Home page
Haber Menüsü


 
Büyümeye ilişkin göstergeler
 
Kuzey Irak meselesi kontrol dışına çıkmaz ise, 2003 yılı büyüme beklentileri hızla olumluya dönecektir.
 
Erhan Aslanoğlu
NTV-MSNBC
 
11 Nisan—  Başta ABD olmak üzere savaşın dünya ekonomisine yansımasının üç yolla olması bekleniyordu. Bunlar, tüketici güveni, hisse senedi piyasaları ve petrol fiyatlarıydı. Bu göstergelerdeki kötüleşme ve bunun süresi dünya ekonomisindeki daralmanın şiddetini belirleyecekti.

   
 
       
   
MSNBC News Erhan Aslanoğlu: Kamu borç sorunu için alternatifler
MSNBC News Erhan Aslanoğlu: Dalgalı siyaset
MSNBC News Erhan Aslanoğlu: ABD'li iktisatçıların Irak deklarasyonu
MSNBC News Erhan Aslanoğlu: Hedefler ve gerçekleşmeler
MSNBC News Erhan Aslanoğlu: 28 Şubat kararı
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  2002 yılının sonundan itibaren tüm dünya’da azalan tüketici güveni, düşen borsalar ve artan petrol fiyatları büyüme beklentilerini doğal olarak aşağı çekti, kötümserliği arttırdı.
       Fiziksel anlamda savaşın büyük oranda sonuna yaklaştığımız bu günlerde, söz konusu göstergeler de ters yönde hareket etmeye başladı. Borsalar yükselmeye başladı, petrol fiyatları düşüşe geçti. Tüketici güveninin ne yönde hareket ettiğini önümüzdeki haftalarda göreceğiz.
       Önümüzdeki bir kaç hafta içinde beklenmedik çok olumsuz gelişmeler olmaz ise, göstergelerdeki iyileşme daha kalıcı olacaktır. Değerlendirme yapmak için henüz erken, sürpriz gelişmeler olabilir, fakat bundan iki hafta öncesine göre savaşın dünya ekonomisine olası maliyeti konusunda görece daha iyi bir noktada olduğumuz da kesin.
       
ÖNEMLİ OLAN PARA PİYASASI
       Söz konusu ekonomik göstergelerin Türlkiye ekonomisindeki seyrine bakarsak, kısa bir süre öncesine kadar dünya ekonomisi ile paralel bir seyir izlediğini görüyoruz.
       Burada bir noktayı vurgulamak gerekiyor. Dünyanın bir çok ülkesinde hisse senedi piyasası savaşın etkisini yansıtan önemli bir göstergedir. Türkiye’de hisse senedi piyasası önemli olmakla birlikte, daha önemli olanın para piyasaları olduğunu söylemek yanlış olmaz herhalde. Bu çerçevede, Türkiye’de de tüketici güveni ve finans piyasaları çok sert düşüşler yaşadı, petrol fiyatlarındaki artış da olumsuz yansıdı.
       Bundan sonrası için Türkiye ekonomisi ile dünya ekonomisinin aynı yönde hareket etmesi o kadar kolay olmayabilir. Petrol fiyatlarında düşme eğilimi sürerse, bunun Türkiye’ye olumlu yansıyacağı açıktır. Fakat, finans piyasalarının ve tüketici güveninin olumlu yönde seyretmesi ilk aşamada o kadar kolay olmayabilir. Savaş sonrası Türkiye’nin de kabul edebileceği bir politik istikrar sağlanana kadar tüketiciler ve yatırımcılar için güvenin sağlanması kolay olmayacaktır. Buna ek olarak, AKP hükümetinin mevcut IMF programını ne kadar başarılı uygulayabileceği konusunda ciddi bir güven sorunu bulunuyor. Bu ikinci konuya ilişkin güvenin oluşması çok zaman alacaktır.
       Belki de hiç mümkün olmayacak. Dolayısıyla, Türkiye’nin gerçek anlamda potansiyelini kullanacağı büyük bir güven artışı kısa dönemde çok olası görünmüyor.
       
GÜVEN KORUNABİLSEYDİ...
       Türkiye ekonomisi pek de alışkın olmadığı böyle pozitif bir güven şokunu Kasım 2002 seçimlerinden hemen sonra yaşadı. Hükümet o güveni koruyabilseydi bugün çok daha farklı bir noktada olurduk.
       Fakat, Türkiye ekonomisi içerideki istikrarsızlığa bir şekilde bağışıklık kazanmış bir ekonomi aynı zamanda. Türkiye - ABD ilişkileri ve Kuzey Irak konusunda önümüzdeki günlerde irasyonel gelişmeler yaşanmaz ise, dünya ekonomisindeki olumlu hava Türkiye’yi de etkileyecektir.
       Başa dönersek, savaşın ekonomiyi etkileme kanallarından tüketici güveni ve finans piyasalarındaki hareket henüz olumluya dönmüş değil. Petrol fiyatlarındaki düşüş ise Türkiye’ye de mutlaka olumlu yansıyacaktır. Finans piyasalarını ve borsayı hergün izliyoruz.
       CNBC-e Tüketici Güven Endeksi Mart ayında en düşük seviyesine geriledi. Dün açıklanan CNBC-e Bireysel Tüketim Endeksi’nin de Mart ayında gerilediğini gördük. Belirsizliğin had safhada olduğu bir dönemde kişi başına ortalama harcamanın düşmesi beklenen bir gelişmedir.


       Buna karşın olumlu haberler de var. CNBC-e Perakende Satış Endeksi’nin artış gösterdiğini izliyoruz.
       Mart ayında konut, otomobil, dayanıklı tüketim mallarına yapılan toplam harcamalar Şubat ayının üzerinde. Şubat ayının bayramın da etkisiyle daha da kısalması, hem üretim hem de satışlar açısından mevsimsel bir olumsuzluk yaratmış görünüyor.
       
OTOMOTİV İYİ GİDİYOR
       Otomobil gibi öncü sektörlerde harcama eğilimi düşük olmasına rağmen, geçen yılın üzerinde seyredecek görünüyor. Türkiye ekonomisi geçen yıl yüzde 7,8 büyüdü. Harcamaya dönüşebilecek potansiyeli bir önceki yıla göre arttı.
       Mart ayı ihracatı TİM rakamlarına göre tarihi bir rekor kırarak 3,8 milyar dolar olarak gerçekleşti. Üstelik savaşın kısa sürmesi, hem ihracat hem turizm açısından önümüzdeki döneme ilişkin olumlu bir sinyal.
       Sonuç’da, Kuzey Irak meselesi kontrol dışına çıkmaz ise, 2003 yılı büyüme beklentileri hızla olumluya dönecektir. Orta ve uzun dönem büyüme potansiyeli mi? O konuda yorum yapabilmek için bilinmeyenimiz hala çok fazla.
 
       
    TOP5 Bankaların kara tahtaları siliniyor  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları