Home page
Haber Menüsü


 
Avrupa Hareketi 2002
 
Bizleri arzuladığımız yaşam kalitesine götürecek olan istikrarlı ekonomik büyümedir. AB yolu bunu hızlandıracak bir araç. Böyle bir imkan varken sonuna kadar bastırmalıyız.
 
Erhan Aslanoğlu
NTV-MSNBC
 
23 Eylül—  Bugünlerde gazetelerimiz siyasi haberler ile dolu. Alışkın olduğumuz ve topluma yine umut veremeyen kısır siyasi çekişme haberlerinin arasında sivil bir hareket olan Avrupa Hareketi 2002’nin haberleri geçtiğimiz günlerde peş peşe çıkmaya başladı. Avrupa hareketi 2002, Avrupa birliğine üyelik için yürünecek yolun Türkiye’nin çağdaş dünya ile bütünleşme projesi olduğuna inanan kişiler tarafından oluşturuldu. Hareketin bir girişim grubu var, herkeze açık ve lideri yok. Birçok sivil toplum kuruluşunun desteği var.

   
 
       
   
MSNBC News Erhan Aslanoğlu: Krizde olan sektörler
MSNBC News Erhan Aslanoğlu: Reel sektörün yeniden yapılandırılması
MSNBC News Erhan Aslanoğlu: Seçim ekonomisi nasıl uygulanır?
MSNBC News Erhan Aslanoğlu: Sanayide genel gidişat
MSNBC News Erhan Aslanoğlu: Mevduat güvencesine sınırlama
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  İlk amacı Kopenhag kriterlerine uygun yasaların çıkmasıydı. Avrupa hareketi 2002 dahil tüm sivil toplumun bastırmasıyla Türkiye bunu başardı. Şimdi bu yasaların uygulanması, tanıtımı ve AB ile müzakere sürecinin başlatılmasına uğraşıyor. Duyurularla, AB’ye yönelik yapılması gerekenleri, AB’nin Türkiye için ne ifade ettiğini açıklamaya çalışıyor.
       
FARKLI ÜLKE DENEYİMLERİ
       Bu çerçevede, gazetelerde Avrupa Hareketi 2002’den haberler 1-2 şeklinde ilanlar çıktı. Ekonominin laboratuarı yok. Bu işlevi gören, farklı ülke deneyimleri. Söz konusu ilanlar, İrlanda, İspanya, Portekiz ve Yunanistan gibi ülkelerin ekonomilerinin AB üyeliği sonrası nasıl hızla geliştiğini gösteriyor. En çarpıcı örneklerden birisi, bu ülkelerin üyelik sonrası kişi başına ortalama gelirlerini 10-15 kat arttırması, Türkiye’nin ise neredeyse yerinde saymasıdır.
       AB üyeliği bir ülkeye ekonomik istikrar, kişilerden bağımsız kurumsallaşmış ekonomi politikaları ve gerçek anlamda hukuk düzeni getiriyor. Sağlanan yatırım ortamı, hızlı ve kalıcı büyümenin yolunu açıyor. AB üyesi olsun ya da olmasın, bu koşullar sağlandığında Türkiye’nin de kişi başına gelirini hızla arttırmaması için bir neden yok.
       Bugün satın alma gücü paritesiyle 6,475 $ seviyelerinde olan ortalama gelirimizin 15,000 $ üzerine çıkması sadece parasal anlamda refah artışına değil, yaşam kalitemizde de çok büyük iyileşmelere yol açacaktır. Aşağıdaki tablo, farklı ülkelerde alım gücü paritesine göre hesaplanmış kişi başına ortalama gelir ile o ülkelerdeki ortalama yaşam süresi ve okuma yazma bilenlerin oranını veriyor.


       Tablodan açıkça izlenebildiği gibi, kişi başına gelir yükseldikçe ortalama yaşam süresi ve okuma yazma oranı artıyor. Bu sosyal göstergelere o ülkelerin demokratikleşme seviyesi ya da temiz su kullanımı gibi yenileri eklenebilir. Sonuç değişmiyor. Kişi başına gelir arttıkça, hayat standartını yansıtan göstergeler iyileşiyor.
       Bizleri, arzuladığımız yaşam kalitesi ve uygarlık seviyesine götürecek olan istikrarlı bir ekonomik büyüme ve gelir artışıdır. Türkiye eninde sonunda bunu başaracaktır. AB yolu, bunu hızlandıracak bir araçtır. Böyle bir imkan varken sonuna kadar bastırmalıyız.
       Türkiye’nin gerçek gündemi bu olmalıdır. Bu nedenle, Avrupa hareketi 2002 girişim grubunu ve buna destek verenleri kutluyorum.
       

www.avrupahareketi2002.org
 
       
    TOP5 Bankaların kara tahtaları siliniyor  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları