|
|
Hakan Yaman: Nemaların kardeşliği Hakan Yaman: Müşteri memnuniyeti bir safsatadır! Hakan Yaman: Irak, Bingöl, İstanbul... Hakan Yaman: Hamburger go home! Hakan Yaman: Savaşı ancak ben durdurabilirim! |
|||
Geçen haftanın en popüler konularından birisi akaryakıt bayilerine verilen artı kârdı. Yapılan hesaba göre bu hediye 250 ilâ 280 trilyon liralık bir kambur anlamına geliyormuş. Delikanlı hükümet lafı hiç dolaştırmadan ek yükün altına kimin gireceği sorusuna da açıklık getirdi: Araç sahipleri ve maliyetlerinde taşıma olan diğer mal ve hizmetleri satın alan tüketiciler... Çok yakında neredeyse her araca bir benzin istasyonu düşecek ülkemizde, istasyon sahiplerinin, kâr edebilmek adına akıllarına gelen tek çözüm başbakandan yardım istemek. Söylentiye göre istenilen artış ancak araya şarkıcı Adnan Şenses girince sağlanabilmiş. Bu da aslında ne kadar sanatsever (!) bir toplum olduğumuzun kanıtıdır... Haberde magazin kokusu alan medya bu noktadan sonra, kararın tüketiciye getireceği ek yükü değil Adnan Şensesi takip etmeye başladı. Gelişmiş bir ülkede hükümet, kamuoyu baskısına dayanamayıp verdiği hatalı kararı geri almak zorunda kalırdı. Oysa bizim basın kıyağı magazinle sulandırınca, baskı etkisini yitirdi ve birkaç gün içinde haberden geriye sadece Adnan Abinin başbakan önünde şarkı söylerken çekilen görüntüleri kaldı. HORTUMUN ADI KADRO Haftanın ikinci bombası da işte tam bu sıralarda patladı: Biz Dünya Kupasının dublörünü seyretmeye dalmışken, hükümet Diyanete 15,000 kadro tahsis edivermişti. Oysa iki maç arası önemli kararlar almak töremize göre caiz değildir!... Haberi duyduktan sonra ben: Vay be, acaba bu kadrolar vergi veren benim gibi fânilere kaça patlar? diye düşünürken, basın Laiklik elden gidiyor! çığlıkları atıyordu. Yani, bu bir MGS (Medya Giriş Sınavı) sorusu olsaydı ben yanlış şıkkı işaretlemiş ve dışarda kalmıştım. Soru: Bir Cumhuriyet hükümeti Diyanete 15,000 gereksiz kadro bağışlamıştır. Aşağıdaki şıklardan hangisi bu olayla ilgili atılacak en uygun manşettir? Atatürk mezarında ters döndü Hükümet laiklik ilkesini kalbinden bıçakladı Hükümet rejimi değiştirme planını eyleme geçirdi Cumhuriyetimizin muhafızları daha neyi bekliyor? Hepsi, hatta bunlar az bile... Şaka bir yana, ek kadroların devlet bütçesine yıllık maliyeti, sadece brüt maaşlar için, en az 100 trilyon. Elbette bu para bizim vergilerimizden karşılanacak. Dahası ek yük, akaryakıttaki kâr payının artırılmasından çok daha adaletsiz bir kamu harcaması. Rejimin asıl düşmanları fakirlik, ekonomik istikrarsızlık ve adaletsiz gelir dağılımı. Devletin bir türlü küçültmeye yanaşmadığı kamu borcu da bu illetlerin bir numaralı sebebi. Oysa basındaki tepkiler, kadroların gereksizliğinden veya kamu açığındaki delikten çok atanacak kişilerin imam olmasıyla ilgili. Olayı, din devletinin ayak sesleri olarak abartanların sayısı da azımsanmayacak kadar fazla. Türkiye, parasının cebinden göz göre göre çalınmasına değil ideolojisine yan bakılmasına tepki gösteriyor. Demek ki gereksiz kadrolar doktor, memur veya öğretmen için yaratılsaydı kılımız bile kıpırdamayacaktı. Belki de basın ve muhalefet, ideolojik yönü bulunmayan benzer bir dolu kamu hovardalığını gündeme getirmeyip es geçiyor Peki sıkışıp kaldığı bu dar düşünce kutusundan Türkiyeyi kimin önderliği kurtaracak? Yaşadıklarımıza bakılırsa ne siyasi partiler ne de medya bu işi üstüne almaya hevesli değil. AKP, kendi projelerini uygulamaya devam ediyor. CHPnin ne yaptığı belli değil. Bürokrasi kendi derdinde. Medya ise içinde magazin veya ideoloji olmayan hiçbir haberle ilgilenmiyor. Geriye bir tek ABnin dikte ettiği reform inisiyatifi kalıyor Bakalım bu yeterli olacak mı? | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||