 |
|
|||||
 |   |  |  | |||||||||||||||||||||||
| ||||||||||||||||||||||||||
  |
 |
|||||||
|
|||||||
|
|||||||
| Türkiye’nin geliştirmesi gereken ulusal ihracat stratejisinde en çok üzerinde durulması gereken konunun, ihracattaki bu tek boyutlu yapının kırılması yönünde hangi çözümler bulunması gerekliliği üzerinde odaklanmalıdır diye düşünüyoruz. İHRACAT YATIRIM HARİTASI Türkiye’de son yıllarda gelişme gösteren demir-çelik, makine imalat sanayi, otomotiv, beyaz eşya, toprak ürünleri ve seramik benzeri sektörlerin sorunlarına yakından eğilmek ve bu sektörlerin ihracatlarının artması yönünde somut adımlar ve destekler sağlanmalıdır. Türkiye’nin kurtuluşunun üretim-ihracat ekseni üzerinde hareket etmekle mümkün olacağının artık anlaşıldığı ve her platformda konuşulduğu düşünülecek olursa, bu yönde bir strateji geliştirmenin zorunluluğu daha iyi anlaşılır. Dış ticaret stratejisinin yanı sıra, Türkiye’nin ihracata yönelik yatırım stratejisi ve bir acil eylem planı hazırlaması, ihracatın ve yatırımların planlı gelişebilmesi için zorunluluk arzetmektedir. Hükümet tarafından oluşturulmuş ve neredeyse bir devlet politikası haline gelmiş konumda bir ulusal ihracat yatırım stratejisi, orta ve uzun vadede Türkiye’nin gelişebilmesi için gerekli zemini hazırlayacak ve plansız, tek sektöre hapsolmuş, kimi zaman da bilinçsizce yapılan ve atıl kalan yatırımlarla bu ülkede bir daha karşılaşılmamasını mümkün kılacaktır. KATMA DEĞERİ YÜKSEK SEKTÖR YATIRIMLARI Türkiye’de özellikle son yıllarda hızla gelişme gösteren bilişim sektörünün yatırım tabanlı çabalarının desteklenmesinde fayda olduğunu düşünüyoruz. Yatırımın geri dönüşünün ve oluşacak katma değerin daha yüksek olduğu bilişim yatırımlarında yeniden düzenlenecek bir teşvik politikası, bu alanda yatırım yapacak firmaları yüreklendirecek ve yatırımlara hız kazandıracaktır. Bilişim yatırımlarının uzun vadeli geri dönüşleri olduğu yönünde yapılacak eleştirilere ise, Türkiye’nin kısa vadeli çözüm arayışlarının bugüne kadar ülke için hayır getirmediğini ve uzun vadede ciddi sıkıntılara sebep olduğunu hatırlatarak yanıt vermek isteriz. ULUSAL AKADEMİK AĞ VE ARGE’NİN ÖNEMİ İhracatta tek sektöre bağımlı yapının kırılabilmesi ve farklı sektörlere yatırımın teşvik edilebilmesi için gerekli zeminin hazırlanması yönündeki en önemli adımlardan birisinin de yatırımcılarımız için gerekli olan ARGE projelerinin desteklenmesi yönünde atılması gerekliliğini bir kere daha hatırlatmak isteriz. ARGE projelerine destek olan devletin dağınık bir görünüm arzeden sözkonusu destek çalışmalarının tek bir elden yürütülmesi ve kamu kuruluşları arasında mükerrer ARGE faaliyetlerinin birleştirilerek maliyet yönetimi politikası izlenmesi gerektiğini de bu vesileyle vurgulamak gerekir. Bu ve benzeri sorunların yaşanmaması ve ayrılan bütçelerin daha sağlıklı kullanılabilmesi, israfın önlenebilmesi için yurt genelinde bir ulusal akademik ağ oluşturulması zorunludur. Bu sayede yıllardır özlenen ama bir türlü istenen düzeyde gerçekleştirilemeyen sanayi-üniversite işbirliği de sağlanmış olur diye düşünüyoruz. Gelişmiş ülkelerde GSYİH’nin yüzde 3’ü düzeyindeki ARGE çalışmalarının Türkiye’de binde 3 mertebelerinde olduğu düşünülecek olursa, özellikle ihracata dayalı yatırım stratejisi belirlemek ve tek sektöre bağımlı yapıyı kırmak sözkonusu olduğunda ARGE’nin niçin bu kadar önemli olduğu daha iyi anlaşılabilir kanısındayız. YATIRIM TEŞVİK POLİTİKASI GÖZDEN GEÇİRİLMELİ Türkiye’de gelişmişlik düzeyi noktasında bölgeler arası dengeyi sağlamak amacıyla yayınlanan yatırım teşvik mevzuatının özellikle sektörel bazda da yeniden gözden geçirilmesi gerekir. Yatırım teşvik mevzuatının genel yapısının dışında belki de belli sektör yatırımlarına özel mevzuat düzenlemeleri yapılmasında ve plan ve strateji dahilindeki sektör yatırımlarını özendirici nitelikte teşvik politikaları izlenmesinde fayda olduğu kanısındayız. Türkiye’deki yatırım teşvik politikasının en önemli eksiğinin, dünyadaki mevcut eğilimlere uygun bir biçimde, sektörel stratejilere yönelik hazırlanmamış olmasından dolayı, yatırımların sadece belli sektörlerde yoğunlaşması ve bu durumun dış ticarette ve ekonomide uzun vadede sorunlara sebep olduğu gözden uzak tutulmamalıdır. OKURLARIMDAN ÖZÜR: Sağlık problemleri nedeniyle yazılarıma 2-3 hafta kadar ara vermek zorunda kaldığım için değerli okurlarımdan özürlerimi kabul etmelerini rica ederim. NTVMSNBC.com yazarı Ali Dölek, DTR Danışmanlık Hizmetleri kurucusu ve başkanıdır. | ||||
| |
|||
 Bankaların kara tahtaları siliniyor |
|||
| |
|||
 |
|
 |
|||||||||||||||
   |
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||
 | |||||||||||||||||
Ali Dölek: Dış ticarette bilgi yönetimi kritik nitelikte