Home page
Haber Menüsü


 
İhracatta yüksek girdi maliyeti zorluyor
 
Ekonominin itici gücü olarak umut bağlanan ihracatın canlandırılması için, sektöre yönelik yeni bir vergi düzenlemesine gidilmesi şart görünüyor.
 
Ali Dölek
NTV-MSNBC
 
24 Şubat—  Türkiye’de ihracatçının önündeki en önemli engellerden birisi de hammadde girdi maliyetlerinin yüksekliğidir. İmalatçı-ihracatçı firmaların, üretimde kullandıkları sanayi hammaddelerinin, özellikle ithale dayalı olması durumunda, ihraç malının fiyatına ve dolayısıyla dünya pazarlarındaki rekabetine olumsuz etkide bulunduğu gözlenen bir gerçektir.

   
 
       
   
MSNBC News Ali Dölek: Yaklaşan savaş ve Irak'la ticaret
MSNBC News Ali Dölek: Gümrük sorunları ve bürokrasi
MSNBC News Ali Dölek: İhracat artışı için saptamalar
MSNBC News Ali Dölek: Neden marka yaratamıyoruz?
MSNBC News Ali Dölek: Serbest bölgeler serbest kalacak mı?
 
NTVMSNBC Reklam  
 

 
MEVZUATTAN KAYNAKLANAN SORUNLAR
       İthalat mevzuatımızdan kaynaklanan ithalatın zorlaştırılması yönündeki genel eğilim, maalesef sadece tüketim malı ithalatçılarını değil, imalatçı-ihracatçı firmalarımızın hammadde temini maksadıyla gerçekleştirdikleri ithalatlarda da ciddi sıkıntıları gündeme getirmektedir.
       İthalattaki gecikmeler, gümrüklerde ithal izinleri süresince oluşan zaman kaybı, imalat sürecini geciktirmektedir. Gecikmelerin yarattığı maddi kayıplar ve gümrüklerdeki ardiye, liman ücretleri vb harcamalar da maliyete yansıyan olumsuz faktörler arasındadır.
       İthalattaki bürokratik zorlukların ortadan kaldırılması, en azından imalatçı-ihracatçı firmaların hammadde ithalatları için daha esnek bir yapıya kavuşturulması yönünde mevzuat düzenlemesi yapılmasında fayda olduğu kanısındayız.
       
KKDF KALDIRILMALI
       Türkiye’de vadeli ithalat işlemlerinden tahsil edilen mal bedelinin yüzde üçü oranındaki Kaynak Kullanım Destekleme Fonu da, ihraç malının maliyetine doğrudan yansıyan bir maliyet kalemi olarak düşünülmesi gereken bir husustur.
       80’li yıllarda Özal dönemi ekonomisiyle birlikte oluşturulan pek çok fondan birisi olan kaynak kullanım destekleme fonu, halen ithalatçılarımızı üzen bir uygulama olarak karşımıza çıkmaktadır. Bütün dünyada korumacılık modelinin terk edilmeye başlandığını göz önüne alacak olursak, bu uygulamayı yürürlükten kaldırmanın vakti gelmiştir diye düşünüyoruz. Hele hele ithalat ve ihracatı, gelişen dünya ekonomileri içinde tamamen birbirinden ayırmanın mümkün olmadığı ve dış ticaret olgusuna bir bütün olarak bakmak gerektiğini unutmamak gerekir.
       İthalatı engellemek maksadıyla bulunacak yöntemlerin, dolaylı olarak ihracatta maliyeti artırıcı bir unsur olarak karşımıza çıkacağını ve ihracatçıyı da üzeceğini dikkate almak zorundayız.
       Gümrük Birliği sürecinden sonra yürürlüğe giren dahilde işleme izin belgesiyle her ne kadar hammadde ithalatlarındaki vergi ve fon uygulamaları kaldırılmış olsa da, her ihracatçının bu izin belgesini almasının mümkün olmadığını ve ihracatçıya mal satan ithalatçıların maliyetlerinin de bir biçimde dolaylı olarak ihracatçılara yansıdığını gözden uzak tutmamak gerekir.
       
KAMBİYO MEVZUATI YENİDEN ŞEKİLLENDİRİLMELİ
       Türkiye’de 80’li yıllarla birlikte liberalleşen ve kısmen esnek bir yapıya kavuşan kambiyo mevzuatında yeni düzenlemelere gitmekte de fayda olduğu kanısındayız. Nitekim son günlerde Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin de bu konuyu gündeme getirmiş olmasını manidar ve yerinde bir çıkış olarak görüyoruz.
       Enflasyonist bir ortamda, ihracatçılara ihraç bedeli dövizlerini 180 gün içinde ülkeye getirmeleri gerektiğini söyleyip, gelen dövizi de mutlaka Türk lirasına çevirmelerini şart koşmak, Türkiye gibi ihracatını artırmak isteyen bir ülke için çok anlamlı, doğru ve yerinde bir söylem olarak gözükmüyor kanısındayız.
       İhracatçı firmalarımızın hammadde alımlarında ciddi bir yüzdeyle yurtdışına bağımlı olduklarını düşünecek olursak, kambiyo mevzuatındaki düzenlemenin ve özellikle enflasyon muhasebesinin önemi daha iyi anlaşılır.
       
ENERJİ SORUNUNA ÇÖZÜM GETİRİLMELİ
       Türkiye için her zaman sorun teşkil eden enerji problemi, üzerinde ciddi olarak düşünülmesi gereken ve makro planda uzun vadeli ve kalıcı master planlar hazırlanması gereken bir sorunlar yumağı olarak karşımızda durmakta.
       Plansız atılan kimi adımlar, Türkiye’nin gelecekte ciddi enerji darboğazına girmesine sebep olabilecek nitelikte. Kalıcı ve iyi planlanmış adımlar atılmamasına en iyi örnek ise Rusya’yla yapılan doğalgaz projesi anlaşmasında karşımıza çıkıyor.
       Rusya’ya barter kapsamında ihracat yapılması düşüncesiyle imzalanan ve uzun vadeleri içeren doğalgaz sözleşmesi, Türkiye’de bir doğalgaz enerji fazlasını gündeme getirecek boyutlar arzediyor. Depolanma özelliği de olmayan doğalgazın ilerde ne yapılacağı ayrı bir sorun olmakla birlikte, ucuz ve alternatif enerji kullanımının önünde de bir engel teşkil eder nitelik taşımakta. En azından kısa vadede…
       Genel tespitlerin yanı sıra, durumsal olarak baktığımızda da, imalatçı-ihracatçı firmalarımızın özellikle yaklaşan Irak saldırısı esnasında ve sonrasında petrol fiyatlarındaki artıştan kaynaklanan ciddi bir enerji maliyet sorunu ile karşı karşıya kalacaklarını görmezlikten gelemeyiz.
       
KDV’NİN FİNANSMAN MALİYETİ
       İhracatta gerçek manada bir türlü çözüme kavuşturulamayan KDV İadesi sorunu da ihracatçılarımız için ciddi bir maliyet yaratıcı unsur olarak karşımızda duran temel sorunlardan birisi.
       Bazı firmalarımızın kimi zaman sadece KDV’nin finansman maliyetini düşünerek ihracattan kaçındıklarını ve yurtiçi satışı tercih ettiklerini, bir dış ticaret danışmanı olarak yakından gözlemlediğimi belirtmek istiyorum.
       Özellikle kar marjı düşük sektörlerde, KDV iadelerindeki gecikmeler firmaları ihracattan kaçınma eğilimi içine itmektedir. Bu soruna köklü ve kalıcı bir çözüm getirilmesinde fayda vardır.
       
VERGİSEL DÜZENLEMEYE GİDİLEBİLİR
       Her ne kadar hukuk devleti içinde, kişiye veya sektöre özel uygulamalar doğru karşılanmasa da, ihracatçılarımız için farklı bir vergisel düzenlemeye gidilmesinde fayda olabilir kanısındayız. Özellikle Türkiye gibi vergi oranlarının oldukça yüksek olduğu ve dolayısıyla tüccarımızın fiyatlandırma politikalarında ister istemez dikkate almak zorunda kaldığı bu önemli hususta genel kuralı bozmakta yarar vardır.
       İhracatçı firmalardan düşük vergi almak yönünde bir öneriyi kamuoyunda tartışmaya açmak isteriz.
 
       
    TOP5 Bankaların kara tahtaları siliniyor  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları