| | | | Borsada bundan sonrası için beklentiler faizlerin ve TL’nin seviyesine bağlı olacak. Çünkü İMKB şirketlerinin karlılıkları büyük ölçüde bu iki değişkene bağlı.
Gerek makro ekonomide gerekse iç ve dış politikadaki göstergeler, faizlerdeki düşüşü ve TL’nin değer kazanmasını destekliyor. Bu durum IMKB şirketlerine önümüzdeki dönemde karlılıklarını ciddi olarak arttırma fırsatı veriyor. Artan karlılık ise hisse fiyatlarındaki artışı desteklemeye devam edecek.
Teknik olarak endeks bir süre için bulunduğu seviyelerde hızlı çıkışı sindirmeye çalışabilir. Ayrıca endeksi taşıyan büyük hisseler çok iyi performans gösterdi ve bir çoğunda artış potansiyeli azaldı. Bu nedenle alımların büyük hisselerden orta ve küçük şirketlere yayılmasını bekliyorum. Bu şirketler arasında, ekonomideki trendlerden oldukça olumlu etkilenecek şirketler var. Üstelik çok uygun fiyatlarda işlem görüyorlar. Önümüzdeki dönemde bu şirketlerin karlılıklarında çok ciddi bir iyileşme bekliyorum.
FAİZLERDEKİ DÜŞÜŞ DEVAM EDECEK
Bunun için gerek koşul faizlerin düşük kalması. Faizlerin düşüşünü destekleyen en önemli ekonomik değişken enflasyon. Enflasyon düşmeye devam ediyor. Daha da önemlisi düşüş trendinin devam edeceğine dair beklentiler güçleniyor. Bu durum politik istikrar beklentileriyle birleşince daha sınırlı da olsa faizlerdeki düşüşün devam edebileceğini gösteriyor.
Faizlerdeki düşüş ayrıca üretim rakamlarındaki (sanayi üretimi, kapasite kullanımı ve dış ticaret rakamları) toparlamaya da hız verecek. Çünkü faizlerin düşmesiyle birlikte bir çok sektörde ertelenen talep hayata geçecek. Düşen faizler bir çok ürün için iç talebi canlandıracak. Bu nedenle IMKB şirketleri daha çok üretecek ve fiyatlama konusunda daha rahat davranacaklar. Ayrıca düşen faizler ve güçlenen TL ile şirketlerin 2 yıldır başına dert olan mali giderler düşecek. Faaliyet karlarındaki artışla birleşince bir çok şirket net karında çok güçlü artış sağlayacak.
Faizlerdeki düşüşü destekleyen diğer değişken ise iç ve dış politida meydana gelen olumlu tablo. İç politikada bu hafta hükümet büyük olasılıkla kurulacak. Hükümetin kurulmasıyla birlikte seçimler nedeniyle sekteye uğrayan 4. gözden geçirme tamamlanacak. Ekonomik programı oluşturan burokratlar şimdilik yerinde kalıyor gibi gözüküyor.
Bu nedenle IMF görüşmelerinde ciddi bir sıkıntı yaşanacağını sanmıyorum. Yeni hükümet Meclis’te üçte ikilik bir çoğunlukla Türkiye’nin şiddetle ihtiyacı olan politik istikrarı sağlayabilir. Politik istikrarın sağlanmasıyla politik risk primi daha da düşecek ve bu da faizlerdeki düşüşü destekleyecek.
DIŞ POLİTİKADA ILIMLI HAVA
Dış politikada da uzun süredir görüntü bu kadar iyi olmamıştı. Kıbrıs sorunu çözüme çok yakın. BM’nin sunduğu plan, kuşkusuz ne Türk ne de Rum tarafının beklentilerini bire bir karşılamıyor, ancak üzerinde uzlaşmaya olanak veren bir plan. Ayrıca Türk tarafı açısından bu plan Kıbrıs sorununun çözümü için ‘son şans’. Çözümsüzlük durumunda Rum tarafı, yine de AB’ye üye olacak ve Türk tarafı ve Türkiye için sorunlar daha da büyüyecek.
Kıbrıs sorununun çözümü, AB üyeliği görüşmelerine başlamak için almaya çalıştığımız tarih açısından da önemli. AB içinden Türkiye’nin üyeliğine karşı çatlak sesler gelmeye devam etse de, AB Türkiye’nin öneminin farkında ve ‘küskün’ bir Türkiye istemiyor. Bu nedenle büyük AB devletleri siyasi güç kullanarak Türkiye’ye bir tarih verebilirler. | |
Mahmut Kaya: Aşırı iyimserliğe dikkat!
Bankaların kara tahtaları siliniyor
