Home page
Haber Menüsü


 
Hedefler, beklentiler ve gerçekleşmeler
 
2002 yılında ekonomideki gerçekleşmeler genel olarak hedef ve beklentilerden daha iyi oldu. Şimdi soru, bu olumluluğun 2003 yılında da devam edip etmeyeceği. Ne yazıkki bu sorunun cevabı çok kolay değil.
 
Erhan Aslanoğlu
NTV-MSNBC
 
30 Aralık—  Yıl sonlarında ekonomiyi değerlendirmenin yollarından birisi o yıla ilişkin hedef ve beklentilere göre gerçekleşmeleri karşılaştırmaktır. İkinci dünya savaşından sonra en büyük daralmayı 2001 yılında yaşayan Türkiye ekonomisinin 2002 yılında nasıl bir performans göstereceği merak edilen konuların başındaydı.

   
 
       
   
MSNBC News Erhan Aslanoğlu: 28 Şubat kararı
MSNBC News Erhan Aslanoğlu: Demir tavında dövülür
MSNBC News Erhan Aslanoğlu: Tüketici güveninin söyledikleri
MSNBC News Erhan Aslanoğlu: Hükümet programında ekonomi
MSNBC News Erhan Aslanoğlu: Yeni bütçeyi bekliyoruz
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Hükümet yüzde 3 büyüme hedefi koydu. Bu yılın başında, piyasa beklentisi hükümetin beklentisinin altında yüzde 2.7 civarındaydı. Banka kredilerinin ortalama yüzde 20’sinin batık olduğu, sıkı bütçe politikasının uygulanacağı, reel faizin ve risklerin yüksek olduğu bir ekonominin daha fazla büyüyeceğine ihtimal verilmiyordu. Fakat, yıl içinde veriler geldikçe herkezi şaşırtan bir büyümenin gelmekte olduğu da anlaşıldı.
       Son aylara kadar piyasa beklentisi bunu yansıtmasa da, büyümenin bu yıl yüzde 6-7 arasında olacağı anlaşıldı. Hem hükümetin hem piyasanın beklentilerinin en az 2 kat üzerinde gerçekleşen bu büyümenin dinamiklerinin iyi analiz edilmesi gerekiyor. Büyümenin ağırlıklı olarak ihracata yönelen sanayiden kaynaklandığını görüyoruz.
       Yapısı ve finansman kaynakları itibarıyla kendine özgü yanları olan bu sanayinin iyi anlaşılması, büyümeye yönelik ekonomi politikalarının oluşturulmasına katkıda bulunacaktır.
       
ENFLASYONDA BEKLENENDEN HIZLI DÜŞÜŞ
       Enflasyon verilerine baktığımızda, hükümetin yıl sonu TÜFE artış hedefi yüzde 35 olmasına rağmen yılbaşında piyasa beklentisinin yüzde 48 olduğunu görüyoruz. Yani, piyasalar başta hükümet hedefini çok gerçekçi bulmamış.
       Ancak, Nisan ayında beklentiler yüzde 37 civarına geriliyor. Gerçekleşen rakam ise yüzde 31 civarında olacak. Büyümede olduğu gibi enflasyon gerçekleşmesi hem hükümet hem de piyasa beklentilerinin altında olacak. Hem büyümenin beklenenden fazla olması, hem de enflasyonun düşmesi ve beklenenden fazla düşmesi Türkiye gibi bir ülke için oldukça iyi bir sonuçtur.
       
CARİ AÇIK 500 MİLYON DOLARIN ÜZERİ
       Diğer beklenti ve gerçekleşmelere baktığımızda da bazı sapmalar olduğunu görüyoruz. Hükümetin yıl sonu için cari işlem açığı beklentisi 1.2 milyar dolar olmasına rağmen piyasanın yıl başındaki beklentisi 435 milyon dolar fazla verileceği şeklindeydi.
       Elimizdeki son veriler olan Ocak - Eylül döneminde cari işlemler 180 milyon dolar fazla verdi. Dış açıktaki artış ve turizm gelirlerindeki azalmayla beraber cari işlemlerin yıl sonunda 500 milyon doların üzerinde açık vermesi muhtemeldir. Sonuç beklentilerden daha iyi olacaktır. Üstelik büyümenin beklenenin üzerinde olması oransal olarak da cari açığı düşük tutacaktır.
       Piyasanın yıl sonu için bileşik bono faizi beklentisi yüzde 55, gerçekleşme de bu civarda olacak. Piyasa yıl sonu faizini doğru tahmin etmiş. Aynı başarı kur tahmininde yok. Beklenti 2 milyon TL olmasına rağmen gerçekleşme 1.6 -1.7 milyon TL arasında olacak.
       
BÜTÇE RAKAMLARI DA PARLAK DEĞİL
       Olumsuz çıkan bir veri, bütçe gerçekleşmelerine ilişkin. Hükümetin yüzde 6.5’lik konsolide kamu sektörü faiz dışı fazla hedefini tutturamayacağı anlaşılıyor. Tereddütler olmasına rağmen, piyasa hükümetin hedefi tutturabileceğini düşünüyordu.
       IMF programının temel performans kriterlerinden olan bu hedefin tutmaması önümüzdeki yılın bütçesini daha da önemli hale getiriyor. Borç dinamiklerinin bozulmaması için sıkı bütçe hedeflerinin mutlaka tutturulması gerekiyor. AK Partinin finansman gerektiren birçok projesi olduğunu düşünecek olursak, IMF ile görüşmelerin çok kolay geçmeyeceğini öngörebiliriz.
       
