Home page
Haber Menüsü


 
İthal izinlerinde yaşanan karmaşa
 
Türkiye’de devletin dış ticaret anlayışını veya bu konudaki beklentisini şu şekilde özetlemek mümkün: “Üret ve ihraç et; asla ithal etme, dövizleri eritme.”
 
Ali Dölek
NTV-MSNBC
 
14 Nisan—  Hükümetin kaynak yaratma arayışlarının doğal bir uzantısı olarak, geçtiğimiz günlerde ihracat ve ithalatında izin belgesi gerektiren ürünlerle ilgili olarak, izin belgesi alımı esnasında ödenmesi gereken yeni bir masraf kalemi daha gündeme geldi.

   
 
       
   
MSNBC News Ali Dölek: İhracata odaklı yatırım stratejisi
MSNBC News Ali Dölek: Dış ticarette bilgi yönetimi kritik nitelikte
MSNBC News Ali Dölek: İhracatta yüksek girdi maliyeti zorluyor
MSNBC News Ali Dölek: Yaklaşan savaş ve Irak'la ticaret
MSNBC News Ali Dölek: Gümrük sorunları ve bürokrasi
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  İthali ve ihracında izin gerektirdiği için yürütülen bürokratik işlemlerin doğal masrafları ve can sıkıcı prosedürleri yetmezmiş gibi, yeni bir masraf kaleminin daha gündeme gelişi firmalarımızı iyice canından bezdirdi.
       Dış ticaret yapan firma temsilcilerinin artık neredeyse “izin belgesi”, “kontrol belgesi”, “standardizasyon izinleri” vb. kavramları duyunca yüzlerinin rengi değişiyor.
       
AŞILAMAYAN ENGEL: İZİNLER
       Türkiye’de dış ticarette bürokrasinin en çok yaşandığı ve ürünlerin ithal ve ihracında gecikmelere sebebiyet veren olay, ihraç ve ithal izinleri konusudur. Özellikle bazı ürünler için alınan izinlerde genel manada bir izin belgesi alabilmenin imkansızlığı, yani gümrüklere gelen her parti maldan numune alınmak suretiyle gerçekleştirilen kontroller, firmalarımız için ciddi zaman kaybı ve maliyet kalemi oluşturur niteliktedir.
       İzin işlemlerinin bürokrasi engeline takılması, mevzuattan kaynaklanan karmaşa, çoğu zaman kimi keyfi uygulamaların gündeme gelmesine sebep olmaktadır. İzin işlemleri, çoğu yerde bürokrasi kademelerinde bir rant kapısı olarak işlerlik kazanmış durumdadır. İzin alımlarıyla ilgili olarak artık neredeyse izinlerin sadece bu rant için gündemde tutulup tutulmadığı sorusunu bile firma temsilcilerimizin akıllarına getirmektedir.
       Oysa kalite, standartlara uygunluk, sağlık vb sebeplerle bir malın kontrole tabi tutulması ve bu işlemin bir izne bağlanması elbette ki önemli ve de gerekli bir olaydır. Keşke bu kontroller çok daha sağlıklı biçimde yapılabilse… Ancak burada altını çizmek istediğimiz husus, izin alımlarındaki keyfiliklere dikkat çekmek ve bürokrasinin azaltılması gerekliliği üzerinde odaklanmaktadır.
       
İTHAL İZİNLERİ VE BÜROKRASİ
       Türkiye’de eskiden beri varola gelen ithalatı kısıtlama eğilimi ve devletin haklı olarak ithalattan daha çok ihracata yönelmek gerektiği yönündeki dış ticaret anlayışıyla paralel gelişen tutumu, ithalatta bazı sorunların yaşanmasındaki temel sebep olarak gösterilmektedir.
       Gelişen dünya ticareti, globalleşme eğilimleri ve Türkiye’nin özellikle gümrük birliği türünden bağlayıcı nitelik arzeden ikili anlaşmaları, ithalatta yüksek vergi, kota türünden uygulamaları imkansız kıldığı için, adeta ithalatı engelleyici nitelikte bürokrasi, izinler vb. uygulamadan kaynaklı “tarife dışı engeller” karşımıza çıkarılmaktadır.
       İthalatta yaşanan bu sıkıntının, sadece tüketim mallarına yönelik bir uygulama olmaması ve ithalatta genel bir problem olarak karşımıza çıkıyor olması, hammadde ihtiyacını ithalat aracılığıyla temin eden imalatçı-ihracatçı firmalarımıza da olumsuz olarak yansımaktadır.
       Hammadde ithalinin gümrükten çekim işlemlerinin uzaması ve bu işlemlerin yarattığı zaman ve maliyet kayıpları, üretimi ve ihracatı da olumsuz etkileyen faktörler arasındadır.
       
DEVLETİN DIŞ TİCARET ANLAYIŞI
       Türkiye’de gerek mevzuata, gerekse uygulamaya baktığımızda, devletin dış ticaret anlayışını veya bu konudaki beklentisini şu şekilde özetlemek mümkün gibi gözüküyor: “Üret ve ihraç et; asla ithal etme, dövizleri eritme.”
       Teşvik mevzuatındaki ve sağlanan desteklerdeki aranan şartlara baktığımızda “imalatçı-ihracatçı” olma şartının aranması, transit ticaret yoluyla ihracata ilişkin mevzuat ve uygulama incelendiğinde neredeyse bu olaya sıcak bakılmıyor gibi bir hisse kapılacak kadar mevzuatın üretmeyen ve dış ticaretin doğasında varolan al-sat’a (trader’lığa) yönelen firmalara engeller getirir nitelikte satır aralarındaki vurguları, bu anlayışı destekleyen sadece bir iki örnek.
       İthalattaki izinler ve kontroller konusunda yaşanan sıkıntıların da, gerçek manada bir standardizasyon ve kalite kaygısından öte, bu türden bir anlayışın doğal uzantısı olup olmadığı yönünde firma temsilcilerimizin zihinlerinde soru işaretleri oluşturuyor.
       
TEKNİK VE İDARİ ALTYAPI İYİLEŞTİRİLMELİ
       Kotaların kalktığı, vergi oranlarının düştüğü, korumacılık modelinin terk edilmeye başlandığı çağımızda, serbest ticaret politikalarının en önemli göstergelerinden biri olarak, ülkelerin dış ticaret mevzuatlarındaki liberalleşmeyi ve gümrük uygulamalarındaki basitleştirilmiş işlemleri gösterebiliriz. Bu basitleştirmelerden en önemlilerinden birisi de izinlerin daha kolay alınıyor olmasıdır.
       Tabii ki bu kolaylığın mümkün olabilmesi için teknolojik altyapının sağlanması gereklidir. Yaşanan pek çok keyfilik, teknik ve idari altyapının yetersizliğinden kaynaklanmaktadır.
       

NTVMSNBC.com yazarı Ali Dölek, DTR Danışmanlık Hizmetleri kurucusu ve başkanıdır.
 
       
    TOP5 Bankaların kara tahtaları siliniyor  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları