|
|
Emek yoğun sektörlerden katma değeri yüksek ürünlerin üretildiği sektör yatırımlarına geçebilmenin yolunun, bilgiye yatırım yapmakla yakından bağlantılı olduğunu unutmamak gerekir. REKABET İÇİN BİLGİ YÖNETİMİ Makro planda karşımıza çıkan bilgi toplumuna ulaşma hedefi, mikro planda da bilgi yönetimi kavramıyla kendini gösterdi. Son yıllarda şirketlerin küresel pazarda rekabet edebilmeleri için kendi bünyelerinde de bilgiye yatırım yapmayı ve bilgiyi doğru ve etkin yönetmeyi zorunlu kıldı. Şirketlerin eğitime, ar-ge çalışmalarına, şirket içi yayınlara, tartışma gruplarına ilgisi arttı. Çağımızda, şirketler için sermaye, makine yatırımı ve bunların etkin yönetimi kadar, bilginin etkin yönetiminin de kurumlar için rekabet unsuru olduğu anlaşıldı. Kurumun en önemli kaynaklarından birinin de entelektüel ve sosyal sermaye olduğunun farkına varıldı. Bilginin öneminin artması, etkili öğrenme yöntemlerini ve öğrenen organizasyon kavramlarını beraberinde tartışma gündemine taşıdı. Rekabetçi dünya ekonomisi içerisinde, üstünlüğü kazanmanın yollarından birinin de etkili öğrenme yöntemlerinden ve organizasyonel bazda bilgiyi etkili yönetmekten geçtiğini kurumlarımız yavaş yavaş kavramaya başladı. Türkiyenin bugüne kadar kimi şirketleri aracılığıyla mikro çerçevede kısmen gerçekleştirmeyi başardığı küreselleşme modelini, makro boyuta da taşıması için, ciddi bir ekonomik kalkınma hamlesi başlatabilmesi için, bilgi yönetiminin gereklerini yerine getirmek zorundadır. Ülke olarak dışa açılma sürecini hızlandırmanın ve ticareti daha yoğun biçimde uluslararası boyuta taşıyabilmenin yollarından birinin de ülke genelinde bilgi yönetimi olgusunun devlet eliyle gerçekleştirilmesi olduğunu unutmamak gerekir. Bilgi, günümüz rekabetçi ortamında, ekonominin motor güçlerinden biridir. İHRACAT ARTIŞI İÇİN BİLGİ YÖNETİMİ Kurumlarının yüzde 95i KOBİlerden oluşan bir ülke olarak Türkiyenin, ihracat hamlesi gerçekleştirebilmesi için küçük firmaların önündeki engelleri ve dışa açılma sürecindeki temel çekincelerini ortadan kaldırması gerekir. Bu çabanın en önemli boyutlarından birisi de yoğun ve etkin bir bilgilendirme süreci olmalıdır. İhracat artışı için gerekli olan pazar, ülke, ürün geliştirme, mevzuat türünden pazarlamaya yönelik bilgilere olduğu kadar, firmaların ihracata odaklı yeniden yapılanmaları için gerekli yönetimsel bilgilere de ihtiyacı bulunmaktadır. Şirketleri bilgilendirmeye yönelik İGEME (ihracatı geliştirme etüd merkezi) türünden oluşumların artırılması ve daha etkin yönetilmesi gerekmektedir. Türkiye, bu tür kuruluşların yanı sıra KOBİ enstitüleri türünden KOSGEB benzeri kurumların sayısını artırmak, küçük ve orta ölçekli firmaların yoğun bir biçimde bilgilendirilme sürecinden geçirilmesi zorunluluğunu göz ardı edemez. DIŞ TİCARET BİLGİ YÖNETİM MERKEZİ Her firmanın istediği zaman ihtiyacı olan bilgiye en kısa zamanda, doğru biçimde ulaşabilmesinin şu an için mümkün olamaması, dışa açılma sürecinde firmaların en önemli sorunlarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Küçük ve orta ölçekli firmalarımızın çok ufak boyutta sayılabilecek bir bilgi için bile ciddi zaman kaybı yaşadıklarını ve elde ettiklerinde ise gerçekten işlerine ciddi boyutta katma değer katabildiklerini bir dış ticaret danışmanı olarak yakından gözlemleme fırsatımız olmuştur. Kim ne derse desin, bilginin önemi, istenilen düzeyde olmasa da, firmalarımız tarafından kavranmaya başlanmıştır. Ancak bu bilgiye nasıl ulaşacaklarını bilememekte ve Türkiye koşullarında belki de en zor olan bu iş için zaman ve maliyet unsurlarından dolayı iş kaybı yaşamak istemedikleri için çekimser kalmaktadırlar. Küçük ve orta ölçekli firmalarımızı bilgilendirmek amacıyla ve onların dışa açılma süreçlerine omuz vermek adına, modern yönetim tekniklerine göre organize edilmiş, dünya standartlarında çalışan, bilgi birikimi ve arşivlenmesi yönünden rekabet edebilir düzeyde zenginliğe sahip, bilgiye erişimin kolay olduğu bir dış ticaret bilgi yönetim merkezi kurulmasında fayda görüyor ve bunu yetkililerimize bir öneri olarak getiriyoruz. Bu merkez aracılığıyla Türkiye, ticari ateşeliklerimizden müsteşarlığın bütün birimlerine, bütün bakanlıkların ilgili bölümlerinden yurtdışı teşkilatlara kadar dış ticaretin gelişmesi için kurumlar arası bilgi akışkanlığını hızlandırmak zorundadır. ORGANİZASYON KÜLTÜRÜ DEĞİŞMELİ Kimi okurlarımızın içinden belki de gülümsediklerini ve böyle bir merkezin kurulması halinde, buranın devlet kütüphanelerinden öteye geçemeyeceğini düşündüklerini hissedebiliyorum. Haksız da değiller doğrusu. Zira bilgi yönetimi, ciddi bir zihniyet değişimi ve organizasyon kültürü dönüşümünü de zorunlu kılmaktadır. Firmalarımızın bilgi ihtiyaçları için devletin öncelikle kendi bünyesinde bir organizasyonel dönüşüme gidilmesi gerekir kanısındayız. Zira bilgi yönetimi, yeni bir organizasyon kültürü gerektirir. Türkiye gibi devlet kurumlarının hantallaştığı, bürokrasinin yoğun olduğu, devlet dairelerinden en ufak bir iş için bile bilgi almanın en zor işlerden biri olduğu bir ortamda, bilgi yönetiminden söz etmek gülünç gelebilir. Bunun farkında olmakla birlikte, gerekliliğini vurgulamamak da duyarsızlık olur diye düşünüyoruz. Bilgiyi ve düşünceyi paylaşmak, bilgi yönetiminin en önemli süreçlerinden birisidir; iyiye ulaşabilmek adına tasalarımızı paylaşmak ise vatandaşlık görevlerimizden biri | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||