|
|
Ancak bu gerçek halka tam olarak bu şekilde yansıtılmadı. Bunun yerine gerek önceki hükümet gerekse iktidarda bulunan AKP hükümeti bunu seçim malzemesi yapmayı tercih etti. Aynı anda AByi tehdit ederek gerçekten tarih alabileceklerini düşündüler. ABnin kriterleri ise başından beri oldukça net oldu. Uyum yasalarının bir an önce tamamlanması ve gerçek anlamda uygulanması ve Kıbrısda barış görüşmelerinin sonuçlandırılması. İKİ DÜZENLEME OLDU Türkiyenin yapabildiği ise sadece bir iki yasal düzenleme oldu. Uygulama açısından ortada hemen hiçbir şey yok. Durum böyleyken ABden sadece Anadolu tüccarlığı yaparak tarih almaya çalışmak ve halkı da buna inandırmak bence çok hatalı bir davranıştı. Bundan sonrası için hükümete çok önemli ve zor bir görev düşüyor: Görünürde büyük bir hayal kırıklığı gibi duran bu kararı Türkiye için tarihi bir fırsata dönüştürmek. Bu karar sonrası ABye sırtını dönmek ve ilişkileri sekteye uğratacak kararlar almak, Türkiyeye sadece zaman kaybettir ve zarar verir. Bunun yerine hükümet, ABnin verdiği gözden geçirme tarihini bir fırsat olarak algılamalı. Aralık 2004de ya da daha önce üyelik görüşmelerine başlamak için gerekli kriterleri yerine getirmek için tüm ülkeyi seferber etmeli. Gerçekleştirilen yasal düzenlemelerin tam olarak uygulamasına ve Kıbrıs sorununa bir an önce bir çözüm bulunmasına odaklanmalı. Ancak kararın açıklanmasından sonra AKPlilerden gelen bu karar kesinlikle kabul edilemez şeklindeki açıklamalar ya da karar nedeniyle bazı ülkeleri suçlamak henüz tam olarak kararın önemini algılayamadıklarını gösteriyor. PİYASALARDA KARARLARIN ETKİSİ SINIRLI Hükümette yaşanan hayal kırıklığına karşın, piyasalarda kararın etkisi sınırlı kaldı. Bono faizlerindeki 1-2 puanlık çıkışa karşın borsa Cuma gününü çok az bir kayıpla kapadı. TL ise karardan sonra bir miktar değer kazanarak ABD$ karşısında 1.54 milyonda kapandı. Bence yatırımcılar kararı hükümetten daha sağduyulu ve soğukkanlı bir şekilde değerlendirdi. ABnin kararını Hristiyan kulübü bizi istemiyor şeklinde yorumlamak yerine ABden koşullu da olsa bir tarih alındı ve Türkiye bu fırsatı en iyi şekilde kullanmak zorunda şeklinde yorumladı. Kuşkusuz ABnin kararı Türkiye açısından çıkabilecek en iyi karar değildi, ancak bence en doğru karardı. Bu nedenle hükümete düşen çıkan kararın yasını tutmak değil, Aralık 2004 ya da daha öncesinde kesin tarih alabilmek için yapılması gerekenleri belirlemek. Kısaca hükümetin görevi, görünürdeki mağlubiyeti bir zafere dönüştürmek. | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||