GÜVEN SORUNU RİSK OLUŞTURABİLİR
       Genel anlamda 2002 yılı ekonomik açıdan olumlu bir yıl. Şimdi soru, bu olumluluğun 2003 yılında da devam edip etmeyeceği. Ne yazıkki bu sorunun cevabı çok kolay değil. Üç konuda daha fazla netliğe ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum.
       Birincisi, AK Parti ekonomi yönetimine ilişkin güven sarsıcı bir performans gösterdi. Kısa bir süre olmasına rağmen, farklı açıklamalar, geri alınan kararlar ve özellikle ihale yasası konusundaki yaklaşım haklı bir güven sorunu ortaya çıkardı. Eğer bu durum devam ederse ekonomi için ciddi bir risk oluşturur.
       Gündeme bile gelmemesi gereken ihale yasasındaki son durum bunun açık bir örneği. Hükümetin ihale yasası konusundaki yaklaşımı, Türkiye ekonomisinin karşı karşıya olduğu risklerin yeterince farkında olmadığını gösteriyor. Ocak ayındaki IMF görüşmeleri sonunda, hükümetin Türkiye ekonomisini ne kadar tanıdığı daha iyi ortaya çıkacak.
       
KIBRIS KONUSU YAKINDAN İZLENECEK
       İkinci konu Kıbrıs. 28 Şubat’a kadar anlaşma gerçekleşmez ise AB ile müzakerelere başlamamız çok riskli hale gelecek. Bu risk, finans piyasasında fiyatların içinde olacaktır. Dışişleri bakanı bir süre önce ABD’ye üslerin açılacağını söylediğinde ortalık bayağı karışmıştı. Bu şimdi gerçek oldu.
       Aynı bakan Kopenhag zirvesi sonrası Kıbrıs’da anlaşma olmaz ise, Türkiye’nin Kıbrıs’taki konumunun sorgulanacağını söyledi, yine ortalık karıştı. Bunun da gerçek olmasını beklemeyelim.
       
IRAK SAVAŞI PETROLÜ YÜKSELTECEK
       Üçüncü, belkide en önemli konu Irak. Savaş ihtimali ne yazıkki gittikçe artıyor. Gerçekleşirse, bu savaşın dünya ekonomisine ilk yansıması petrol fiyatlarının ciddi boyutta artması şeklinde olacak. Maliyet artışı anlamına gelen bu gelişme üretimde daralma, fiyatlarda artma şeklinde ortaya çıkacak. Durgunluk içinde enflasyon ortamı stagflasyon olarak adlandırılır. Burada vurgulanması gereken önemli bir nokta var.
       Başta Japonya ve ABD olmak üzere gelişmiş ülkeler deflasyon, yani fiyatlarda düşme riskiyle karşı karşıya. Eğer savaş kısa sürerse, bu ülkeler fiyat artışıyla deflasyon riskinden kurtulacak. Uzun sürerse stagflasyon ortaya çıkacak. Savaş bittiği andan itibaren de hızlı bir büyüme süreci başlayacak.
       
SAVAŞ UZUN SÜRERSE...
       Bu üç konunun gelişimine bağlı olarak, Türkiye ekonomisinin seyri ortaya çıkacak. İlk iki konunun sorun haline gelmemesi büyük oranda AK Parti hükümetinin becerisine bağlı olacak. Irak konusu bizim dışımızda. Savaş çıkarsa Türkiye için en iyi senaryo bunun kısa sürmesi ve bütçeye yükünün ABD tarafından tazmin edilmesidir.
       Savaş uzun sürerse hem büyüme hem enflasyon açısından Türkiye’ye çok olumsuz yansır. İşsizliğin normalin çok üzerinde olduğu, gelirin azaldığı Türkiye’de iç talep zaten çok düşük. Durgunluğa girecek dünya ekonomisi, dışarıdan sağladığımız büyüme dinamiğinin de azalması anlamına gelecek. İşsizlik ve iç talep göz önüne alındığında kısa dönemde talep enflasyonunda bir baskı olması çok mümkün değil. Enflasyonist baskı petrol fiyatlarındaki artış nedeniyle maliyetten kaynaklanacak.
       
ŞOKLARIN ARKASIMDAN HIZLI DÜZELME
       Dileğimiz kaçınılmaz görünen bu savaşın kısa sürmesi. ABD’de hesaplarını bunun üzerine yapıyor. Uzun sürerse tahribatı çok büyük olur. Kısa sürede bölgeye istikrar gelirse, bu Türkiye’ye hızlı bir büyüme olarak geri döner.
       Türkiye ekonomisi 1999 yılından bu yana deprem, ekonomik kriz gibi şoklar yaşıyor. İç siyasetteki gelişmeler, AB müzakere sürecine yönelik adımlar gibi iç şoklar da buna ekleniyor. Büyük bir olasılıkla bir savaş şoku da yaşayacağız. Unutmayalım, şoklar sonsuz değil ve şokların arkasından hızlı bir düzelme süreci başlıyor.
       Türkiye ekonomisi 2. Dünya Savaşı sonunda 1945 yılında yaklaşık yüzde 15 daraldı. Fakat bunu takip eden ilk yıl olan 1946’da yüzde 30 civarında büyüdü. Umarım 2003 yılı aynı zamanda olumsuz şokların bittiği ve hükümetin becerikli olduğu bir yıl olur.
       Yeni yılınız kutlu olsun.
 
       
    TOP5 Bankaların kara tahtaları siliniyor  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları