ali Dölek: Küresel rekabette araştırmanın önemi
MSNBC News Ali Dölek: Yasal düzenlemeler ve dış ticaret
MSNBC News Ali Dölek: Dış ticarette insan kaynaklarının önemi
 
NTVMSNBC Reklam  
 

 
GEÇİŞ EKONOMİLERİNDE DIŞ TİCARET
       Dünya ticaretindeki gelişmede şüphesiz ki gelişmekte olan ülkelerin kalkınma hamlesi için başlattıkları seferberliğin önemi çok büyük. Tabii ki gelişmiş ülkelerin üretimlerini geçiş ekonomisi içindeki ülkelere kaydırmış olmalarının da rolü yadsınamaz.
       Dış ticaret, küresel rekabetten daha fazla pay almak isteyen ve küresel entegrasyona geçiş aşamasında olan ülkelerde güçlü bir performans sergilemeye devam ediyor.
       Özellikle yabancı sermayeyi ve yatırımcıyı ülkelerine çekmek için neredeyse yarış içinde olan geçiş ekonomileri içindeki ülkeler, pek çok yabancı markanın üretimlerinin yapıldığı büyük bir şantiyeye dönüşmüş durumda.
       Sanayileşme döneminin klasik ekonomi anlayışından farklı olarak artık gelişmiş ülkeler, en büyük üretim hacmine sahip ülkeler değiller.
       Geçiş ekonomilerine kaydırılan üretim, bu ülkeler için bir uyum süreci sağlamakta ve dünya ticaretine entegrasyonda önemli roller üstlenmektedir. Gelişmiş ülkeler ise katma değeri yüksek sektörlere yönelmekte, bilgi, teknoloji ve hizmet tabanlı işlere odaklanır hale gelmektedirler. Nitekim Dünya Ticaret Örgütü verilerine baktığımızda, gelişmiş ülkelerin mal ticaret hacimlerindeki düşüşe rağmen hizmet ticaretinde ciddi artışlar kaydettiklerini gözlemleriz.
       
TÜRKİYE TRENİ KAÇIRMAMALI
       Türkiye, sanayileşme hamlesi kaygısıyla yıllarca tarım mı, sanayi mi ikilemi içinde kalmış bir ülke olarak, bugün de katma değeri yüksek sektörlere yatırım diye ısrar ederek neredeyse elindeki bazı fırsatları kaçıracak gibi gözüküyor.
       Dünya ticaretinin genel eğilimine uygun olarak yabancı yatırımcıların ülkeye gelmesinden korkmamak gerekir. Türkiye konumu itibariyle pek çok Avrupa ve Amerika markasının üretim yeri olabilecek kapasitede bir ülkedir. Hint, Pakistan, Malezya, Türki Cumhuriyetler gibi ülkelerin Türkiye üzerinden batıya açılma istekleri gözardı edilmemelidir. Yıllardır söylene gelen doğu-batı arasındaki köprü olma özelliğimizin küresel ticarete uyarlanması kaçınılmazdır.
       Yabancı sermayenin ülkeye gelişinin önündeki engellerin kaldırılması, Türkiye’nin küresel rekabette oynayacağı rolün geleceği için önemlidir. Doğu Avrupa ülkelerinin kalkınma hamlesi ve küresel ekonomiye uyum için gösterdikleri çabadan ülke olarak alınacak dersler olduğunu düşünüyoruz. Türk insanının “az olsun benim olsun”, “ben yapayım, bende kalsın” türünden yaklaşımlarının küresel ekonominin gidişine ters düşen argümanlar olarak genel ekonomik anlayışa zemin teşkil ediyor olması, yanlış stratejilerin gelişmesine sebep olmaktadır.
       
KÜRESEL REKABETTE BÖLGESEL UYUMLULUK
       Irak, önümüzdeki günlerde ciddi bir yeniden yapılanma sürecine girecek ve küresel ekonomiden pay almak isteyen ülkeler için önemli bir pazar haline gelecektir.
       Türkiye, kim ne derse desin, Irak savaşı esnasında Amerika’nın yanında tutum sergilemiştir ve bu pazardan hakkı olan payı almak zorundadır.
       Ticaretin doğası gereği uygun işleri uygun fiyata yaptırma politikası, ister istemez coğrafi yakınlığından ve geçmiş pazar tecrübesinden dolayı Türkiye’yi Irak için tercih edilecek ülke konumuna getirecektir. Yeter ki Türkiye bu pazara yönelik hakkını almaktan kaçınırcasına gereksiz gururlar sergileme yönünde politika izlemesin.
       Türkiye, küresel rekabetten gün geçtikçe gerileyen payını artırmak için sadece Irak pazarına değil, bütün komşu ülkeler ticaretine de hız vermek zorundadır. Dünya üzerinde herhalde komşularıyla bizim kadar az ticaret yapan bir ülke daha yoktur. Hükümetin kısmen stabilize ettiği ekonomide büyümeye yönelik bir atılım yapmaması durumunda, gidişin tıkanacağı açıktır.
       Dünya ekonomisinde de genel stabil yapının gözlemlendiği bu günlerde, ihracat hamlesi başlatmanın tam zamanıdır diye düşünüyoruz. Bugünler küresel rekabette atılım yapmak kaçınılmaz görünüyor. Tüccar bakışlı hükümet özlemimiz ise halen devam ediyor.
 
       
    TOP5 Bankaların kara tahtaları siliniyor  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları