Home page
Haber Menüsü


 
Bir krizin nekahati
 
İstikrarlı bir sürecin başlaması; krizden, öfke ve didişmelerden yorgun hayatlarımıza çeki düzen vermemizi, plan ve program yapmamızı, geleceğe bakmamızı sağlayan bir nekahat ortamı yaratacağı kesin.
 
İskender Özturanlı
NTV-MSNBC
 
25 Ağustos—  Tekrar etmek istemiyorum. Türk ekonomisindeki borç yükü giderek “ağırlaşmakta”. Eski hükümetin çözemediği büyüme ve borç sarmalı arasındaki negatif ilişki, bir türlü düşmeyen, düşürülemeyen faizlerle birlikte neredeyse geçen iki kocaman yıldan sonra şimdi aynı sarmalın katmerlisi yeni gelen hükümeti bekliyor.

   
 
       
   
MSNBC News İskender Özturanlı: Yol kesen değil, yol açan kazanacak
MSNBC News İskender Özturanlı: Ankara'dan kalkan son tren
MSNBC News İskender Özturanlı: Bir kriz daha. Hayır asla...
MSNBC News İskender Özturanlı: Ne ABD, ne Rusya
MSNBC News İskender Özturanlı: Toplum neden heyecanlanmıyor?
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Seçim sonrası yeni bir hükümet kurulur kurulmaz diyelim ki nispi bir istikrar ortamı gelişti. Türkiye hemen büyüyemeyeceğine göre, önümüzdeki yılın yani 2003 yılının Mart-Nisan aylarına dönük bir risk hedefiyle herkes kilitlenmiş durumda.
       Öte yandan Kemal Derviş hariç herkes, olası bir iktidar ortaklığında son kez ekonomiyi beyhude pansuman tedbirlerle büyütmeye çalışarak, açılan enflasyon makasında giderek çıkılmaz hale gelebilecek borç sarmalından en azından iç borcun kamusal yapısı nedeniyle bir konsolidasyon yapılabilir mi diye terennüm etmeye, kılıçlarını bilemeye başladılar bile.
       
İBRE DİĞER YÖNE DÖNÜYOR
       İşte Türkiye böylesi bir ortamda seçime doğru hızla yaklaşıyor.
       Geçen seçime tepkilerini bir balans ayarıyla çok partili koalisyona göre çeviren halkımızın şaşmaz tavrı, yarattığı çokluğun şamarını yemekten usandığı için bu kez ibreyi ters tarafa çevirecek gibi görünüyor.
       Koalisyon içi kavgalar ve dar alanda kısa paslaşmaların yarattığı minik paylaşım savaşlarıyla geçti koca iki yıl. Faizleri iki kere programdaki öngörüldüğü gibi tam düşürmüşken yükselmesine, doların istikrarsız dalgalanmasına neden oldu. Ve iş yapılmadı, iş yapılamayan yerde insanlar tüketemediler, böylece büyüme başlamadı.
       Krizin hiçbirimiz için asla unutulmayacak izi, belki de kuşaktan kuşağa kalıcı bir travma olarak yaşayacağımız en derin iz, devletin tahtındaki kavgalar olacaktır.
       Bir de beraber pikniğe dahi gitmeyecek kişilerin birlikte ülkeyi yönetebileceklerine olan inancın saflığı.
       Onun için, bu kez en azından büyük ve hakim bir parti olacak. Yani en azından borcu yöneten Türk Telekom’un özelleştirme takvimini de hazırlayacak.
       Enerji Bakanlığı’ndan çıkıp Bayındırlık Bakanlığı’na gittiğinizde iki ayrı dünya ile karşılaşıp, plan ve programlarınızı sürekli değiştiriyor olmayacaksınız.
       Yabancı sermaye kararnamesini uygulayan birimler ile, telekomünikasyondaki yasal düzenlemeleri yapanların ruhları aynı heyecanla atabilecek. Aralarında bir eşgüdüm sağlama imkanı olacak en azından. Çünkü belki de bir yıl boyunca yabancı sermaye sadece buna geliyor olacak, çünkü belki de yabancı sermayenin öncelikle buna gelmesi lüzumlu olacak.
       
KRİZİN TEDAVİSİ
       Bu bir istikrarlı sürecin başlangıcı olabilir mi?
       Sorunlarımızın bittiği anlamına asla gelmeyecek belki ama krizden, öfke ve didişmelerden yorgun hayatlarımıza çeki düzen vermeye, plan ve program yapmamızı, geleceğe bakmamızı sağlayan bir nekahat ortamı yaratacağı kesin. Bu nekahat ortamı faizin ateşini düşürmeyi mutlak surette sağlayacaktır.
       Çünkü hastalık hem yönetimde var hem yönetilende var. Beni iyileştirmeye çalışan da hasta olduğu için, onun sağaltılması benim de sağaltılmam olacak. Ben vatandaş olarak ayrı bir odada onun iyileştiğini göreceğim ki fırlayıp kendimi dışarı atabileyim.
       Çünkü krizin tedavisi bir karşılıklı tedavidir.
       Yani krizde zorluk çeken bir üretici sabahleyin gazeteyi açtığında selamlaşmayan bakan görüntüsüyle karşılaştığında daha kuvvetli yaşadığı kronik kriz etkilerinden en azından kurtulmuş olacaktır.
       Çünkü ekonomi insandır (Sahi bu sözü son zamanlarda kim söylemişti?)
       
KOALİSYON TERCİHLER ARASINDA YER ALMAYACAK
       Bu kadar sosyal psikolojiyi yeterli görüp, şimdi seçime dönelim.
       Bu kez, bir önceki seçimin -hatta üç seçimdir- olanın tersi olacak.
       Meclise girmesi beklenen, eh o da girsin canım diye oy verilen partilerin oyu yönetmeye yakın partilere ve marjinal küçük partilere gidecek, oradaki oyuğu iyice açacak.
       Böylece bu seçimde hem beklediğimizi göreceğiz hem de biraz şaşıracağız galiba.
       Türkiye bu kez koalisyonu tercih etmemeye büyük bir gayret gösterecek, seçmen bunu başaramazsa bile en azından deneyecektir.
       Nitekim barışçı mesajları, yaptığı hataları kabullenirken ki alçak gönüllüğü, ve yolunu ayırdığı insanlarda dahi dostum diyebilen, onların sözlerinden alıntılarla konuşmalarını süsleyen çelebi tavrıyla Derviş, bu nekahat döneminin en uygun siyasal portresi olarak şimdiden bu fotoğrafa oturdu.
       Öte yandan Tayyip Erdoğan da, Necmettin Erbakan’dan gelen kavgacı, ve sataşmacı politika tuzağına düşmeyerek; kişisel karalamalar ile siyaset yapmayacaklarını açıkça beyan ederek, bu barış ve tolerans vurgusu ile merkeze doğru ilerlemesini ve genişlemesini sürdürmeye kararlı olduğunu gösterdi.
       Bu durum Ak Parti ile CHP’yi neredeyse birbirine yakınlaştıran tuhaf bir çekim merkezinin ardındaki kimyayı çözmemizi sağlıyor.
       Zorlu bir süreçten çıkarken Türkiye denen büyük ailenin en çok ihtiyaç duyduğu şeyi ortaya çıkarıyor kişisel, toplumsal, siyasal ve yönetsel barışı.
       İstikrar ve güven kadar önemli kelime barış.
       Bir kavgayla tetiklenen ve hep bir kavgayla yeniden tetikleneceği korkusuyla uykularımızı kaçırmış, krize en azından bir süre mola vermek sanıyorum piyasaların dinginleşmesini, insanmızın geleceğe güvenle bakmasını sağlayacaktır.
       Bu gerçekten çok önemli eğer bunu yaparsak dünya da bize güvenecek, uluslararası piyasalardan borçlanma maliyetlerimiz tahmin etmediğimiz kadar kısa bir sürede düşürecektir.
       Tuhaf bir ironiyle söylersek bu kez vereceğimiz siyasal kavganın adı ‘kavgasızlık’ olmalıdır.
       
CHP NASIL BİRİNCİ PARTİ OLUR?
       Şimdi buradan bir öneride bulunmak istiyorum ki, böylesi bir öneri bugüne kadar hiçbir köşe yazarı ya da basın mensubu tarafından telaffuz edilmedi.
       Yılların lideri Baykal bu kez CHP’nin oylarını otuzlara doğru çekebilmek adına asıl şimdi tarihsel bir sorumluluk ile karşı karşıyadır. Bu sorumluluk milletvekili kadrolarını aday adaylarının yenilenmesi olduğu kadar içteki katı, çekirdeksi yapının da dışarı açılarak süratle yenilenmeye başlamasıyla mümkün olacaktır. CHP’nin merkez karar organlarında, hatta il ve ilçe örgütlerinin bir kısmında sosyal demokrasinin esas itibariyle bir “fırsat eşitliği” isteği ve talebi olduğu toplumda bu eşitliğin sağlanması için mücadele eden ve bunu kendi partisinde de yaşamak isteyen sırada bekleyen yenilikçi ve genç kadrolar vardır. Eğer bu kadrolar süratle yenilenir ve topluma da bu mesaj ulaştırılırsa CHP’nin bir oy patlaması yapmaması için hiçbir neden bulunmuyor kanımızca.
       Yeni güzide isimlere ve Derviş’e rağmen insanlardaki, özellikle genç kuşakta nedenlerini pek de anlayamadığım dışa kapalı ve katı CHP örgütü ve lideri yerleşik imajının kırılması için böylesine radikal bir karar, böylesine büyük bir mutasyon mutlaka gerekiyor.
       Bu durumun, vitrini yenileyeceği anlaşılan ve milletvekillerini merkez yoklamasıyla belirleyeceğini beyan eden CHP liderinin her iki kadro yapısı arasındaki birinin diğerine potansiyel muarız olma travmasını bizlerin üzerinden kaldırarak gerek iktidara giden yolda önünü açacağı, gerekse iktidarı sırasında ülkenin önünü açmadaki süreci hızlandırmak gibi çift karakterli bir etkisi olacağı da açık.
       
PLAN ÇİZİLMELİ
       Öte yandan bir ikinci önerim daha var.
       Madem sayın Baykal ile Derviş muhtemel hükümetlerindeki bakan sayılarına kadar detaylı ve medeni bir proje oluşturuyorlar. Bir operasyon haritası çiziyorlar, ve madem Kemal Derviş Sayın Baykal’ın deyimiyle bir toplumsal proje CHP için o halde Derviş’in yerini belirleyerek ona gelecekte açacağı yere dair bir işaret planı, bir uygar batılı sol görev planını çizilmesi gerektiğine inanıyorum.
       Bir örnek vermem gerekirse, üç yıl sonra mesela Derviş Başbakan, Baykal Cumhurbaşkanı gibi, bu plan şimdiden görülmelidir.
       Böylesi bir belirlenmişlik, birkaç açıdan önemlidir. Bir kez içeriye ve dışarıya her iki kişi arasında hiçbir tereddüt oluşmayacağına dair bir uzlaşma anlamına gelecek, öte yandan siyasal istikrarın sürekliliği adına içeride ve dışarıda toplum kesimleriyle yapılan bir zımni anlaşma anlamına da gelecektir.
       Hatırlayınız, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in görev süresinin uzatılması tartışmaları ve arkasından Sayın Ahmet Necdet Sezer’in adı ortaya çıkana kadar olan kısa süredeki büyük dağınıklık döneminde hükümet ile ilgili ilk tereddütler ortaya çıkmış, ve birbirlerine dair güven tahribatını da bu olay yaratmıştı. Krizlerin bu sürecin hemen ardında geliyor olmasını da manidar buluyorum.
       
BÜYÜK MEYDAN OKUMA
       Şöyle ya da böyle Baykal-Derviş ikili çalışma planının adının konması, CHP liderinin iradesiyle ortaya konacak olan bir çağrı, Türk siyasal tarihinin bugüne dek gördüğü en büyük meydan okuma (challenge) olacaktır. Ecevit’in seçim sonrasında sahneden çekilecek olmasıyla bu ailenin büyüğü sıfatı da zaten Sayın Baykal’a kalacaktır. En azından iki yıl sonrası için bir ikili yönetim yapısı, sol bir paylaşmacı tavan, bu güne kadar Sayın Baykal’ın siyasal yaşamı üzerine pek de haklı olmadan konulan ipoteğin de ortadan kalkmasını sağlayacaktır.
       Bu durum CHP’nin 1973’teki oy oranlarına geri dönüşü yolunda yakalanacak da en önemli ivmedir üstelik.
       Ak Parti ile ilgili görüşlerim daha farklı. Onu izninizle gelecek yazıya bırakmak istiyorum.
 
       
    TOP5 Bankaların kara tahtaları siliniyor  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları