Home page
Haber Menüsü


 
Dalgalı siyaset
 
Uluslararası siyasette de çıpalar atılıyor, sistem dalgalanmaya bırakılıyor.
 
Erhan Aslanoğlu
NTV-MSNBC
 
25 Mart—  2. Dünya Savaşı sonrası oluşturulan dünya siyasi ve ekonomik düzeni, yerini yeni bir düzene bırakma yönünde ciddi sinyaller veriyor. 2. Dünya Savaşı sonrası istikrarı ve kalkınmayı desteklemek üzere IMF ve Dünya bankası kurulmuş, para sistemi Bretton Woods anlaşması çerçevesinde şekillendirilmişti.

   
 
       
   
MSNBC News ABD'li iktisatçıların Irak deklarasyonu
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Dünya para sistemi altın-dolar standardına dayanıyordu. Buna göre, 1 ons altın = 35 ABD Doları olarak belirlenmişti. Diğer paralar ise ABD dolarına sabitlenmişti. Bunun anlamı, ABD’nin diğer ülkelere “istediğiniz zaman elinizdeki dolarları alır, karşığında altın veririm” demesiydi. Dünya ekonomisi büyük oranda sabit kur sistemine oturtulmuştu.
       Bu sistem, ilk aşamada dünya ekonomisine istikrar getirmiş, ABD’ye ise büyük siyasi ve ekonomik güç kazandırmıştı. Dış ticaret ve yatırımlar yoluyla önemli miktarda dolar dünya piyasasna çıkmış, 1960’ların sonunda ABD’nin cari işlem açığı rekor seviyelerde artmıştı. Aşırı miktarda artan dolar arzı, doların değerinin düşme ihtimalini arttırıyordu. Savaş sonrası toparlanan Avrupa’nın rekabet gücü de hızla artıyordu.
       Nitekim, De Gaulle 1968’den itibaren Fransa merkez bankasındaki dolarları ABD’ye gönderiyor, yerine uçak dolusu altın getirtiyordu. Bu güvensizlik yaygınlaşınca ABD’den altın talebi artmaya devam etti. Bu boyutta altın talebini karşılamakta zorlanan ABD, 1971 yılında altın-dolar standardını tek taraflı olarak durdurma kararı aldı.
       1973 yılında ise bu sistem tamamen ortadan kaldırılarak ülke paraları dalgalanmaya bırakıldı. Yani ABD doları çıpa olmaktan çıktı. O tarihten bu yana Bretten Woods sisteminin önemli kurumlarından olan IMF gibi uluslararası kuruluşların dünya ekonomisindeki yeri ve krizlerdeki rolü artan oranda tartışılmaya başlandı.
       
NATO ÇATIRDIYOR
       İçinde yaşadığımız günler 2. Dünya Savaşı sonrası oluşturulan düzenin siyasi anlamda da büyük bir değişim içine girdiğini ortaya koyuyor. Yine Fransa’nın başı çektiği bir hareketle NATO çatırdıyor, BM kararı dikkate alınmaksızın ABD Irak’da büyük bir operasyona başlıyor.
       Yani uluslararası siyasetde de çıpalar atılıyor, sistem dalgalanmaya bırakılıyor. 2. Dünya Savaşı sonrası oluşturulan sistem ve kurumlar belirsizliği minumuma indirip beraber hareket etmeye dayanıyordu. Savaş sonrası yaşanan yaklaşık 20 yıl, görece istikrarın yüksek olduğu altın yıllar olarak adlandırılır.
       İçinde bulunduğumuz dönem bunun tam tersi bir sürece işaret ediyor. Dalgalı kur sisteminin riskleri ne kadar yüksekse, dalgalı siyasetin riskleri de o kadar yüksek olacaktır. Bu dalgalı siyasetde en olumsuz etkilenecek ülkelerden birisi de Türkiye olacak gibi görünüyor. Bu dalgalanmanın ardından gelecek yeni dünya düzeninin nasıl olacağına ilişkin bilinmeyen çok fazla, bunu her an değişen gelişmeler belirleyecek.
       
RİSKLER ARTTI
       Kırılgan ekonomik ve siyasi yapımız içinde en yapılmaması gereken şeyi yapıp, risklerimizi arttırdık. Yapılan hatalara sızlanmanın hiç bir faydası yok. Katlanmamız gereken bir maliyet olacağı kesin. Artık bundan sonrası için ne yapılacağı önemli. Kıbrıs ve Irak konusunda atılacak yanlış adımların ve gecikmelerin Türkiye’ye getireceği maliyetler ve riskler bir çok kişi tarafından dile getirildi. Ne yazıkki bunların çok yanlış olmadığı ortaya çıkıyor.
       Ekonomiye ilişkin çok sık dile getirilen bir görüş, iki yıl önce başlanan güçlü ekonomiye geçiş programından vazgeçilmemesi gerektiği. Bunu sadece IMF programı olarak adlandırmak yanlış olur. Bu, Türkiye’nin orta ve uzun dönemde istikrara kavuşması programıdır. Bu programda mikro düzeyde bazı değişiklikler yapılabilir. Kısa dönemde ilave zorunlu önlemler alınabilir. Fakat bu programın yapısal reformlar ayağı mutlaka tamamlanmalıdır.
       İhale yasasından, üst kurullara, kamuda şeffaflık ve iç denetimden vergi reformuna kadar bir çok radikal değişiklik gerçekleştirilmek ve uygulanmak zorundadır. IMF olsa da olmasa da eninde sonunda buna benzer bir programı Türkiye tamamlamak zorunda kalacaktır. Şu aşamada IMF’nin bu programı desteklemesi Türkiye için bir avantajdır. AK Parti bu reformları gerçekleştirme konusunda henüz yeterince güven verememiştir.
       Bu güveni sağlamak için Ak Parti her zamankinden daha çok gayret etmek zorundadır. Aksi takdirde, Kıbrıs ve Irak üzerine bir maliyet daha ilave etmemiz gerekecek.
 
       
    TOP5 Bankaların kara tahtaları siliniyor  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları