|
|
Dünya büyük ağır ve karanlık bir hamleyle hemen yanıbaşımızdaki Iraka dikkatini çevirmiş. Amerikan gazetelerinde Türkiyeyi de kapsayacak bir şekilde Irak tartışılır, her gün en az iki makale yayınlanırken, bizler burada kendi hukukumuzu ve mevzuatımızı yani zamanında sorgulayamadığımız, aklımıza getiremediğimiz şeylerin başımıza açtığı belalarla uğraşıp duruyoruz. Seçim dönemi geldi geçti de sanki biz bunu yaşamadık gibi. Şimdi bazı profesyonellerce, aman efendim ne kadar güzel politika hayatımızı etkilemedi gibisinden seslenişleri duyar gibiyim. PİYASALAR KARIŞIKLIĞI TANIMADI BİLE Baksanıza piyasalar bile seçim öncesi karışıklığı pek takmadı. Kendi başına iyimser bir şekilde devam ediyor. Demek ki varola gelen yönetimden daha iyiymiş belirsizlik hali, belirsizlikten kurtulmak için çırpınanlara duyurulur. Bu belirsiz dünyada sık sık seçim kararı alıp, seçime gitmenin esasında; bize empoze edilen oranda belki riskli ama tehlikeli olmadığını görmüş durumdayız. Oysa hepimiz belirsizlikten maraz doğar anlayışına kilitlenip kalmıştık. Demek sık sık seçim kararları alabiliriz, kapalı kapılar ardında sandalyelerimizi öne almaya uğraşmaktansa. Ben oysa politik iklimin hayatımızı etkilemesinden yanayım, eğer etkilemezse etkileyemez olmuş ise, yapacak hiçbir işimiz kalmamış demektir. Hani Segualanın bir Sayın liderimize 1991 seçimlerinden önce yazdığı meşhur slogandaki gibi daha yapacak çok işimiz var aslında. İyisi mi politikasızlığın yarattığı kesin, ilk bakışta rahatlatıcı, geçici çözümlerindense politik tercihlerin yarattığı dalgalanmaları ve belirsizliği yönetmeyi bilelim buna talip olalım. Kayda değmeyecek oranda oy almış da olsa kendi talepleriyle örtüşen siyasal tavır ve sloganları elimizin kenarıyla itmek yerine, insanımızın kendi özgün tercihlerini belirlerkenki açık yürekliliğini, daha ileri bir hamlenin dinamiği olarak algılamakta ısrar etmiştir bizim münevverlerimiz. Oysa böyle olmamalı. İçine düştüğümüz, ekonomik ve politik kısır döngüden bizi kurtaracak giz de burada saklı duruyor işte. CİDDİ BİR KERTERİZ NOKTASI GEREK Benim gibi olmayanlara bakarak benim hayattaki duruşumu belirleyecek olan yer. Özgür bir hiza alma noktası. Benim gibi olmayanların dürüstlüğüne daha çok inanmalı daha çok ihtiyaç duymalıyım. Onlar yok! - olmaz bu- eğer olur ise ben de olmam. Başkalarının olmadığı sessiz düzen belki ilk başta işimize gelir. Uzun zamandır aradığımız huzur ve sükuneti bulduğumuza inanırız başlangıçta. Ruh ve kafa zindeliğine kavuşmuş toplumsal hamleye hazır bir hale geldiğimizi düşünürüz. Trenler istasyonlarda zamanında kalkar, belki uçaklar rötar yapmaz. Bir şeyleri bastırmak adına yarattığımız bu cennet giderek aslından uzaklaştığına oysa daha da kırılgan hale gelmiştir de farkında olmamışsızdır. Tıpkı elimizde patlayan ilk dezenflasyon programında olduğu gibi, bastırılmış bir iyimserliğin yarattığı zorlama, kendi karşıtına söz vermeyen kampanyalarla yürütülür gider. ÖNCE TANIMAK GEREKLİ Belirsizliklerle yaşamaya alışmak onları aşmak için, önce onları tanımak bilmek zorundayız. Ben bütün partilerin seçim bildirgelerini ince detaylarına kadar okudum. Bunu burada yazan biri olarak değil bir vatandaş olarak yaptım. Belirsizlik anında nereye referans verildiğini bilme ihtiyacıyla yaptım bunu. Bugün dünyanın her bir köşesi belirsizlikten payını alıyor. İnsanlar artık belirsizlikte, alternatif senaryolar dahilinde neler yapabilecekleri üzerine eğitimler alıyor, kurslara gidiyorlar Bugün dünyanın hiçbir yeri güvenli değil, hiçbir faaliyet başından sonuna düzenli değil. Herhangi bir yerde iş yapmak ekonomik faaliyette bulunmak, artık düz bir çizgi üzerinde tekdüze işleri ve geri gidilen bir süreç olmaktan çok, karmaşık döngüler içerisinde yolunu kaybetmeden bu karmaşayı ve belirsizliği yaşamaktan geçiyor. Ayakta kalan şirketler bunlar olacak, öne çıkan ülkeler, bu noktalardan geçenler olacak. Ancak kendi siyasal çatışmalarını, politik rekabetlerini mutlaka yapmış ülkeler olacak bunlar. İnsanlar üstelik giderek bize daha çok benzememeye başlayınca, ortak müşterek başlangıçlar bulmak biraz daha zor olacak ama olacak. Bizi zihni bir tembellikten çıkartacak her şey, varsın öyle olsun. Otokratik refleksler vermek ya da onların dümen suyuna girmek arasında daha yapılabilecek çok işimiz olduğunu da fark edeceğiz herhalde. Daha çok paylaşırsak yönetebileceğimiz bir süreçteyiz, bunun idaresi paylaşılmak zorunda. Bunu fark edemeyen her siyasi lider, her iş sahibi er ya da geç elenecek. O halde, tam da 3 kasımdan önce büyük bir şairi de anmış olalım Bütün mümkünlerin kıyısındayız. | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||